İsrail...

Abone Ol

Tüm Ortadoğu ve ön Asya’da yaşayan toplumlar bilmelidir ki İsrail, ABD’dir.

ABD, ikinci dünya savaşından sonra İngiltere’den devir aldığı dünyaya şekil verme, dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda tanzim ve tahkim etme ve dünyayı sömürme işini Ortadoğu, ön Asya ve Kuzey Afrika’da İsrail eli ile yapıyor ve de yapmaya devam edecek.

ABD anayasasına göre, ABD dünyada bir istisna dışında başka bir ülke için savaşa giremez, o istisna İsrail’dir. Yani ABD İsrail için savaşa girer.

1990’lı yıllarda planlanan ve 2000’li yılların başında uygulamaya konulan Büyük Ortadoğu Projesinin en önemli ayağı, İsrail’in güvenliğini sağlamak, İsrail’in yayılmacılığını ve etkinliğini sağlamaktır. Tabii bölgenin doğal yerüstü ve yeraltı kaynaklarını gasp etmek de diğer bir ayağıdır.

Evangelist dini saplantıların uygulama alanına sokulması da bop un diğer bir ayağıdır.

Yobazlık, gericilik, hurafelere inanmak ve hurafelerin peşinden gitmek, uydurulan hikâyelere inanıp hikâyelerin gerçek olduğunu sanmak ve hayatlarını uydurma hikâyelere göre devam ettirmek sadece bizde yok tabii

Sadece ABD’de bu yobaz Hıristiyan türlerinden 150 milyon kişinin yaşadığı dillendiriliyor.

Zengin olmak, ileri teknoloji ve demokraside yaşamak, demek ki beyinlerdeki saplantıya çare olmuyormuş.

İsrail 70 yıl evvel emperyalizm tarafından kurulmuş bir devlet.

Zamanın dünyaya düzen veren siyasetçileri, ABD’den sonraki dünya gücü olan Sovyetler Birliği’ni dengelemek için, Asya, Avrupa ve Afrika’nın kesiştiği yerde, tarihi bir geçmişi de olan, teolojik taraftarları da olan, tarihte acıklı hikâyeleri de olan, elde hazır Yahudi toplumuna bir devlet kurdurdular.

Büyük İsrail devleti planı parça parça işlemeye devam ediyor.

Bu planın nasıl işlediğini görmek için Yahudilerin 1947’de yerleştikleri ve sahip oldukları topraklara bakıp, birde bu gün sınır ile sahip oldukları topraklara bakmak ve etki alanlarının Barzani Kürt devleti ile oluşmakta olan PYD/PKK Kürt devletini kapsadığını görebilmek gerekir.

(BOP Eşbaşkanlığının Büyük İsrail Projesine yüksek hizmetler yaptığını ve “Yahudi üstün hizmet madalyası” nın halen en kıymetli yerde saklandığını unutmayalım)

Tabii 70 yıl bir insan ömrü için çok uzun bir zaman dilimi olabilir ama milletlerin hayatında denizden bir damla gibi olduğunu kabul edebiliriz.

Osmanlı devleti 1299’da Bilecik’in Söğüt ilçesinde kuruldu 1453’de İstanbul’u aldı.

Baktığınızda bu gün bir otomobille 2 saatte gidebileceğimiz bir mesafeyi sınırlarıyla yönetimine alabilmek için 154 yıl uğraşması, çalışması, savaşması gerekti.

İsrail devletinin 70 yılda aldığı mesafeyi hiç küçümsemeyelim. Etki alanlarıyla kendilerine vaat edilmiş olduğuna inandıkları topraklar olan “Kenan Ülkesi” sınırlarının 2/ 3 ünü elde etmiş durumdadır.

Kendilerine vaat edilmiş olduğuna inandıkları ve etki altına halen alamadıkları topraklar. Suriye’nin batısı, Irak’ın güneyinin bir kısmı ve Türkiye’nin güneydoğusu kaldı.

BOP’un en önemli gayelerinden biri, İsrail’i ön Asya’da bir süper güç yapmaktır.

Türkiye olarak biz en az yüz yıllık bir projeksiyon yapmalıyız.

Bizim de kendimize göre bir “Büyük Ortadoğu Projemiz” olmalı.

Ülkemizdeki tüm siyasi tarafların katkı vereceği, siyaset üstü, üzerinden iç politika yapılamayacak, iç politikaya alet edilemeyeceği ve kişilerin her türlü menfaatlerinden arî olacağı kararlaştırılacak bir proje yapılması ve uygulamaya sokulması gerekmektedir.

İsrail’in bu gün Filistinlilere yarın bizim Hataylılarımıza yapacağı teröre, saldırılara öyle kapı arkalarından bağırmakla, tweetler yazmakla, kınamakla karşılık verebileceğimiz fikri bir zavallılıktır veya işbirlikçiliktir.

Çünkü İsrail hedefi olan bir devlettir ve kendi milletini o hedefine inandırmıştır.

Bizim de en azından bir Misak-ı Milli hedefimiz olmasın mı?

Mondros’u, Sevr’i imzalamış 1919 Osmanlı meclisinden daha mı gerideyiz...