Ahmakıslatan yağmurlarına daha çok var. Ama ahmak aldatan söylem mevsimine gene girdik.
Ve söylemde gelen idamın şehvetiyle ıslanmaya başladık.
Mesele derin, hukuki izahları da geniş, ama halkın bilmesine yeter ölçüde kısaca;
-Devletin cezalandırma ve af yetkisi vardır.
-Yasa koyucunun suç ve ceza koyma yetkisi vardır.
-Anayasada öngörülen şekil ve nisapla TBMM yetkilidir.
İdam teknik bakımdan hukuki bir ceza değildir.
Zira ceza/landırma/nın amacı faili yok etmek değil, bozulan kamu düzenini tamir etmektir.
Ceza normunun 2 temel fonksiyonu vardır;
1-Genel Önleyicilik
- Suç sayılan eylemleri ve cezalarını önceden sayar ve işlersen cezalandırırım der ve herkesi uyarır.
2-Özel Önleyicilik
-Suç işleyeni de adil biçimde yargılar cezaevine atar özgürlüğünü kısıtlar. İbreti müessire der buna eskiler.
(Cezaların infazı da insan onuruna aykırı olamaz, bu konuda Venedik Komisyonu(1990) ilkelerine uygunluk esastır, biz de üyeyiz)
Amacı suç işleyenin insan olmaya devam ettiği gerçeğinden hareketle onu yok etme değil ıslah etmedir. Çünkü devlet öldürmez yaşatır!
İdam cezasını infaz ettiğinizde yani astığınızda adam ölür ortada ıslah edilecek kimse kalmaz.
Bu yüzden çağdaş hukuk sistemlerinde idama yer verilmez.
Bizde de 2002 yılına kadar vardı. Ama 1984'den beri infaz edilmiyordu.
Temmuz-2002'de 57. Hükumet (DSP-MHP-ANAP) döneminde TBMM çoğunluğunca ceza mevzuatımızdan kaldırıldı.
Mayıs-2004'de de anayasadan kaldırıldı.
Yani AKP döneminde.
İşin garibi kaldıranlar bugün ortaklar. Toplumun gazını alma amaçlı idamı getirecekmiş gibi hava pompalıyorlar.
Aslında ahmak aldatıyorlar.
Örneğin; Tekkede 12 yaşındaki kız çocuğuna tacizde bulunan şeyhi açık ve sert biçimde kınayamıyorlar, ama başka bir tecavüz veya kadın cinayetinde hemen idamı getiriyorlar!
Ya da iptalden sonraki İstanbul seçimlerinde oy kaygısıyla Kırmızı Bültenle aranan Öcalan'ı devletin kanalı TRT'ye çıkarıyorlar ama terör eyleminde şehit sayısı çok olursa hemen anında ve yalandan idamı getiriyorlar. Ha bugün idam gelse bile geriye yürümez. Yani ima ile asacaklarını söylediklerinin hiçbiri asılmaz. Çünkü aleyhe kanun makable şamil olmaz, yani geriye yürümez.
Gündem çarpıtma amaçlı ahmak aldatan kabilinden idam meselesine takılmayın. İnanmayın kafaya da takmayın. İdam gelmez, gelemez.
Bakınız; eğer 2002'deki ile yetinilip 2004'de anayasadan kaldırılmasıydı yasa ile getirmek (250 sayı ile bile) mümkündü.
Ama anayasada olmayan bir cezayı yasa ile getiremezsiniz. Mutlaka anayasa değişikliği ve konulması şart.
Bunun için de 2/3 çoğunluk yani 400 gerekir. Meclis'te iktidar ortaklarının sayısı 340. Kaldı ki iktidar ortakları da ful çekemez, hoş çekse de yetmez.
Şimdi halk isterse getiririz vs gevelemeleri yapıyorlar.
Zamları halk mı istiyor sizce?
Halkın istediği neyi yaptıklarını sorun onlara. Zinhar itibar etmeyin ahmak aldatan laflarına.
Unutmayalım ki; -Sorunun parçası olanlar çözümün adresi olamazlar!
Halk aş, iş istiyor!
Kamunun her işinde adalet, işleyişinde liyakat istiyor, özgürlük ve eşitlik istiyor.
Esnaf vergi, gençler KYK affı istiyor.
Huzur istiyor, güven istiyor.
İdam değil!