Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu katledilen Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Yalçın'ın ölümüne toplumun her kesiminden tepkiler yükselirken AKP ve MHP sessiz kalmıştı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının ardından MHP de Sinan Ateş sessizliğini bugün bozdu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Sinan Ateş’in öldürülmesinin ardından partisine yöneltilen tepkiler üzerine açıklamalarda bulundu. Semih Yalçın, Sinan Ateş'in ölümünden 8 gün sonra Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Ateş cinayetiyle ilgili, “Bahçeli, ne zamana kadar susacaksın? Mafyalarla fotoğraflar çekmeye devam edersen, yanındaki çocuklar da mafyacılık oynamaya başlar” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı.

Nasuh Mahruki'nin tutuklanma nedeni açıklandı Nasuh Mahruki'nin tutuklanma nedeni açıklandı

MHP’nin mafya ve torbacılarla işi olmadığını savunan Yalçın, "Eğer bu ülkede siyasi mafya varsa, ki var; başını CHP çekiyor. Öyle bir mafya ki yedi kocalı Hürmüz gibi… Herkese kırıtıp her kesime ilişiyor” dedi.

Yalçın şunları söyledi:

“Kılıçdaroğlu ve yancıları aday belirleme sürecinde çuvalladığından, dikkatleri üzerlerinden uzaklaştırıp başka noktalara sevk etmeye çalışıyor. MHP’ye sardırma çabaları bu yüzden… CHP’nin başındaki çelimsiz ve çaresiz zat, ne zaman başı sıkışsa MHP’ye ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye en adi iftiralarla saldırıyor. Kemal Kılıçdaroğlu önce kendi söküğünü diksin, kendi ayıplarını örtsün, sonra başkalarında kusur ve eksik aramaya kalksın.

CHP’nin başı şunu bilsin: MHP’nin mafyayla, torbacılarla işi olmaz. Eğer bu ülkede siyasi mafya varsa, ki var; başını CHP çekiyor. Öyle bir mafya ki yedi kocalı Hürmüz gibi… Herkese kırıtıp her kesime ilişiyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun zerre kadar şerefi, haysiyeti ve namusu varsa; önce PKK’ya hangi sözleri verdiğini, Deva Partisinin başındaki çapsız âdemle birlikte ayrılıkçı Kürtlerin acentesi HDP’ye hangi bölücü taahhütlerde bulunduğunu açıklar."

BABACAN VE KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI

"Ali Babacan isimli ne idüğü belirsiz zat, günlerdir Anayasa’da değiştirilmesi mümkün olmayan ilk 4 maddenin değiştirileceğini konuşuyor. Türkçe ile birlikte Kürtçe’nin eşit statüde yer alacağı iddiasını dile getiriyor. Babacan, bin yıldır Türk’e ait olan egemenliği başka unsurlarla paylaşmaya cüret ediyor.Aynen Kılıçdaroğlu gibi, demokratik özerklikten söz ediyor. Bu iki kendini bilmez, milletimizin asla kimseyle paylaşmayacağı egemenlik haklarını hangi yetki, hak ve cüretle taksime kalkışıyor?

Başkan Ahmet Vefik Paşa, birliğe mani olacağı gerekçesiyle azınlıklara ve Müslüman milletvekilleri dâhil, bütün üyelere “Bir an evvel Türkçe öğrenin.” diyerek ayar verirken, Cumhuriyet Türkiye’sinde Türkçeyle eşit statüde mahallî dil, hangi cesaretle gündeme getiriliyor? İlk Osmanlı Anayasası’nda bile Türkçe yegâne resmî dil iken; ayrılıkçıların, etnik toplulukların dillerini aynı statüye getirme gayreti neyin nesidir?

Kılıçdaroğlu ve Babacan'ın dili; ihanetin, bölücülüğün dilidir. CIA'in planlarının ifşası, Pensilvanya'nın, FETÖ hesaplarının itirafıdır. Hürmüz Hanım'ın nikâhsız kocaları, bize önce bunları açıklayın; sonra MHP'ye ayar vermeye cüret edin!”

Editör: Yadigar Hanım