Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Geçmişte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı "çay-simit" hesabını hatırlatan Çayır, güncel veriler ışığında parti üyeleri ile birlikte kendi "çay-simit" hesabını yaptı.
Beş kişilik bir ailenin üç öğün çay ve simit tükettiği takdirde ayda 15 bin 750 TL harcaması gerektiğini belirten Çayır şunları kaydetti:
"Fakir fukara zor durumda, dar gelirli zor durumda, emekli yarını göremez vaziyette. Emekli aldığı maaşla, aldığı parayla birkaç günü bile insanca yaşamaktan yoksun. Bu hale getirilmiş Türkiye'de asgari ücret açıklandı. Avrupa'da asgari ücretli çalışanların oranı yüzde 10, yüzde 5 iken bizde yüzde 60, yüzde 70. Yani Türkiye'de çalışanların yarısından daha fazlası asgari ücretli. Hal böyle olunca asgari ücretlinin ahvali bizde gittikçe kötüleşmektedir. Soruyorum size asgari ücret kaç para? 22 bin 104 lira. Bu kardeşiniz simit ve çay hesabını iyi yapar. Ev kadınları en çok siz bu işi bilirsiniz. Çünkü dar gelirlinin yükü sizin omuzlarınızda. Bir kişi çay - simit yiyerek hayatına devam ederse bir günde kaç para harcar? 35 TL. Beş kişilik aile sadece çay ve simitle hayatına devam ederse kaç para harcar? 175 TL Beş kişilik aile üç öğün çay simit yerse kaç para eder? 505 TL. Otuz gün boyunca çorba yok, yağ yok, biber yok, salata yok, et yok, tavuk yok, balık yok, hiçbir şey yok. sadece üç öğün çayla simide talim ederse kaç para harcar bu aile? 15 bin 750 TL. Asgari ücret 22 bin 104 TL, ne kaldı geriye? Hiçbir şey. ‘Zalimler, zalim yönetimler, halkını, aziz milleti yok sayanlar, aziz millete her türlü kötülük edenler bu millet elektriği nasıl ödeyecek? Suyu nasıl ödeyecek? Çocukların okul masraflarını nasıl ödeyecek? Zalim yönetimler.’ bu söz kimin? Recep Tayyip Erdoğan'ın. Dönüyorum sana masal kahramanı, kendini bu yüzyılın lideri sanan, göz boyayan ve gözümüzü bağlayan, toplumda algı oluşturan Sayın Recep Tayyip Erdoğan sen kendi sözünle zalim ve aziz millete zulmeden adamsın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eleştirilerini sürdüren Çayır, şöyle devam etti:
"Şu anda normal bir şehirde kiralar 15 ile 25 TL arası. Şu anda verdikleri asgari ücret bir kira bedelidir. Bir dürüst siyasetçi çıkmaz mı? Çıkıp da ‘ben beceremedim’ diyemez mi? ‘Her ne kadar iyi niyetlerle çıktıysam da gördüm, yaşadım ve bildim ki ben bu işi yapamıyorum, bu işi beceremiyorum, Türkiye'yi Umutsuzluk çukuruna, bataklığına gömdüm, Türkiye'yi doğru yönetemedim, adil yönetemedim, üretimi beceremedim, paylaşımı beceremedim’ demek bu kadar mı zor? İstifa etmek bir kenara çekilmek bazen en büyük erdem, en büyük hizmettir. Gerçek şu, beceremediniz. 22 yıldır bu ülkeye doğru dürüst yönetemediniz, fakire arka çıkamadınız, eşit şekilde muamele edemediniz, adalet dağıtamadınız, umut veremediniz. Yetmedi mi ? Yüz bir sene ülkeyi yönetsen ne yazar? İki yüz bir yıl ülkeyi yönetsen ne yazar? Kötü yönetiyorsun, adaletsiz yönetiyorsun ve insafsız yönetiyorsun."
Ne Asgari ücret komisyonu, bunlar saçma işler dedim. Ağa ne derse olur. Öbürleri maraba, maraba bile değil yahu. Sistemi o şekilde kurmuşlar. Güya oturuyorlarmış, tartışıyorlarmış, asgari ücreti tespit edeceklermiş. Yalana dolana bak. Ağa ne dedi? ‘Yeter fazla oturup kalkmayın’ dedi, verdi rakamı çekti gitti. Bir de söze dini bir parantez açmak üzere ‘işçinin alın teri korumadan veririz’ dedi. Sen nerede, işçi nerede? Sen nerede, İslam nerede? Sen nerede, din nerede? Hayatın boyunca hiç secdeye gelmemiş alınla milletin değerleriyle oynuyorsun. Utanmaz, arlanmazlar sizi."
Alım gücü bakımından AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılı ile günümüzü karşılaştıran Çayır şunları söyledi:
"2002 yılında bir asgari ücret ile 1250 litre süt alınıyormuş. Şimdi 600 litre. Yarısı nereye gitti? Efendilerin cebine. 2002’de bir asgari ücretli 40 kilo et alırken bugün 20-25 kilo alabiliyor. Aradaki bu uçup giden yirmi kilo et nereye gitti, kime gitti? Bunun hesabı yok. 2002’de sen asgari ücret ile 8 tane çeyrek altın alınırken bugün 3 tane çeyrek altın alınabiliyor. Beş altını kim çaldı ağalar, efendiler, beyler ? Bizim bu beş çeyrek altını kim çaldı ?"
Türkiye'nin erken seçime gitmesi gerektiğini belirten Çayır, şunları söyledi:
"Türkiye derhal erken seçime gitmek zorunda çünkü Türkiye geleceğini görememektedir. Türkiye gerçekten istikbaliyle ilgili hayal kuramamaktadır. 2 yıl sonra, 3 yıl sonra, 5 yıl sonrasıyla ilgili hayat pahalılığıyla ilgili herhangi bir öngörüsü yoktur. Hayat bir şekilde normalleşecektir diyemiyoruz. Hükümet 22 yıllık iktidarda Bize ne tavsiye ediyor Sayın Cumhurbaşkanı biliyor musunuz? ‘Sabredelim’ diyor. Sen hiç sabrettin mi ? Senin çevren , senin zengin ettiğin insanlar hiç sabretti mi?"