Sivas'ta Soğuk Hava Rekor Kırdı, Kızılırmak Nehri Donma Tehlikesiyle Karşı Karşıya Sivas'ta Soğuk Hava Rekor Kırdı, Kızılırmak Nehri Donma Tehlikesiyle Karşı Karşıya

Emin Gürses, 30 Ekim 2024 tarihinde yayınlanan bir programda Kadir Mısıroğlu'nun gerçek yüzünü anlatıyor.

Emin Gürses şunları anlattı: "Almanya'ya gitmiş milleti dolandırmış. Ordan İngiltere'ye gitmiş. Orda bunu kim karşılamış, Şeyh Kıbrısi'nin adamları karşılamış. Yani tam İngilizlerin elemanı. Tayyip Bey, hastaneye Mısıroğlu'nu ziyarete gidiyor. Tam kameralarla odaya girerken, Mısıroğlu yatağın altından fesini alıp başına takıyor. Erdoğan, seni ziyarete geldik. Buna gerek yoktu diyor. O da şeyhimden böyle öğrendim diyor. Şeyhin kim diyor. Şeyh Kıbrısi. Ve Tayyip bey cenazesine gitmiyor."

ŞEYH KIBRISİ KİMDİR?

1922 yılında Larnaka'da dünyaya geldi. 1940'larda İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi'nde öğrenim gördü. İstanbul'da bulunduğu süre içinde Nakşibendi şeyhi Süleyman Erzurûmî'ye intisab etti. Bir müddet sonra Süleyman Erzurûmî kendisini Şam'a, Abdullah Dağıstânî'nin yanına gönderdi.

1973'te Abdullah Dağıstânî'nin ölümünün ardından yerine geçti. Londra başta olmak üzere yurt dışı seyahatlerine başladı. Dünyanın birçok yerini gezip insanları Müslümanlığa davet ederek câmi, dergâh ve vakıf açtı. Londra'nın kuzeyindeki St. Ann Road'da bulunan tekkenin arsası, Brunei Sultanı Hasan Bolkiah tarafından hibe edildiği söylenmektedir.

Mehmet Nâzım Âdil, 7 Mayıs 2014'te akciğer ve böbrek yetmezliğine bağlı olarak Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'nde 92 yaşında öldü. 2011 yılında oğlu Mehmet Âdil'in, halife olarak yerine geçip silsileyi devam ettireceğini ilan etmişti.

Ezanın Arapça lafzı ile okunmasının yasak olduğu dönemde Kıbrıs'a geri geldiği ilk gün şerefeye çıkıp ezanı Arapça lafzı ile okumuş ve bunun üzerine bir hafta hapis yatmıştır. Serbest bırakılınca Lefkoşa'nın en büyük camii Selimiye'nin şerefesine çıkıp tekrar Arapça lafız ile ezan okumuş, bunun üzerine kendisine dava açılmıştır. Davayı beklerken Lefkoşa'nın köylerini gezip Arapça lafız ile ezan okumaya devam etmiştir. Hakkında 114 dava aynı zaman diliminde açılmış ve 100 yılı aşan süre mahkumiyeti gündeme gelmiştir. Davaların okunma gününe yakın, Adnan Menderes döneminde, TBMM'nin ezanın Arapça lafız ile okunmasını serbest bırakması üzere hakkındaki davalar düşmüştür.

Nazım Kıbrısî hakkında, Kıbrıs'ta 1960'lı yıllarda Türk-Rum çatışmaları baş gösterdiğinde Türklere "Malınızı mülkünüzü Rum'a satıp adayı terk edin!" şeklinde telkinlerde bulunduğu iddia edilmiştir.