GEREKÇE
Teklifin gerekçesinde şöyle dinildi: ''Terör örgütleri finansmanlarını esas olarak başta uyuşturucu kaçakçılığı olmak üzere illegal faaliyetlerden elde etmektedirler. Birterör örgütünün finansmanını hangi yoldan sağladığı, örgütün ideolojisine ve çapına göre değişkenlik göstermektedir. BM kaynaklarına göre yıllık küresel getirisi 500 milyar doları bulan uyuşturucu kaçakçılığı, her suç organizasyonu için olduğu gibi, terörist organizasyonlar için de çok cazip bir finansman kaynağıdır.
Geçtiğimiz yıllarda bazı devletler terör örgütlerini finansal olarak desteklemiş, silah, doküman, eğitim, lojistik yardımında bulunmuş ve söz konusu organizasyonlara topraklarını kullanma izni vermiştir. Ancak özellikle 11 eylül sonrasında terörist organizasyonların finansal kaynaklarının uluslararası alanda yoğun bir inceleme altına alınması ve terörizmi destekleyen ülkelere karşı kınama kampanyası başlatılması neticesinde örgütler kendilerini finanse etmek amacıyla uyuşturucu kaçakçılığı olmak üzere diğer bir çok illegal faaliyetlere yönelmişlerdir.
Türkiye geçmişte ve günümüzde terör örgütlerinin eylemlerine hedef olmuştur. Başarıyla yürütülen mücadeleler neticesinde, terör örgütlerinin uyuşturucu madde kaçakçılığının her safhasında (imalat/ taşıma/ aracılık/ satış/ sokak satıcılığı v.b.) yer alarak finansal destek sağladıkları tespit edilmiştir. PKK-KONGRA-GEL-KADEK terör örgütünün uyuşturucu suçlarına karıştığını uluslararası raporlar, Türkiye'de gerçekleştirilen uyuşturucu madde operasyonlarında yakalanan şahısların ifadeleri, terörörgütleri ile bağlantılı suç kayıtları, örgüte ait sığınak/hücre evlerinde ele geçirilen uyuşturucu maddeler ve dokümanlardaki uyuşturucu alış verişinin para kayıtları açıkça ortaya koymaktadır. 2002 ve 2006 yılları içerisinde Türkiye'de yapılan operasyonlarla da PKK-KONGRA-GEL-KADEK terörörgütünün, uyuşturucu kaçakçılığı yapmaya devam ettiği de teyit edilmiştir.
PKK-KONGRA-GEL-KADEK terör örgütünün de uyuşturucu madde kaçakçılığı yaptığı, Abdullah ÖCALAN, Şemdin SAKIK gibi örgütün yakalanan eski en üst düzey yöneticileri tarafından bizzat itiraf edilmiştir. Abdullah ÖCALAN İmralı adasında yargılanırken Mahkeme Başkanının sorusu üzerine, örgütün parasının 200 milyon dolar civarında olduğunu söylemiştir.
Örgütün uyuşturucu ticareti yapıp yapmadığı şeklindeki soruyu yanıtlarken de Öcalan, örgütün uyuşturucu kaçakçısı ailelerden para tahsilatı yapıldığını, sınır bölgelerinde gerçekleşen kaçakçılık olaylarında, komisyon adı altında örgüte para temin edildiğini ifade etmiştir.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve beraberindeki heyet Diyarbakır Cezaevi'nde mahkûmlarla görüşürken, Şemdin Sakık'la da bir görüşme yapmışlardır. Şemdin Sakık, "Bizim paramızın kaynağı uyuşturucu kaçakçılığındandı. Türkiye-Orta Doğu eksenindeki uyuşturucu kaçakçılığından PKK ve Apo, hep önemli pay aldı. Bu paralarla da silah satın aldık" diyerek günümüze de ışık tutan bilgileri aktarmıştır.
Yapılan tahkikatlar ve alınan bilgiler; PKK-KONGRA-GEL-KADEK terör örgütünden başka ASALA, TKPL/ML ve DHKP/C gibi terör örgütlerinin de faaliyetlerini finanse etmek amacıyla uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını göstermektedir.
''TERÖR VE UYUŞTURUCUNUN BİRLİKTE ELE ALINMASI GEREKMEKTEDİR''
Türk güvenlik birimlerince PKK-KONGRA-GEL-KADEK, ASALA, TKP/ML ve DHKP/C terör örgütleriyle bağlantılı olduğu tespit edilen, 1984 yılından günümüze kadar gerçekleşen toplam 343 uyuşturucu madde kaçakçılığı olayına ilişkin istatistikler Emniyet Genel Müdürlüğü veri tabanında mevcuttur.
Sonuç olarak uyuşturucu ve terörün birbirinden ayrılmaz parçalar haline gelmesi nedeniyle terörle mücadelenin tek yönlü yapılamayacağı açıktır. Hem insan sağlığının korunarak vatandaşlarımızın ve eğitim çağındaki çocuklarımızın uyuşturucudan uzak tutulmasını sağlamak, hem de terörle mücadele için Terör ve Uyuşturucunun birlikte ele alınması gerekmektedir. O nedenle insanlarımızın beden, beyin ve ruh sağlığına büyük hasar veren uyuşturucu madde kullanımını engellemek ve uyuşturucu ticaretiyle kendilerine finansman sağlayan terör örgütlerinin bu desteklerini kesmek için her türlü uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden ve depolayan kişi yada kişilerin Terörle Mücadele Kanunu kapsamında cezalandırılması önemli bir caydırıcılık getirecektir.''