Türkiye'den çok sayıda kişi eğitim, çalışmak veya gezi amacıyla yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) gidiyor. Uçak biletlerinin pahalı olması nedeniyle daha çok feribotla yolculuğun tercih edildiği bu seyahatlerde bilet fiyatlarındaki fahiş fiyat farkı ve yüksek oranlarda ödenen bilet paralarına rağmen konfordan uzak yolculuk ise tepki topluyor.

Daha uygun fiyatla yolculuk yapmak isteyenler Taşucu'ndan Girne'ye giden feribotları tercih ediyor. Ancak farklı fiyatların uygulandığı bu yolculuklarda konfor bulunmadığı gibi bu seyahatler eziyete  dönüşüyor. İnsanların çağdışı deniz yolculuğuna mahkum edildiği yolculuklarda acentelerin bilet fiyatlarını neye göre belirlediği bilinmiyor. Farklı fiyat uygulamasına ise hiç bir yetkili müdahale etmiyor.

Gemi yolculuğuna yüzde 60 ile yüzde 100 arasında vergi uygulanırken, seferlerin kalkış saatlerindeki ciddiyetsizlik de yolcuları çileden çıkarıyor. Yolculara “en geç 2 saat önce limanda olun” uyarısına rağmen feribotlar çoğu zaman 3 saat sonra kalkıyor. Yolculuk ise 6-7 saat sürerken Türkiye'den Kıbrıs'a ulaşma süresi 10-11 saate kadar uzuyor.

Gemi acenteleri de farklı fiyat uygulamasıyla dünyada bir örneği daha bulunmayan bir uygulamaya imza atıyor.  583 TL olan 1 bilet fiyatı 289 TL vergi ile 872 TL'ye, 319 TL'lik bilet fiyatı 211 TL'lik vergi ile 530 TL'ye çıkıyor. Bilet fiyatı ile alınan vergi oranın yüksekliği Türkiye ile Kıbrıs arasında seyahat etmek isteyen yolcuları adeta canından bezdiren bir başka unsur olarak ortaya çıkıyor.

Yolcular bilet istismarının ardından pasaport çilesiyle karşılaşıyorlar. 5 kez pasaport kontrolünden geçen yolcular, 2 kabinin hizmet verdiği liman gümrüğünde uzun süre beklemek zorunda kalıyor.

Görevliler ise şikayet eden yolculara, durumu yetkililere bildirdiklerini, Türkiye ile yapılan protokol nedeniyle yaşanan sorunla kimsenin ilgilenmediğini açıklıyor. Gümrükte alacakları hizmete, biletlerle birlikte vergi ödeyen vatandaşlar, ödedikleri paranın karşılığını alamayınca isyan ediyor. 

Gümrük kapılarında aksayan hizmetteki bu sorunun ise Türkiye'nin, resmi dairelerde personel fazlalığından dolayı, 2 kişi emekli olmadan yeni 1 istihdamı kabul etmemesinden kaynaklandığı biliniyor.

Sorun, sadece numarasız satılan biletler ve liman gümrüğünde yaşanmıyor. Valizlerin gelişi güzel istif edilmesi, geminin geç kalkması nedeniyle ortamın oksijensiz kalması da uzayan yolculukta büyük sorun oluşturuyor. Yetersiz koltuk sayısı nedeniyle onlarca insan bulduğu bir kasa ya da kutu üzerine oturmak zorunda kalabiliyor. Geminin iç manzarasında, yerinden sökülmüş koltuklarların üzerinde yatan insanlar ve çağın çok gerisinde kalmış kantinden de uzun seyahat nedeniyle acıkan insanlar yiyecek almaya çalışıyor.

Büyük bir gürültüyle yolculuğuna başlayan yaşlı gemi ise bakımsızlığı, paslı merdivenleri, yerlerde kullanılmış boş kovaları ile adeta hurda yığınını andırıyor. 

Kıbrıs yolcuları, Türkiye ile KKTC arasında yapılan ve insana yakışmayan bu yolculuğa sessiz kalan yetkililere tepki göstererek, "Bu geminin çalışmasına izin vermek insana karşı yapılan büyük saygısızlıktır. Mavi vatan önemli ise insan ile daha da önemlidir. Ayrıca dünyanın en büyük feribotunu yapan bir ülkeyiz!" yorumlarını yapıyor.