BBC Türkçe'den Merve Kara-Kaşka'nın haberine göre; AFAD verilerine göre, Silivri’ye 23 km uzaklıkta ve 7 km derinlikte gerçekleşen deprem, 291 artçı sarsıntıyla devam etti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul, Bursa, Balıkesir, Tekirdağ ve Yalova’dan toplam 1399 yapı ihbarı alındığını, yalnızca 7 binanın az hasarlı olduğunun tespit edildiğini belirtti. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise depremde doğrudan yaralanma olmadığını, panik nedeniyle yaralanan 60 kişinin hastanelerde tedavi edildiğini ve hayati tehlikelerinin bulunmadığını açıkladı.
Uzmanlar, depremin yıkıcı etkisinin düşük olmasında birkaç faktörün etkili olduğunu belirtiyor. Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, depremin merkez üssünün kente uzaklığını ve 6,2 büyüklüğünün yıkıcı eşikte olmadığını vurguluyor. Tüysüz, “İstanbul’un içinde aktif fay yok, faylar Marmara Denizi’nde. Deprem ne kadar uzaksa o kadar az etkiler” diyor. Ayrıca, 13 saniye süren depremin kısa süresi de hasarı sınırladı. Tüysüz, 17 Ağustos ve 6 Şubat depremlerinin bir dakikadan uzun sürdüğünü hatırlatıyor.
Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Gökçe, depremin 100 km’lik bir fayın sadece 10 km’sini kırdığını, buna rağmen bazı yapıların hasar gördüğünü düşünüyor. Gökçe, ihbar edilmeyen hasarların resmi raporları eksik bırakabileceği uyarısında bulunuyor. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Nusret Suna ise İstanbul’un yapı stoğunun 7 ve üzeri büyüklükteki depremlere hazır olması gerektiğini, bu depremin binaların güvenilirliği için bir test sayılamayacağını söylüyor.
İstanbul’un 7,5 büyüklüğünde bir depremde 50 bine yakın binanın ağır hasar alabileceği öngörülüyor. Uzmanlar, olası büyük bir deprem riskinin hâlâ devam ettiği konusunda hemfikir.
