Politika

İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a 'parmak' yanıtı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisini "yargıya parmak sallamakla" suçlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yanıt verdi.

Abone Ol

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisini "yargıya parmak sallamakla" suçlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yanıt verdi. İmamoğlu, hakkında siyasi yasak istenen "Ahmak Davası" ile ilgili SÖZCÜ TV’de yaptığı açıklamada, "İstinaf hemen karar versin. Ceza mı verecek, hemen versin. İstinaf hakkımda ceza versin, iktidar Yargıtay karar gününü göremez. Bu millet ayağa kalkar. Hodri meydan" demişti. Bu açıklamaya karşılık Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Kimse yargıya parmak sallayamaz" diye tepki gösterdi.

İmamoğlu, Başakşehir’de gazetecilerin soruları üzerine Tunç’un tepkisine şu yanıtı verdi:

"Yargıya değil kendine söyledim"

•  Lisede çok gürültü yapan arkadaşlar olarak en arka sırada otururduk. Öğretmen de kızarak bize ‘siz arkadakiler’ derdi. Biz döner duvara bakardık.

•  Şimdi arkadaşımız da siniyor lafı başkasına aktarmaya çalışıyor. Ben direkt kendine söyledim, yargıya falan değil. O ve onun gibi bugünkü iktidarın mensuplarına söyledim.

•  Bu işi nasıl etkilediklerini, nasıl baskı altında tuttuklarına dair direkt kendine. Onun için sinip ‘yargı’ demesin. Sonuçta cümlenin sonrasında da dedim; ‘en erken yapılacak seçimde, ki o seçimde Yargıtay süresini bile dolduramayacaklar.

•  Bu millet öyle bir sert cevap verecek ki onlara ve o ilk seçimde de biz milletçe bu ahmakça davada eğer bu baskıya devam ederlerse, hodri meydan’ dedim.

•  Ceza vermeye kalkarlarsa Yargıtay'daki süreci göremeden sandıkta gereken cevabı alacaklar ve gidecekler dedim.

•  Bu kadar basit cevabı algılayamayan bir insan Adalet Bakanlığı yapma konusunda kendini bir gözden geçirsin.

"Bıraksınlar hesaplaşalım"

Ahmak davasındaki süreci hatırlatan İmamoğlu, "Bana hakaret eden bakan (Süleyman Soylu), ben ona cevap verdikten sonra hakkımda suç duyurusunda bulunuyor. Ve o dava hala mahkemede duruyor. Niye? Çünkü istinaftaki sonucu bekliyor, yazı yazıyor. Ne için? Bakan diyor ki ‘bana dedi.’ Öbür mahkeme diyor ki ‘bunu YSK üyelerine dedi’ diye iddia ediyorsunuz. ‘Bir karar verin de bakanın açtığı davayı yürürlüğe koyayım’ diyor mahkeme. Yani istinaf lehimize karar verirse benim bir de bakana lafını iade ettiğim için bana açtığı davada bir de bakanla hesaplaşacağız. Zaten bıraksınlar hesaplaşalım. Ben dava açmışım, bakan bana ‘ahmak’ dedi diye. O davayı da ‘ben bakan yargılayamam dokunulmazlığı var’ diye mahkeme ta o zaman hükümsüz bırakmış. Bu mahkemeyi konuşmak bile insanın içini burkuyor" diye konuştu.

"O parmak milletin parmağı"

İmamoğlu, "Ben yargıya parmak sallamadım, sana salladım. Senin gibi yargıyı etkileyen, yargıyı arka planda zorda bırakan, baskı altında tutan hükümetin mensuplarına parmak salladım. O parmak benim parmağım değil, milletin parmağı. Dedim ki; onun da yeri sandık. Siz sandığa gitmek zorunda kalacaksınız ve o gittiğimiz gün de Yargıtay daha kararını veremeden ülkenin başından gideceksiniz. Bu millet de sizden kurtulacak. Daha özeti olabilir mi bu işin? Bu kadar net" yorumunda bulundu.