Koşu bandı, 1818 yılında İngiliz mühendis Sir William Cubitt tarafından icat edildi. Ancak koşu bandının üretim amacı, formda kalmak veya yağ yakmak değildi. Koşu bandı bir işkence aleti olarak tasarlanmış ve üretilmişti.
Hapishanesindeki mahkumların tembel tembel yattığını gören Sir William Cubitt, mahkumların kas gücünden faydalanılabileği düşüncesi ile bir proje geliştirdi. Böylece mahkumların daha etkin ceza çekmeleri sağlanabilirdi.
Cubitt’in tasarladığı ilk koşu bandı aslında kendi etrafında dönen dev bir çarka benziyordu. Bir düzine mahkum koşarak bu çarkı döndürüyorlardı. Bugünün aksine düz koşu yerine daha çok devamlı olarak merdiven tırmanmaya benzeyen bir sistem kurmuştu. Mahkumlar dururlarsa düşecekleri için devamlı hareket etmek zorundaydılar. Mahkumların kas gücünden gelen bu hareket, buğdayların öğütülmesi, suyun çekilmesi ya da madenlerin havalandırması için gereken enerjiyi sağlıyordu.
Mahkumlar, günde en az 6 saat bu cihazda koşuyorlardı ki bu 14000 basamaklı bir merdivene tırmanmaya (Everest’e tırmanmaya) eşdeğerdi. İngiltere’deki 50 hapishane bu aleti kullanıyordu. Hatta, İngiliz yazar Oscar Wilde bile hapishane zamanlarında bu alet üzerine çıkmaya zorlanmıştı. Kimi cezalı mahkumlar günde 10 saatini bu aletler üzerinde geçiriyordu. Bazen halkın izleyip ibret almasına bile izin veriliyordu. Cubitt’in bu icadı İngiltere’den ABD’ye kadar ulaştı. İngiliz hapishanelerinde kullanılan bu yöntem, artık ABD’de de hatırı sayılır sayıda hapishanede de kullanılıyordu. Mahkumlar bu işkence sebebiyle düzgün beslenememeye başlamışlar, vücutlarında oluşan kırgınlık ve sakatlık nedeniyle iyice bitap düşmeye başlamışlardı.
Bu alette çok sayıda mahkum hayatını kaybetti, koşu bandı 19. yüzyıldaki hapishanelerin kötü koşullarının sembolü olarak tarihe geçti. 1898 yılında çıkan hapishaneler yönetmeliği ile canice bir işkence olduğuna karar verilerek bu uygulama durduruldu.
1911 yılında ABD’de patentlendirilen koşu bandı, 1952 yılında Dr. Robert Bruce tarafından günümüzdeki formuna dönüştürüldü.
1970’li yıllarda ABD’de başlayan ”koşu ve sağlıklı yaşam çılgınlığı” koşu bandının tekrar ortaya çıkmasını sağladı ve insanlar, evlerine kurdukları koşu bandlarıyla spor yapmaya başladı.
Kaynak: Dünya medeniyetler tarihi