Ergenekon davasının 5 Ağustos’taki karar duruşmasından hakkında verilen hapis cezasını nedeniyle Bulgaristan’a giden Eski Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Levent Temiz,tahliye kararından sonra yurda dönmüştü.Temiz Bulgaristan'da yaşadıklarını ve Ergenekon davasındaki Cemaat parmağını Aydınlık Gazetesine verdiği röportajda anlatırken,İşçi Partisinin yayın organında MHP'yi sert bir dille eleştirdi.
İşte Levent Temiz'in Aydınlık Gazetesine Verdiği röportaj:
- 2003’te MHP ve İP ortak “Mehmetçik Coni’ye kalkan olamaz” mitingi düzenlediniz. Kamuoyuna Kızılelma mitingi olarak geçti. Bu bir anlamda bir süreç de başlattı.
Bütün vatanseverlere tertip o mitingle başladı. Türkiye’de 5. kol faaliyeti yürütenler tertiplere başladı. Bu miting Türk’ün 3. defa Ergenekon’dan çıkışıydı. İlki millattan önceki destan, ikincisi 19 Mayıs 1919, üçüncüsü de 2003’teki miting olmuştur. O dönem bizi eleştirenler bugün ne kadar haklı olduğumuzu söylüyorlar. Bizzat bu psikolojik operasyonlar içinde kandırılarak yer alanlar pişmanlık duyuyorlar. Bu birlikteliği daha da kuvvetlendirerek devam ettirmemiz lazım.
‘Tek bir cephede herkesin birleşmesi lazım’
- Türkiye’nin tehditler karşısında ne yapması gerekiyor?
Tek bir cephede herkesin birleşmesi lazım. İngiltere, Amerika ve İsrail üçlüsü Türkiye’ye saldırıyor. 5. kol faaliyeti, psikolojik operasyon yürütülüyor. İlk Bulgaristan’dan geldiğimde de söylemiştim. Türkiye’de takım tutar gibi parti tutmanın zamanı değil. Bu hastalıktan kurtulmamız lazım. Tek bir milli cephede birleşmenin zamanıdır. Milli kimse biz onunla birlikteyiz. Bu ülkede artık iki cephe var; milli cephe ve gayrimilli cephe. Milli cephe kuvvetlenerek günümüze kadar geldi. Çok sıkıntılar çektik ama Ergenekon’dan çıkmak kolay bir iş değil. Ergenekon’dan çıkarken zaiyatlar olacak, oldu da. Bu bir savaş sonuçta. Ben bu işi bir milli mücadele olarak görüyorum. Gayrimilli cephenin yanında yer alan şer odakları kaybedecek, biz kazanacağız.
- Bulgaristan’daki süreçte neler yaşadınız?
Benim kaldığım cezaevi Birleşmiş Milletler raporlarında Avrupa’nın en kötü şartları olan cezaevi seçilmiş. Orayı anlatamam. Allah kimseye yaşatmasın. Cemaat’ten olanlara bile yaşatmasın. Biz onları adil yargılayacağız. Suçları sabit. Casusluk faaliyeti. Vatana ihanet, insanların özel hayatını ifşa gibi pekçok suçları var. Ne yaptılarsa onun karşılığını alacaklar. Neticede biz güzel bir karar aldık.
‘Bulgaristan’da hukuk var’
- Hukuki süreç nasıl gelişti?
Cemaat medyası ben orda yakalandığımdan itibaren o kadar çeşitli senaryolar uydurdular ki ben bile şaşırdım. Bulgaristan her ne kadar kötü şartlara haiz bir devlet de olsa orada hukuk var. Bana Avrupa Birliği’nde serbest dolaşım hakkı verildi. Ben Türkiye’de hakkımdaki yakalama kararının kaldırılmasından sonra geri dönerken adamlar çok şaşırdılar. Oraya Avrupa Birliği vatandaşı olmak için gitmediğimi söyledim. Vatan hasreti, memleket hasreti her şeyden öte.
- Gülen Cemaati’ne yönelik operasyonu nasıl karşılıyorsunuz?
Çok olumlu buluyorum. Uzmanlar dedikleri sahte diplomalarla devletin çok kritik noktalarına yerleştirilmiş terör örgütünün beyni yıkanmış elemanları. Ben bunu Bulgaristan’da da müşade ettim. Bazı üniversitelerden parayla diploma alıp devletin çok kritik noktalarında hayatlarında göremeyecekleri mevkilere makamlara gelmiş bu örgüt. Kökü kazınmalı bu örgütün. Bu 12 yıllık değil 40 yıllık bir Gladyo örgütlenmesi. Her zaman vardı bunlar. MHP’nin, CHP’nin, DSP’nin, ANAP’ın içerisinde de varlardı. Ama kendilerini güzel kamufle etmişlerdi. Masonik bir örgütlenmeyi baz almışlar, kendi aralarında kodlu, şifreli konuşmaları var. Özellikle yetiştirilmişler. Bunların bir kısmı, üst kadrolar belli merkezlere götürülüp özel eğitimlere tabi tutulmuşlar. Yabancı istihbarat örgütleri bunlara ders vermiş. Herhalde yarım kalmış eğitimler çünkü çok acemiler.
- Ergenekon’daki yurtseverler tahliye edildi ancak Balyoz davasındaki komutanlar hala tutuklu.
Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki milli kuvvetler bugün hala esir tutuluyorsa bizler kendimizi şu anda hür hissetmiyoruz. Oradan herkesin çıkması lazım. Balyoz tertibine maruz kalan bütün vatanseverler oradan kurtulmadığı sürece bizim sevincimiz yarım.
- MHP milletvekili Korgeneral Engin Alan’ın arkasında neden durulmadı?
Engin Alan’ın MHP’den milletvekili olması da istenmedi ki. MHP’nin iradesinin dışında Engin Alan Paşa milletvekili olmuştur. Bunun en bariz örneği 18 yıl ceza aldıktan sonra kendisinin cezaevinde ziyaret edilmesidir. Senin milletvekilini sen neden bu kadar sahipsiz bıraktın? Yargılama aşamasında neredeydin? Ergenekon, Balyoz davalarında bu kadar vatansever yargılanırken ey MHP sen neredeydin? Bu nasıl milliyetçilik? Engin Alan Paşa, MHP içerisinde sızmış bazı odakların korkulu rüyası. Aman partinin başına gelir, MHP daha milli bir çizgiye girer endişesi taşıyan Cemaat’in içerideki elemanlarının en büyük korkularından bir tanesi bu. Devlet Bahçeli kısmını bilemem. Kendisinin de bunu açıklaması lazım. Başından beri bu davalara uzak durmuştur. MHP’ye darbe yapanlar kendisinin yanında, sağında ve solunda... Önce kendi partisine darbe yapanları temizlesin.
‘Tek derdimiz demokratik hukuk devleti’
- Bulgaristan’dan Aydınlık’a mektup gönderdiniz. Tepkiler nasıl oldu?
Bizim kurumlarla şahsi bir derdimiz yok. Bizim tek derdimiz demokratik bir hukuk devleti, insan haklarının en üst düzeyde olduğu, bu milletin hakettiği yaşam standartlarında olduğu tam bağımsız bir Türkiye’dir. Kişisel derdimiz yok. Bizim görüşten insanların siyasal bir ikbal düşüncesi olsaydı, ben kendimden örnek vereyim bugün birçok ismin yerinde olurdum. Ama kişiliğimden taviz verecektim. Ruhumuzu kimse hapsedemez bizim. Kimse kusura bakmasın iki tane makam, mevki için ne vatanımı ne milletimi ne de ruhumu satmam.
‘TSK içindeki örgüt uzantıları temizlenmeli’
- Ergenekon Mahkemesi’nin kapatılmasını, hakimlerin başka yerlere atanması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yargı ve emniyet içindeki bir çetenin temizlenmesidir bu. Emniyet, MİT ve adliyenin dışında en önemlisi TSK içindeki terör örgütü elemanlarının temizlenmesidir. TSK’nın milli kanadı içeriden yara aldı. Özellikle son 10-15 yılda harp okullarına alınan tüm uzantılarının tasfiye edilmesi lazım. İzmir’deki vatansever subaylara bu alçakça iftirayı atanlar o kurumun içerisinde birlikte çalıştığı arkadaşlarıydı. Herkes bunu gözden kaçırıyor. Bunların döneminde TSK içine sızma sayısı çok fazla.
gazete2023