Kıta sahanlığı nedir?
Kıta sahanlığı adı üzerinde bir kıtanın uzantısıdır. Adalar tanımı itibarıyla kıta değildir. Dolayısıyla kıta sahanlığı da söz konusu olamaz.
Ülke kıyılarına bitişik olan ve 200 metre derinliğe veya bu sınırın ötesindeki su derinliğinin doğal kaynaklarının işletilmesine elverişli olduğu noktaya kadar kara sularının dışında kalan deniz altı bölgelerinin deniz yatağı ve toprak altı kesiminin bütününe kıta sahanlığı deniyor.
Kıyıları karşılıklı olan veya yan yana olan devletlere kıta sahanlığının sınırlandırılmasına ilişkin usul ise 1958 Cenevre Kıta Sahanlığı Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenmiş durumda.
Söz konusu madde uyarınca, kıta sahanlığının sınırı, kural olarak taraf devletlerin anlaşmasıyla tespit ediliyor.
Ancak, bu konuda böyle bir anlaşma yoksa ve özel durumlar farklı bir sınırı gerektirmiyorsa kıta sahanlığı sınırlandırılması eşit uzaklık ilkesine göre gerçekleşiyor.
Yunanistan, 1974'ten bu yana Türkiye ile arasında tek anlaşmazlığın 'kıta sahanlığının belirlenmesi' olduğunu ve bu anlaşmazlığın Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda çözülmesi gerektiği görüşünü savunuyor.
Atina yönetimi, 'Yunan adalarının kendi kıta sahanlıklarına ve MEB alanlarına sahip olduğunu' resmen açıklasa da, bugüne dek varsaydığı kıta sahanlıklarının koordinatlarını BM'ye bildirmiyor. Sadece Türkiye'nin BM'ye bildirdiği ve Türkiye'ye ait olduğu varsayılan kıtasahanlıklarının koordinatlarına itiraz etmekle yetiniyor.