Birinci Dünya Savaşı öncesi Konya; içinde azınlıkların da yaşadığı, hürmet ve saygı gördüğü örnek bir kenttir.
Müslümanlar ayırt etmeksizin Müslüman olmayanlardan da rahatlıkla alış-veriş yapabiliyorlardı.
O yıllarda Konya’da Hayk Efendi denilen bir ekmek dağıtıcısı vardır. Hayk, Ermeni asıllı bir Konyalıdır. Yaylı araba-Antalya arabası denilen arabasıyla ekmek dağıtmaktadır Hayk.
O yıllar, Allah bir daha göstermesin; ekmek parasının bile bulunmadığı, veresiye defterlerinin kabardığı yıllardır. Kıtlık ve hastalıkla boğuşmaktadır bütün yurt olduğu gibi Konya’da.
Bu Hayk’ın, ekmek verdiği Rum ve Ermenilerin isimlerini ve kaç ekmek aldıklarını yazdığı bir veresiye defteri vardır. İşin en ilginç yanı bu veresiye defterinde bir tek bile Müslüman Konyalının adı yazılı değildir.
Veresiye defterinde adı yazılı Müslüman Türk’ün olmayışı, Ermeni ve Rumların da dikkatini çeker. Öyle ya! Hayk bir Ermeni’dir. Ekmek verdiği Ermenilerin, Yahudilerin isimlerini veresiye defterine yazmasına karşın neden bir Müslüman Türkün adı yazılı değildir?
Bu duruma dindaşları sık sık sitem ederler, Hayk efendiye sorular sorarlar.
Bu sorulardan bunalan Hayk şöyle bir cevap verir, “ Müslüman Türklerde KUL HAKKI diye bir anlayış var. Bundan çok korkarlar. Onun için onların adını yazmaya gerek yok. Ellerine para geçer geçmez hemen gelip kendiliklerinden öderler.”
Tarihi gerçek bu!..
Gerçek olmayan ne diye soruyorsunuz değil mi?
Sizce ne olabilir?
Acaba şimdi Konyalı aynı ahlaki davranışta mı? Elbette doğru, dürüst, kul hakkı, yetim hakkı nedir bilenler ve riayet edenler müstesna.
Ne dediniz?
Cevabınız ne oldu?
Maalesef bütün İslam dünyası, bu ahlaki anlayıştan fersah fersah uzaklaşmış durumda.
Kul hakkı nedir bilen Müslüman emanete ihanet eder mi, kamu malını hovardaca harcar mı, lüks ve gösteriş batağına saplanır mı?
Bir başka Müslüman’a kumpas kurar, soru çalar, hamili kart yazar mı?
Ne denir?
Allah ıslah eylesin, hidayete erdirsin, doğru yoldan şaşırtmasın, Kuran hükümlerine göre yaşamayı nasip eylesin.
NOT: Hayk, Tehcir yasası ile Konya’dan sürülür. Büyük bir çaba ve gayretle Hayk tekrar Konya’ya getirilir.