Japonya Nagoya Üniversitesi Afet araştırma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Yoshiyuki Kaneda, Marmara Denizi'nin dibinin eğimli olduğunu, muhtemel bir toprak kayması durumunda tsunami olabileceğini söyledi. Az sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşen zirvede konuşan Japon deprem uzmanı, ülkesindeki tsunami erken uyarı sisteminin benzerinin Türkiye'de kurulması gerektiğini söyledi.
NEPAL'de Richter ölçeğine göre 7.8 ve 7.4 büyüklüğündeki depremler, muhtemel Türkiye depremini de gündeme getirdi. Marmara Belediyeler Birliği (MBB), tarafından düzenlenen Akıllı Belediyecilik Zirvesi (ABZ) kapsamında 'Akıllı belediyecilikte etkin afet yönetimi' konulu panel yapıldı.
Türkiye ve Japonya İşbirliğinde Marmara Bölgesi'nde Deprem ve Afet Riskinin Azaltılması Projesi'nin (SATREPS) başında bulunun Nagoya Üniversitesi Afet Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yoshiyuki Kaneda da zirvede konuştu. Zirve öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Kaneda, şunları kaydetti: "Öncelikle Türkiye ile Japonya'nın ortak çabaları olduğunu ve ortak benzeri kaderleri paylaştığını söylemek gerekir. 1999'da Türkiye'de deprem olmuştu, o zaman Japonya yardım elini uzatmıştı, 2011'de Japonya'da yaşanılan afette benzeri yardımlaşma bu sefer Türkiye tarafından gerçekleşti. Bu anlamda bakınca ülkemizde yaşanılan afetle ilgili tsunami riskinin azaltılması oldukça önemli. Öngörü ya da tahmin süreci var. Kastettiğimiz; 'Şu gün, şu saatte deprem veya afet gerçekleşecek' diye tahmin çok zor. Genel olarak belki birkaç yıl içerisinde belirli bir bölgede oluşacak bazı durumları öngörebiliyoruz.
Muhtemel deprem anında binaların tahliye edilmesi için planların yapılması, binaların kayıtlarının alınması önemli. İşin eğitim boyutu da var. Risklerin azaltılması, kayıpların yaşanması anlamında afet riskinin azaltılması önemli.
MARMARA DENİZİ'NDE TSUNAMİ OLABİLİR
Marmara Denizi'nin dibinin eğimli olduğuna dikkat çeken Kaneda, şöyle devam etti: "Bir toprak kayması olması durumunda denizin dibinde, hacimli ve kitlesel olarak yer değiştirme olursa bilhassa deniz dibinde tsunami olması mümkün. Marmara Denizi'nin dibi ihtimali üzerinde konuşursak oldukça eğimli yapısı olduğunu söyleyebiliriz, bu anlamda toprak kayması gibi bir durumun olması mümkün olabilir, bu da tabiî ki beraberinde tsunami etkisi yaratabilir. Risk varsa belirli bölgelerin tahlil edilmesi önemli. Şiddet anlamında kesin bir şey söylemek çok güç, bizim projemiz yeni başlıyor. Şu anda elimizdeki verileri anlamlandırmaya çalışıyoruz. O nedenle depremin büyüklüğünün ne olduğunu söylemek mümkün değil. Tsunami veya benzeri afetlerin ortaya çıkması ihtimali üzerinde çalışıyoruz. Geçmişe yönelik bir çalışma da yapıyoruz, Marmara Bölgesi özelinde. Alan çalışmaları, simülasyon çalışmaları var, bunların hepsinden elde edilecek bulgular daha sonra tahmin ve öngörülerin ortaya çıkarılmasında kullanılacak. Projenin öngörü süresi 5 yıl, Türkiye ile Japonya arasındaki işbirliği. Simülasyon temelli araştırmalar devam edecek. Türk araştırmaları bu 5 yıllık bitiminden sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Japonya'da tsunami için bir erken uyarı sistemi mevcut, böyle bir sistemin Türkiye için de kurulması faydalı olacaktır. Erken uyarı sistemi Japonya'da iki farklı amaçlı çalışıyor. Bir bilgi verilmesi amacında bir de birebir verilerin değerlendirildiği ortamlarında kullanılıyor