İyi Parti 1. Olağanüstü Kongresi 1 Nisan 2018 tarihinde Ankara Spor salonunda başarı ile gerçekleşti.
Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya gelen partililer, kurultayın yapılacağı salonu saatler öncesinden doldurduğu görüldü.
Salona giremeyen binlerce partili ise kurultayı dışarı kurulan dev ekrandan takip etti.
Salona girerken X-Ray cihazından geçen kişi sayısı temel alındığında 123.000 kişinin katıldığı saptansa da, mükerrer giriş çıkışlar düşünüldüğü, salon dışına bakıldığı ve kalabalığın gençlik parkını da dolduğu göz önünde bulundurulduğunda gerçeğe yakın rakamın 55-60 bin kişi civarı olduğu ortaya çıkmaktadır.
Kongre kalabalıkları bazen aldatıcı olabilir! Zira % 1 veya altında ki siyasi partilerin birçoğu bu ölçekte kalabalık kongreler yapabilmişlerdir! Ancak İyi parti kongresi baskıların zirve yaptığı bir dönem de olması sebebi ile bu kalabalık farklı değerlendirilmeli ve anlamlandırılması gerekir!
Peki halkın bu müthiş ilgisini nasıl yorumlamalıyız?
Bu insanlar toplatılarak, dayatmalarla, avantalarla, hediyelerle veya çeşitli vaatlerle bu kurultaya gelmedi... Ulusal medyada çok fazla yer bulan bir parti değil... Tam aksine her gün çeşitli iftiralara muhatap olan partinin reklamı ve haberleri sosyal medya ve bizim Habererk benzeri bir kaç internet gazetesi dışındaki platformlarda çok da yok...
Bu durumu ne ile açıklamalıyız?
15 yıllık antidemokratik ve diktatörlük benzeri yönetimden mevcut muhalif partiler ile kurtulamayacağına kanaat getiren ve referandumda HAYIR oyu veren %49’luk halk grubu ve yıllardır başka bir alternatif olmadığı için AKP’ye oy veren merkez sağ seçmen İYİ Partiyi bir kurtuluş olarak, bir alternatif olarak, bir umut olarak gördü.
İyi parti bu ilgiyi neden hak ediyor?
Sorusunun doyurucu cevabı olmasa da bu ilgiyi adalet ve demokrasi özlemi ve alternatifsizlik diyebiliriz!
Kurultay’a gösterilen halkın yoğun ilgisine bakıldığında; Halk partinin ve liderin önüne geçmiştir. Halk Meral Hanımı ve İYİ Partiyi elinden tutmuş, omuz vermiş, koluna girmiş yukarılara doğru taşımaktadır. Halk listede kim var, kim yok bilmemekte, çok da ilgilenmemektedir. Bu listelerde yanlışlıklar varsa bunlar üretilen politikalardaki yanlışlıklar olarak Meral hanımın ve İYİ Partinin zarar hanesine yazılacak, halk tarafından bu yanlışların aslında kim tarafından yapıldığı çok da umursanmayacaktır. Bu bağlamda şayet özverili, liyakat sahibi, yetenekli, becerikli kadrolar kurulursa ürettikleri politikalar partiye ve Meral Hanıma pozitif değerler katacak, tam tersi durumda da fatura yine Meral Hanıma kesilecektir. Bu doğal ve beklenen bir sonuçtur.
15 yıllık kaotik yönetimden bunalan halk Meral hanıma hoşgörü, sempati ve tolerans ile yaklaşmaktadır. Burada Meral Hanım be İYİ Parti yöneticilerinden beklenen; halkın iyi niyetinin ve bakış açısının, kendilerinin omuzlarına yüklediği sorumluluk ve yükün bilincinin çok iyi algılanması ile hedefledikleri başarıya ulaşmak için yüksek ivme ile çalışarak 2019 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı ve İktidarı kazanmalarıdır.
Bu defalarca anlattığımız ve söylediğimiz gibi “Köprüden önceki son çıkıştır.”
Ben şahsım ve benim gibi demokrasi ve parlamenter rejime inanan insanların adına bunları hatırlatmak üzere her zaman yazılarımı yazacağım.
“Köprüden önceki son çıkış” “Diktatörlükten önceki son demokrasi şansı” olarak gördüğüm 2019 Başkanlık seçimlerinde, daha iyi olunsun diye yapılan yanlışları söylemekle birlikte, kuruluşuna çok hizmet ettiğim, elimle besleyip büyüttüğüm, çocuğum gibi sevdiğim İYİ Partinin başarıya ulaşması için elimden gelen desteği vereceğim ve parlamenter sistemi muhafaza ettiren cengâverler listesine adımı altın harflerle yazdıracağım.
Bu amaca da bizi İYİ Parti genel başkanı Sayın Meral Akşener’in ulaştıracağına dair katıksız bir inanca sahibim.
Yapılan İYİ Parti 1. Olağanüstü Kurultay’ı sonunda oluşturulan parti yönetimine ve Sayın genel başkanı Meral Akşener hanımefendiye başarılar diliyor, vatan ve yüce Türk milleti için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum....
Bir daha ki yazımın konusu İyi parti de Ülkücüler Nerede olacaktır…
Ne mutlu Türküm diyene.....