Filistin’de HAMAS İran desteği ile İsrail’e saldırdı.
İsrail bu saldırıyı Filistin devletine savaş ilan ederek karşıladı.
Saldırılarda yüzlerce İsrailli ve Filistinli öldü, binlerce yaralı var.
İsrailoğulları Kudüs’e M.Ö 1800’lü yıllarda Mısır’dan, Filistinliler ise M.Ö 1100 de Girit adasından göç etti.
Yani Kudüs iki kavmin de anavatanı değil, vatanı.
Kudüs, semavi dinler için kutsal sayılan bir kent.
İslam dininin ilk kıblesi, ikinci mescidi Mescid-i Aksa’nın olduğu yer. Hz. Muhammed’in Miraç ‘a çıktığına inanıldığı yerdir.
İshak, Yakup, Yusuf peygamberlerin mezarının bulunduğu yerdir.
Hristiyanlara göre İsa Kudüs de çarmıha gerilmiştir.
Yahudiliğin kıblesi sayılan Süleyman mabedinin, ağlama duvarının olduğu yer ve İsrailoğullarının hem politik hem de dini merkezi konumundadır.
Kudüs için çok şeyler daha yazılabilir.
Yüzlerce yıllar süren kavim ve din mücadelelerinde Yahudiler Kudüs’ü terk etmek zorunda kalmış ama Dünyanın çok etkin ülkelerinde diasporalarını oluşturmuş, yüksek bir milliyetçilik davranışı göstererek kimliklerini kaybetmemiş, tarihin bir gününde Kudüs’e döneceklerini ve İsrail devletini orada kuracaklarını milletleri için en büyük hedef olarak koymuş.
Zamanla ilmek ilmek örerek ikinci dünya savaşının bitiminde fırsatı bulup 1948 de devletlerini kurdular.
İngiliz ve Amerikan emperyalizminin kurduğu İsrail devleti aslında bir nevi taşeron devlet hüviyetinde, Ortadoğu’da geri bir şekilde yaşayan ama yeraltı zenginlikleri çok fazla olan Arap devletleri için terör üretmek görevi idi.
Kazan kazan yani, İsrailoğulları tarihi bir hedefini gerçekleştirecek, kutsal kitapları Tevrat’a göre kendilerine vadedildiğine inandıkları “Kenan ülkesi”nde (Kenan ülkesi bizim güneydoğu Anadolu’dan, Mısır’a kadar olan bölge) büyümeye açık bir devlet kuracak, ABD ve İngiltere tüm Ortadoğu’nun petrolünü çalacak.
Hikâye böyle başladı ve devam ediyor.
İsrail emperyalizmin Ortadoğu’da kurduğu bir terör devletidir.
Masum sivilleri, çocukları öldürür. Bölgedeki insanların evlerini varlıklarını gasp eder.
Bölgede korku iklimi üretir.
Köpeksiz köyde değneksiz dolaşır.
Emperyalizmin Ortadoğu ile ilgili son planı BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) dir.
BOP da 1948 de İsrail’in kurulduğu zamanın tadilat projesi.
İsrail devletinin büyümesi, Ortadoğu’nun askeri ve ekonomik gücü olması. Ortadoğu ve doğu Akdeniz petrollerinin ve doğalgazının bedavaya çalınması.
BOP un hedefleri bunlar.
Konunun Türk milletini ilgilendiren tarafı;
1-BOP Türkiye’yi de bölmek istiyor,
2-Filistinliler Türk milletinin çoğunluk inancı olan İslam dinine inanması
3- Coğrafyanın nispeten Türkiye’ye yakın olması.
İsrailoğulları Filistin’e gelmeden evvel Filistin’deki Girit asıllı Araplarla iniş çıkışlı ilişkilerimiz olmuş.
Mesela 1. Dünya savaşında Araplar Türk ordusunu arkadan vurarak İngilizlere sattı.
Mesela şimdiki Filistin başkanı Çin’i ziyaretinde (5-6 ay oldu) Çin’in Uygur Türklerine yaptığı soykırımı görmezden gelerek hatta Uygur Türklerini terörist ilan etti.
Son HAMAS saldırısını iyi analiz etmek lazım.
11 Eylül ABD’deki ikiz kulelerine yapılan uçak saldırılarını unutmamak lazım.
Karşıdan bakıldığında olay ABD ye yapılmış bir saldırı gibi görüldü ama sonuçları tüm Ortadoğu’da ABD terörü olarak yaşandı. ABD’nin Ortadoğu’nun büyük kısmına el koymasıyla devam ediyor.
Kavga etmek de bir hesap işidir.
Bu olayda bir devlet aklı görülmüyor.
Planörlerle elde yapılmış teknolojisi olmayan silahlarla bir saldırı yapmak sürdürülebilir bir durum mudur?
Devletlerarası ilişkilerde büyük provokasyonlar görülmüş işlerdir. ABD’nin ikinci dünya savaşına katılması kendisine durup dururken Japonya’nın saldırmasıyla oldu.
Tarihçiler Japonya’nın ABD ye saldırısında hep bir İngiliz parmağı aradı sanki gerçek de İngiliz parmağıydı.
Bu Hamas saldırısının en önemli etkisi İsrail devletinin büyümesine katkı olacaktır.
Bu yazı burada dursun
İnşallah yanılırım…