Lütfü Şehsuvaroğlu, Mümtazer Türköne  için kampanya başlattı!

Lütfü Şehsuvaroğlu, Mümtazer Türköne  için kampanya başlattı!
Mümtazer Türköne, Zaman gazetesi yazarlarının yargılandığı davada 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. 

Cezaevinde bulunan Türköne’nin beş gündür kalp damarları tıkandığı için hastanede yattığı öğrenildi.

Türköne’nin durumuna ilişkin kızı Sıla Türköne, babasının durumuyla ilgili bilgilendirilmediklerini, görüşmede zorlandıklarını, savcılığın kendilerine en son cuma günü izin verdiğini sonrasında ise görüşme talebini reddettiğini söyledi.

Sıla Türköne, “Babam bizi her gördüğünde su istiyor. Hastabakıcıların su verdiğini söylüyorlar ama babamın bizi uzaktayken gördüğünde bile su istiyor olması bununla ilgili bir sıkıntı olduğunu düşündürtüyor” dedi.

Ülkücüler, Vefa ve Bir Yalnız Adam

Habererk.com imtiyaz sahibi İsmail Türk yayınlanan köşe yazısında " Eğer bu ülkede demokrasinin " D" si varsa kimse düşüncelerinden dolayı muaheze edilmemeli, mahpuslarda süründürülmemelidir.
Kardeşini 12 Eylül'den önce şehit vermiş birinden bahsediyorum.
Darbe söylentilerinin dolaştığı 28 Şubat'ta BBP'ye, darbe karşıtı bir bildiri yazan ve özet olarak; "darbenize boyun eğmeyeceğiz, sokağa çıkma yasağınızı tanımayacağız, tank ve silahlarınıza selam vermeyeceğiz", diyen birinden bahsediyorum.
O tam 3 yıldır içeride.
Arkasından koşturan tek bir ülkücü yok. Sadece tek başına kızı çırpınıp duruyor. Oradan oraya gidiyor ama çaldığı bütün kapılar ve kalpler taşlaşmışçasına yüzüne kapanıyor.
Tutuklu gazetecilerden bahsedilirken kimse onun adını bile ağzına almıyor. Bilinçli bir şekilde unutturuluyor. Başta Altan kardeşler olmak üzere bir çok gazeteci AYM veya AİHM'e başvurarak hak ihlali kararı aldırdılar. Ama ona kimse sahip çıkmadı.
Biz ne ara böyle vicdansız olduk."
dedi.

DR. LÜTFİ ŞEHSUVAROĞLU KAMPANYA BAŞLATTI

Bu gelişmeler yaşanırken Ülkücü Hareketin efsane kalemlerinden Lütfü Şehsuvaroğlu sosyal medya hesabından Mümtaz’er Türköne'nin serbest bırakılması için kampanya başlattı.

Şehsuvaroğlu " Buradan Tayyip Beye, Devlet Beye, Kemal Beye, Meral Hanıma, Doğu Beye ve Hakan Beye duyuruyorum! Ne teşkilat bıraktınız ne gazete! O yüzden buradan haykırıyorum: Mümtaz’erin hasta olduğunu öğrendim, lütfen tahliyesi için gereğini yapın!" dedi.

Lütfü Şehsuvaroğlu'nun paylaşımları şu şekilde ;

"Önüne arkasına FETÖ metö koymadan söylüyorum: Mümtaz’er hasta imiş. Hemen tahliye edilsin! Bazıları gezecek, hatta makamlar işgal edecekler; Mümtaz bu kadar uzun müddet yatacak? Olamaz! Mümtaz’er Türköne bir şehit abisidir. Ayrıca benim de arkadaşımdır! Hemen tahliye edilsin!"

"İsmail Türk yazmış. Mümtaz’er hakkında... Ne olursa olsun Mümtaz’er Türköne arkadaşımızdır. Darbelere karşıdır. Hataları yok mu elbette var. Onunla tartışan tek kişiydim. İsmail haklı nerede şimdi ona destek olanlar? O beni hastanede ziyaret etti ve Bodolino’yu getirdi. Okudum!"

"Hasta imiş! Hemen tahliye edilsin! 12 Eylülde bile biz Mamakta yattığımız gibi çıkınca içeriyi ziyaret edebiliyorduk! Şimdi görüştürmüyorlar! Türkiye korku ülkesi mi? Ayrıca siz onu yargılayamazsınız, ben sizden daha iyi yaparım! Mümtaz’er’e özgürlük! Fetöve gerçek ayağını yakala"

"Şimdi bir kampanya başlatmalıyız! Allah kahretsin, gazetemiz ve teşkilatımız da yok ki! Mümtaz’er Türköne tahliye edilsin! FETÖ getirilsin!"

"Buradan Tayyip Beye, Devlet Beye, Kemal Beye, Meral Hanıma, Doğu Beye ve Hakan Beye duyuruyorum! Ne teşkilat bıraktınız ne gazete! O yüzden buradan haykırıyorum: Mümtaz’erin hasta olduğunu öğrendim, lütfen tahliyesi için gereğini yapın!"

MÜMTAZER TÜRKÖNE, FETÖ İÇİN VE DARBE GİRİŞİMİ İLE İLGİLİ NE DEMİŞTİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü 15 Temmuz darbe girişimi soruşturmasında tutuklanan Zaman gazetesi eski yazarlarından Mümtaz’er Türköne, kişilik olarak muhalif olduğunu belirterek, “O camiayla olduğum için pişmanım. Darbecilerin idam edilmesinin caydırıcılık manasında önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

İstanbul 3’üncü Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği kararıyla dün gece tutuklanan 12 şüpheliden Mümtazer Türköne, ifadesinde yayınlanmış 16 kitabının bulunduğunu, bunlardan ikisinin darbeler hakkında yazıldığını söyledi.
Türköne ifadesinde, hükümete karşı eleştirileri olduğunu söyleyen belirterek, “Ben radikal hatta keskin addedilecek, bir darbe karşıtıyım. Bunun tek bir istisnası yoktur. Nitekim darbe gecesi de meşru hükümetin yanında yer aldığımı belirten, akabinde darbenin ihanet ve şerefsizlik olduğunu belirten tweetler attım.Sonrasında darbe tehdidi devam ederken, hükümeti destekleyen darbeyi lanetleyen ve darbe sonrası toplumu restore edecek bu travmanın geçmesini sağlayacak uyarılarda bulundum” ifadelerini kullandı.

“FETHULLAH GÜLEN’LE İKİ KEZ GÖRÜŞTÜM, YANIMDA AKP’Lİ YÖNETİCİLER DE MEVCUTTU”

Hürriyet’in haberine göre; kendisini darbe karşıtı olarak niteleyen Türköne ifadesinde, “Benim kadar radikal bir darbe karşıtının, darbeci ithamına maruz kalmasını, gördüğüm muamelenin ötesinde çok onur kırıcı buluyorum. Fethullah Gülen örgütü hakkında herhangi bir bağlantım yoktur. Kendisini tanıyorum.Zaman gazetesinin onun kontrolünde olduğunu biliyorum. Kendisiyle 2006 -2011 yılında iki defa görüştüm. Aramızda kayda değer bir görüşme olmadı. Yanımda Ak Partili yöneticiler mevcuttu. En son darbe olayından sonra çoğunluk gibi bende hayal kırıklığı yaşadım. Ve o camia ile birlikte olduğumdan dolayı pişman oldum” diye konuştu.

“BAZEN YAZMAM İÇİN GÜNCEL OLAYLAR TAVSİYE EDİLDİ”

“Ben bir yazar olarak daha fazla okuyucuya ulaşmak amacıyla Türkiye’de tirajı en yüksek gazete olan Zaman gazetesinde yazmayı tercih ettim” diyen Türköne, “Esasında başka da yazı yazabileceğim gazete yoktur. Kişilik olarak muhalif bir yapım var. Benim hükümete karşı eleştirilerim, demokrasinin ve özgürlüklerin genişleyip darbe teşebbüslerinin engellenmesi amacına yöneliktir. Gazetede yazdığım süre boyunca hangi konularda yazı yazacağım konusunda, açıktan bir müdahale olmadı. Bazen farklı konularda yazmam için güncel olaylar hatırlatıldı ve tavsiye edildi” dedi.

“GAZETENİN POLİTİKASINA AYKIRI YAZILAR DA YAZDIM”

Yazdığı hiçbir yazıya müdahale edilmediğini savunan Türköne, “Şahsen de gazetenin yayın politikasıyla kendimi bağlı hissetmedim. Zaman zaman manşetlerde savunulan görüşlere aykırı yazılar yazdım. 2004 yılındaki Fethullah Gülen cemaatini faaliyetlerini sona erdirilmesine dair karar hakkında 2013 yılında aykırı görüşlerimi bildirdim.MGK’nın, o anki şartlarına göre karar aldığını ve Gülen cemaatini herhangi bir olumsuz uygulamanın hükümet tarafından uygulanmadığını belirttim. Bu yazı gazetenin yayın politikasına aykırı bir yazıydı. Buna rağmen bu yazıya da müdahale edilmedi” ifadelerini kullandı.

“DARBECİLER İÇİN YAZDIĞIM YAZI VE GÖRÜŞLERİ AYNEN TEKRAR EDERİM”

Türköne ifadesinin devamında, “Ülkemin yaşadığı trajediyi kendi yaşadığım trajedinin üstünde görüyorum. Yani ülkem adına çok derin bir üzüntü yaşıyorum. 15 Temmuz günü yaşanan, darbe girişimi hakkında bir aydın olarak, içimde derin bir yara hissediyorum ve ülkemin başına gelebileceklerden endişeleniyorum. Darbeciler için daha önce yazdığım yazı ve görüşleri aynen tekrar ederim. Darbecilerin idam edilmesini ve en ağır ceza ile cezalandırılmasının caydırıcılık manasında önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum