Kısa Dalga yazarı Mehmet Çetingüleç, "Gazze'den sonra sıra Kıbrıs'ta mı?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında, Gazze'de yaşananların nedenlerinden birinin doğalgaz yatakları olduğunu ve Gazze'den sonra sıranın Kıbrıs'a geleceğini belirtti. Çetingüleç, Türkiye'nin bu duruma hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.

Çetingüleç, Gazze'deki olayların sadece ırk ve din üzerinden değil, ekonomik açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Gazze açıklarında doğalgaz yatakları bulunduğunu belirten Çetingüleç, "ABD ve Avrupa'nın donanmaları, silahları, uçakları sadece 363 kilometrekarelik bir alanda yaşayan 2 milyon 375 bin Gazzeliyi yerinden yurdundan etmek için mi bölgeye gitti sanıyorsunuz? Doğu Akdeniz'de yaklaşık 1,5 - 2 trilyon dolar değerinde gaz ve petrol yataklarının bulunduğu anlaşıldı da ondan. Büyük enerji savaşı başladı" dedi.

Çetingüleç, bu savaşta sıranın Kıbrıs'a geleceğini ifade ederek, adanın çevresinin gaz yataklarıyla dolu olduğunu hatırlattı. Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ın ada etrafındaki gazı çıkarmak istediğini, ancak Türkiye'nin engellemesi sonrası İtalyan Eni şirketinin sondaj ve arama faaliyetlerinden çekildiğini belirtti. Ancak, "Ama her an geri dönebilir" diye ekledi.

Çetingüleç yazısına şöyle devam etti:

"Uzun yıllardır Rusya'ya bağımlı olan Avrupa, Ukrayna savaşı yüzünden arz sıkıntısı çekiyor.

Yeni enerji kaynaklarına ihtiyaç var.

Aranan kaynağın Akdeniz'de olduğu anlaşıldığı için herkes bölgeye askeri yığınak yapıyor"

"RUM ERKEKLERİNE SİLAH DAĞITILIYOR"

Çetingüleç, "Gazze'den sonra sonra sıra KKTC'ye gelebilir" diyerek İngiltere ve ABD'nin Kıbrıs'a yaptığı yığınağı anımsattı. Öte yandan Çetingüleç Rum erkeklerine adanın güneyinde silah dağıtıldığını da ifade ederek Yunanistan'ın Kıbrıs'ta deniz üssü inşa etmeye karar vermesini hatırlattı.

"KIBRIS ISINACAK"

"Kıbrıs yakın gelecekte ısınacak" diyen Çetingüleç şunları kaleme aldı:

"Türkiye 'garantör ülke' olarak Kıbrıs Türklerinin bağımsız devletlerini yok etmeyi amaçlayan bir anlaşmaya zorlanacak.

'Kıbrıs Davası' oldu-bittiye getirilecek.

Yunanlılar, Rumlar, İngilizler, Amerikalılar ve Avrupalılar bölgeye ve adaya askeri yığınak yaparken, Türk askerinin Kıbrıs'tan çekilmesi istenecek"

"KIBRIS'A SAHİP OLAN DOĞU AKDENİZ'E SAHİP OLUR"

"Eğer...

Türkiye anlaşmaya yanaşmazsa.

O zaman Kıbrıs yeniden karışacak.

Kıbrıs Türklerine saldırı başlayacak.

Bu ihtimali KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Barış Harekatının 50. Yıldönümünde dile getirdi.

Göz ardı edilmemeli.

Çünkü...

Kıbrıs'a sahip olan hem Doğu Akdeniz'e hakim, hem de zengin olur..."

"TÜRKİYE'Yİ SIKINTILI GÜNLER BEKLİYOR"

"Türkiye'nin ekonomik kriz içerisinde bulunması....

Avrupa ve ABD için ideal bir zamanlamaya işaret ediyor.

Ekonomisi zayıf bir ülkenin pazarlık gücü de zayıflar.

Bu yüzden.

Türkiye'yi sıkıntılı günler bekliyor"

"AB VE NATO'YU DA BÜYÜK BİR KRİZ BEKLİYOR"

"Kıbrıs, Türkiye'ye 70, Yunan ana karasına 835 kilometre mesafede.

Türkiye ve Yunanistan baş başa bırakılsa adada yeni bir soykırım girişiminin bastırılması kolay.

Ancak...

Doğu Akdeniz'in doğalgazına ve petrolüne göz dikmiş olan Avrupa ve Amerika'yı dikkate almak lazım.

F-16 modernizasyonu ve yeni uçak alımının hala askıda bırakılması boşuna değil.

Türkiye'yi askeri güç bakımından iyice zayıflatıp masada anlaşmaya zorlayacaklar.

AB ve NATO'yu da büyük bir kriz bekliyor"

"KKTC'NİN YIKILMASINA GÖZ YUMULABİLİR Mİ"

Çetingüleç yazısını ise bir dizi soru ile bitirdi. Çetingüleç'in soruları şunlar oldu:

"Türkiye bu senaryoya hazır mı?

Herkes Doğu Akdeniz'e yığınak yaparken, Türkiye bölgede devasa bir uçak gemisi gibi konuşlanmış olan Kıbrıs adasını terk edebilir mi?

Ecevit'in ve Denktaş'ın mirası olan KKTC devletinin yıkılmasına göz yumabilir mi?

İran'ın İsrail'e saldırma ihtimalini gerekçe göstererek bölgeye yığınak yapan ABD ve AB'nin asıl hedefi KKTC mi?

Türkiye bu kirli, kanlı senaryolara karşı nasıl bir alternatif geliştiriyor?

Sessizce izlenen yığınaklara nasıl yanıt verilecek?"