Mansimovun, Türkiye’nin sağlık sektörüne yapmak istediği 100 milyon dolarlık yatırıma, FETÖ’nün 2008-2012 yıllarında sabotaj girişimlerine ilişkin araştırma yazısını kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.

Türkiye'de 2001 krizi sırasında iflas eden Işıklar Holding'in yönetimi TMSF’ye devredildi. TMSF, Işıklar Holding'in finansal kuruluşlara olan borçlarını kapatmak için gayrimenkullerini açık artırma yoluyla satışa çıkardı. 2004’de yapılan açık artırmada işadamı Mubariz Mansimov, TMSF'den İstanbul'un Beşiktaş ilçesine bağlı Ulus semtinde Işıklar Holding'e ait 12 bin metrekarelik 3 bloklu bir binayı satın aldı. Mansimov, 2005 yılında Beşiktaş Belediyesi'nden binanın yıkılması ve yerine sağlık tesisi yapılması için izin alarak, Palmed Sağlık Hizmetleri Limited Şirketini kurdu.

Palmed Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi İstanbul Ticaret Odası Firma Detayları

Mansimov 2007'de Hürriyet Gazetesi’ne şunları söyledi: “Türkiye'nin en büyük hastane projelerinden birini hayata geçireceğiz. İstanbul'un Ulus semtinde 2008 yazında açmayı planladığımız ilk hastanenin inşaatı devam ediyor. Yaklaşık 100 milyon dolara mal olması planlanan ve Pal Hospital adı verilecek hastane, ağırlıklı çocuk ve kadın hastalıkları konusunda uzmanlaşacak. Halen İstanbul’daki hastanenin bir benzeri de Bakü’de inşa ediliyor. Yatak kapasitesi 120 olarak planlanan İstanbul’daki hastane Ulus’ta TMSF’den satın alınan deniz manzaralı 11 dönümlük arazi üzerine inşa ediliyor. Hastane, Amerikalı bir sağlık kuruluşu tarafından yönetilecek. Hastanenin sahibi biz, işletmesi yabancı grupta olacak. Bölgede konusunda uzman bir hastane zinciri oluşturacağız. İstanbul ve Bakü’den sonra Ankara ve İzmir’de de hastane açmayı planlıyoruz”.

www.hurriyet.com.tr/palmali-1-3-milyar-dolara-turk-bayrakli-gemi-filosu-kuruyorum-7377384

Mübariz Mansimov'un hastane projesi bilinmeyen nedenlerle FETÖ’nün hedefi haline geldi. FETÖ, bu projenin gerçekleşmesini önlemek için belediye, yargı, savcılık, ordu ve diğer kurumlardaki elemanları aracılığıyla Mansimov’un sağlık yatırımlarını sabote etti. Şubat 2008'de Türk Hava Kuvvetleri'nin Ulus ilçesindeki 15. Füze Üs Komutanlığı, Palmali Grubu’na hastanenin şantiyesini ‘askeri bölge’ ilan eden bir mektup gönderdi. Mektupta, hastanenin yapımının füze savunma sisteminin çalışmasını engellediği belirtilerek inşaatın iki gün içinde durdurulması talep edildi. Palmali Grubu tarafından, o dönemde FETÖ’cülerin kontrolünde olan Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na sunulan projede değişiklik önerileri de sonuç vermedi. Ardından FETÖ’cülerin kontrolündeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2005 yılında Beşiktaş Belediyesi'nin Palmali Grubu’na verdiği hastane ruhsatını iptal etti.

www.emlakkulisi.com/mubariz-mansimovun-hastane-ruhsati-iptal-edildi/24283

Mubariz Mansimov, Eylül 2009'da Milliyet Gazetesi’ne verdiği röportajda, 15. Füze Üs Komutanlığı’nın kararına şu sözlerle eleştirdi:

"Bizim arazimize şerh konulmasına gelince... Biz bu araziyi herhangi bir şahıstan değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden aldık. TMSF, bildiğim kadarıyla yüzde yüz devletin kuruluşu. Açık artırmada 2006’da satın almışız. O zamanlar tapularda hiçbir şerh yok. 2008’in sonunda gelip bunlara şerh koyuyorlar. Ben bir yatırımcı olarak, Türkiye’de yatırım yapmadan önce düşünmem gerektiğini anlıyorum. Birileri bir oyun oynuyor. Bürokrasi kanalları veya ordu mu bilmiyorum. Ancak bir işadamının üzerine böyle oyunların oynanması hiç doğru bir şey değil. İki haftadır inşaatımız durduruldu. Mahkemeye başvurduk. 20 bin metrekarelik bir hastaneyi Türkiye’de 4 senede yapıp bitiremedik. Hep engellerle, bürokrasiyle uğraşıyoruz. Yok, arkadaş ’Ben buradan füze fırlatacağım. Askeri güvenlik bölgesi’ denilerek benim arazime şerh konuluyor. Benden önce aynı arazide bulunan 18 metre yüksekliğindeki bina füze rampalarını engellemiyordu da benim 11 metrelik binam mı engelleyecek. Benim arazimin ve füze rampalarının çevresinde daha yüksek birçok bina var".

www.milliyet.com.tr/gundem/mansimov-o-arsa-ile-ilgili-konustu-1144883

2008 yılından başlayarak Mübariz Mansimov, Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarını yürüten FETÖ’cü hakim ve savcıların baskısına uğradı. FETÖ’nün yayın organı olan Zaman Gazetesi’nde yer alan bir haberde, Hava Kuvvetleri Savcısı Ahmet Zeki Üçok'un, ‘askeri bölge’ kararının iptali karşılığında Mübariz Mansimov'dan 5 milyon dolar rüşvet talep ettiği iddia edildi. İddianamede, askeri savcı Üçok'un, Beşiktaş Belediyesi seçimlerinde AKP'den aday olan işadamı Sibel Çarmıklı ile irtibata geçerek arsa sahibi Mubariz Mansimov’la pazarlık için görüştüğü iddia edildi. Nitekim Ergenekon iddianamesini hazırlayan FETÖ’cü savcılar, hem Askeriye içinde FETÖ’cülere soruşturma açan Ahmet Zeki Üçok’u etkisiz hale getirmeyi, hem de Mubariz Mansimov'a hastane projesini durdurması için baskı yapmayı amaçlıyordu. O yıllarda binlerce vatansever, dürüst Türk milliyetçisinin FETÖ’cü hakimlerin kontrolündeki ‘özel yetkili’ mahkemelerde uydurma suçlamalarla yargılandığı göz önüne alındığında, Mubariz Mansimov'un kendisine yöneltilen asılsız suçlamalardan duyduğu endişeyi tahmin etmek zor olmamalı.

http://web.archive.org/web/20171123020153///www.mimdap.org/?p=35504

Ümit Özdağ: Ben Öldürülürsem, 3 Sorumlu Var Ümit Özdağ: Ben Öldürülürsem, 3 Sorumlu Var

Türk Ordusu’nda FETÖ izlerini bulan ve soruşturma açan ilk savcının Ahmet Zeki Üçok olmuştur. Ahmet Zeki Üçok'un, orduda yuvalanan FETÖ’cülerle ilgili soruşturmasını Mart 2009'da öğrenen Fethullahçı grup, Fethullah Gülen'in doğrudan talimatı ve ona yakın milletvekillerinin desteğiyle Haziran 2009'da TBMM’de yasa değişikliği önermiştir. Söz konusu yasa değişikliğiyle, askeri personelin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının yolu açıldı. Böylece, casusluk yapmakta suçlanan FETÖ’cü askerlerin davası askeri mahkemeden alınarak özel yetkili mahkemelere verildi. FETÖ’cü askerlere özel yetkili mahkemelerde FETÖ’cü yargıçlar tarafından beraat kararı çıkartıldı.

https://www.milliyet.com.tr/gundem/komutana-buyuk-komplo-ortaya-cikti-1073755

Türk Ordusu’nda FETÖ izini ortaya çıkaran askeri savcı Ahmet Zeki Üçok, Eylül 2009'da uydurma suçlamalarla tutuklandı. Ahmet Zeki Üçok hakkında hazırlanan ilk iddianamede, Fenerbahçe Futbol Kulübü eski başkanı Aziz Yıldırım'dan ve Mubariz Mansimov’dan rüşvet aldığı iddia edildi. Sonraki suçlamalar arasında Balyoz ve Ergenekon ‘terör örgütü’ üyeliği suçlamaları da yer aldı. Ahmet Zeki Üçok, Ergenekon ve Balyoz davalarında 43 yıl hapis cezasına çarptırılıp 5 yıl cezaevinde tutuklu kaldı.

www.yenisafak.com/gundem/hipnoz-kumpasinioksuz-yonetti-3192408

"Suçlamalara Karşı Hakikatler" adlı kitabının yazarı, Türk Silahlı Kuvvetleri eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a göre, Ahmet Zeki Uçok'un "Kayseri Işık Evleri" soruşturması başarılı olsaydı, 2009 yılında ordu içinde Fethullahçı grup deşifre olacak ve 15 Temmuz darbe girişimi de olmayacaktı.

www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/aytunc-erkin/genelkurmay-2009-yilinda-kayseride-orgutu-tespit-etti-5611167/

Mubariz Mansimov rüşvet iddialarına ilişkin Milliyet gazetesine verdiği röportajda şunları söylüyor:

"Sibel Çarmıklı isimli hanımla bizim işimiz olmaz. Görüşmüş de değiliz. Çarmıklı’nın, Palmali’yle ne işi olabilir ki? Petrol mü satıyor, gemisi mi var? Birlikte yapabileceğimiz bir işi yok ki. Uzaktan yakından hiçbir işimiz olmamış, olmayacak da. Ne Çarmıklı ne de diğer ismi geçen adamlarla. Palmali Şirketler Grubu’nun bir prensibi vardır. Biz sadece Türkiye’de değil, dünyada 45 devlette varız. Yaptığımız bütün işleri kanunlar çerçevesinde yürütürüz. Hiçbir devlet dairesi veya kuruluş rüşvet veya kanunsuz bir iş teklifinde bulunamaz. Zaten böyle bir amaçla ofisime gelen kişiyi bizzat kendim sopayla döve döve polise götürürüm. Rüşvet iddialarının benimle veya şirketlerimle ilişkilendirilmesi tamamen gerçek dışıdır. İnşallah her şey ortaya çıkar. Devlet bu işin üzerine gitmelidir. Devlet gitmese de ben bu işin peşini bırakmayacağım. Palmali ve Mubariz Mansimov ismi dünyanın hiçbir yerinde rüşvet olayında olmamış, olmayacaktır. Böyle çirkin oyunların olduğu yerde de Palmali durmaz. "

FETÖ’cü savcılar tarafından gözaltına alınan Sibel Çarmıklı'ya yönelik rüşvet iddiaları da doğrulanmadı.

www.cumhuriyet.com.tr/haber/sibel-carmikli-serbest-birakildi-89390

Mansimov’un hastane inşaatına getirilen yasak kaldırılmadı. Hayal kırıklığına uğramış işadamı Mubariz Mansimov 2012'de hastane projesini erteledi ve Palmed'i tasfiye etti. Aynı yıl Medical Park Hastaneler Grubu’nun sahibi işadamı Ethem Sancak, inşası yarım kalmış binayı Mansimov'dan satın aldı. İlginçtir ki, İstanbul Belediyesi ve Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Ethem Sancak'ın hastaneyi "askeri bölgede" inşa etmesine engel olmadı. Şu anda, Medical Park Hastaneler Grubu bünyesinde bulunan ve ‘Liv Hospital’ adıyla tanınan söz konusu hastane, Türkiye'nin en pahalı A + hastanelerinden biridir.

www.hurriyet.com.tr/saglik-turisti-kisi-basina-8-10-bin-dolar-getiriyor-22446962

İşte Mubariz Gurbanoğlu Mansimov raporu 'Bu Dev rapor sadece Habererk'te'

Editör: TE Bilişim