Malum hikayedir, sesli yellenen gelinin gürültüyle kamufle çabasına sesi bastırdın da ya koku ne olacak? Diyen ebeveyn misali biz de soralım iktidara. Medya elinizde boş teneke misali adamlarınızla gürültü çıkararak muhalif sesleri bastırıyorsunuz da ya hakikat ne olacak? Ekonomik kriz sizlere uğramasa da halk için can alıcı raddeye geldi. Son haftada biri İstanbul-Fatih, diğeri Antalya'da 4'er kişilik 2 aile intihar etti. Çağlayan adliyesinde bir kişi canına kıydı. Karartma amaçlı yazıp çizenler haricinde herkes geçim sıkıntısı bunalımıyla intihar ettiklerini de kabul etti. Hadi diyelim açıklanan paketlerle ekonomi uçuyor ülke büyüyor yalanınızı, suç tehdidi baskı ve gürültüyle bastırdığınız ülkede bu intiharları nasıl izah edeceksiniz?
Siyasi rakiplerinize zaten hiç şans ve imkân vermiyorsunuz da, kendi mahallenizden gelen makul ve gerçekçi eleştirilere neden kulak vermezsiniz? Bir sorunu yok sayarak çözebilir misiniz? Ülke yolsuzluk ve israf ekonomisi politikalarınız sonucu iktisaden çökmenin arifesinde. Halkın çoğunluğu açlık sınırının altında toplanmaya başladı, orta sınıf kayboldu.
Adaletsizlik her alanda yaygınlaştı ve ne yazık ki normalleşti. Bu ülkede yargı, idare ve gelir dağılımında adalet var mı? Yok. Böyle devam ederse korkarım ki toplu intiharlardan sonra toplumsal kaosa evriliriz. Bunu da hiç birimiz arzu etmeyiz. Hiç değilse artık şu her şeyi ben/biz bilirim/z yaparım/z katılığından vazgeçin, azıcık eleştirilere kulak verin. Eleştiriye açık olmak sağlıklı bir zihin halidir, gereksiz yere kompleks yapmayın. Yaptığınızın yanlış olduğunu söyleyenler yanılıyor bile olsalar en azından neden böyle düşündüklerini öğrenmek için muhataplarınıza kulak vermenizde fayda vardır.
Kendine güveni olanlar eleştiriye açık olurlar ve eleştirilmekten korkmazlar.
Hiç kimse yanılmaz değildir. Kaldı ki yanıldığını itiraf ile af dileyen birinin başka konularda da yanılması pekala mümkün değil midir? Kabul edelim ki ekonomi politikalarınız ülkeyi duvara dayadı, deniz bitti. Şimdi tefeci faiziyle yüklü miktarda borç bulmak durumundasınız ve epeyce de zorlanacaksınız. Rakam hileleriyle düşürdüğünüz enflasyon açıklamanıza kimse inanmıyor. Çarşı pazar yanıyor, tencere kaynamıyor. İşsizlik, fukaralık can yakıyor. Gemi su alıyor. Güvertede halinden memnun tuzu kuru azınlıkla zevki sefa eylerken farkında olmasanız da toplum patlamaya doğru yol alıyor.
Dövizdeki artış sonucu yavaşlayan ithalatı fırsat bilip başta tarım ürünleri olmak üzere içeride üretebileceğimiz her şeyi üretme kabiliyet ve kapasitemizi artırınız. Böylece hiç değilse ahalinin karnını doyuracak gıdayı temin etmesini sağlarsınız. Yarınlarda şok bir döviz krizinde iyice azalan stok bitince ekmek yapacak buğdayı ne ile ve kimden alacaksınız?
Kısa süreli uygulaması ülke için topyekun dertten, ızdıraptan başka bir işe yaramayan şu ucube başkanlık sisteminden vazgeçiniz. Çoğulcu, katılımcı, demokratik parlamenter sisteme geçiş için çalışmaları başlatıp en kısa sürede tamamlayarak halkın önüne getiriniz. Demokratik hukuk devletini inşa ile sıkı sıkıya bağlılığı temin edecek anayasa değişikliğini getiriniz. Aksi halde ülke toplu intiharlar, toplu iflaslara, toplu isyanlara dönüşür ve dört bir yanı akbabalarla çevrili canım ülkemize yazık olur. Bu ülke hepimizin...