Yeniçağ yazarı Servet Avcı, “Milliyetçilerin hatırlanma mevsimi yaklaşırken” başlıklı köşe yazısında “Önümüzde yerel seçimler var… Muhalefeti zor bir açmaz bekliyor… Cumhur İttifakı’nın bozulmadan süreceği kesin… Millet İttifakı’nda ise durum sancılı… İki tarafta da son seçimdeki yenilgi izah edilirken, daha çok karşıyı suçlama eğilimi var…
Bu durum yerel seçimlere nasıl yansır? Milliyetçi oyların belirleyiciliği son seçimlerde bir kere daha vurgulanmışken HDP/Yeşil Sol meselesi seçmene nasıl izah edilecek? PKK’nın siyasî uzantısı çok net bir şekilde dışarıda tutulursa büyükşehirler nasıl alınacak?” açıklamasında bulundu.
İSTANBUL VE ANKARA’DA DURUM NASIL!
Servet Avcı, İstanbul ve Ankara özelinde şu yorumlarda bulundu:
“İstanbul’a bakalım: Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın 2 puan önünde olmasına rağmen milletvekilliği seçiminde Cumhur İttifakı tam 10 puan önde…
Ankara’da ise Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın 1,3 puan önünde çıktı ama ittifak oylarına bakıldığında Cumhur İttifakı 3 puan önde görünüyor…
Genel seçimlere baktığımızda Millet İttifakı’nın büyükşehirlerin -İzmir hariç- hemen hiçbirinde yüzde 50’yi geçtiği görünmüyor… Ne Antalya’da, ne Mersin’de, ne Ankara’da, ne İstanbul’da, ne Eskişehir’de…
Bu illerde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gelen takviye HDP/Yeşil Sol ve TİP’ten…”
MUHALEFETİ DE MASAYA YATIRDI
Yerel seçimler muhalefet açısından garanti değil… Radikal, marjinal ve bölücü unsurlarla örtülü veya açık ittifakların ne getirip ne götürdüğü oldukça tartışmalı… Daha önceki gün 7 şehit geldiğini hesaplar ve son seçimlerde her şeye rağmen milliyetçi oyların nasıl bir etkiye sahip olduğunu düşünürsek, muhalefetin dezavantajı ortaya çıkacaktır…
HDP/Yeşil Sol Emek ve Özgürlük İttifakı altında son seçimlerde İstanbul’da yüzde 12, Ankara’da yüzde 4, Antalya’da yüzde 9, Adana’da yüzde 12, Mersin’de yüzde 15 almış…
Önümüzdeki yerel seçimlerde iddialı olması gereken Millet İttifakı, bu oyları nasıl yok sayacak? Yok saymayıp iş birliğine gittiği takdirde milliyetçi seçmeni nasıl ikna edecek?
İktidarın ‘beka/bölücülük hattı’nda yapacağı bir hizalandırma muhalefeti yine zorda bırakacaktır… Buna bir de HDP/Yeşil Sol’un CHP’nin elindeki büyükşehirlerde ‘aday çıkarmama’ hamlesi eklenirse, bu ‘iş birliğinin tescili’ anlamına gelecektir ve iktidar adına sonuç almak çok daha kolay hale gelecektir… 2019’a benzemeyecektir seçimler, çünkü şartlar değişmiştir…
HDP/Yeşil Sol’un aday çıkarması durumunda ise İstanbul ve Ankara’nın muhalefet adına işi çok daha zorlaşacaktır… 40 katır mı 40 satır mı kıssasında olduğu gibi!.. Ülkedeki ağır ekonomik şartların çok büyük bir kırılma meydana getirme ihtimali dışında muhalefetin işi çok zor…
***
Biz tabii ki işin milliyetçilik boyutuyla çok daha ilgiliyiz… Onun seçimlerde dolgu malzemesi gibi kullanılması, koltuklara oturulduktan sonra ihmal edilmesi, sanki bir daha seçim yokmuş ve bunlar hafızasızmış gibi milliyetçilere ‘işi bitmiş’ muamelesi yapılması, değerlerimizin başkaca hırslar uğruna yok sayılması, büyük bir kitlede huzursuzluğa ve haksızlığa uğramışlık duygusuna yol açıyor…
Ülkedeki en büyük potansiyelin, yani milliyetçilerin, genel ve yerel yönetimlerde çok daha etkin hâle gelmesi için aklı, bilimi, kültürü ve ahlâkı nasıl hâkim kılarız, işte burada yoğunlaşmalıyız…
***
Bu konuyu yerel seçimlere kadar belli aralıklarla işleyeceğiz… “Birden fazla milliyetçi aday varsa hangi milliyetçi adayı desteklemeliyiz? Aday mı önemli, partisi mi, yoksa duruş, düşünce ve karakteri mi? HDP/Yeşil Sol’la gizli/açık ittifak durumunda Türk milliyetçileri olarak ne yapmalıyız?” vs…