En iyi taklit aslını yüceltirmiş!
Lafın tümü deliye anlatılırmış, umarım meramımı anlatabilmişimdir!
Türkiye’yi kucaklayan toplumun beklentilerine hitap edecek söylem ve projelerin yanı sıra uygun kadrolarla kim parti kurarsa kursun başarısızlık şansı dahi yoktur! Tabi bir Lider varsa.
Bugün sıkışan ve kutuplaşan Türkiye’nin gazının alınmasının vakti gelmiştir çünkü artık karın ağrısına dönmüştür.
İşte bu yüzdendir ki Türkiye’yi çok iyi analiz etmek gerekmektedir. Bugün duyguları sömürülen Türk Milletinin beklentilerine cevap verebilmek için sömürmek yerine gerçek anlamda onlara, onlarla birlik olacak, onların dilinden anlayıp gerekeni yerine getirecek bir oluşum gerekmektedir. Şu anda ülkeyi yönetenlerin bundan 15 sene önce iktidara gelirken söyledikleri söylemler tam anlamıyla havada kalmış ve iktidar rehavet kazanın içerisinde kaybolmuştur. İlk döneminde sağlıkta, ulaşımda, ekonomide devrim niteliğinde yenilikler yapan sosyal devlet gereksinimlerini yerine getiren iktidar, zamanla bunları hem milletine bir lütuf olarak göstermiş hem de bunları kendince koz olarak kullanmıştır. Oysaki bugün dünyayı gezen kişiler bunların bir lütuf değil gelişmiş ve güçlü bir devletin yapması zorunda olduğunu çok iyi bilir.
İhtiyacı, acil kodun da gerekli olan bu yeni oluşum, emrivaki ve dayatmacı üsluplu adamların eline konum pazarlaması şeklinde verilirse bu dayatmaların devrinin bittiğini göremeyen insanlar ile sadece başarısızlık getireceğini unutmamalıyız! Genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan Türkiye’nin son referandumda 18-24 yaş aralığında ki eğitimli seçmenin çoğunluğunun tercihi Hayır yönünde olmuştur bu açıkça bir mesajdır. Bu oluşumun ilk önce anlaması gereken ve merakla ilgi uyandırması gereken yeni ve genç nesil olmalıdır.
Kişilerin keyfiyetine hiçbir şey bırakılmaksızın her şey kural ve sisteme bağlandığında bakıp göreceğiz, çığ gibi bunalmış milletimiz, partimize sahip çıkacaktır! Yeni kurulacak partide şahsen ben asla Ocak mantığını istemeyenlerden biriyim. Reisçilik oynama devri de bitmiştir! Bugün gelişmiş teknoloji ve bilişim sayesinde 1 yıl 1 asır kadar hızlı gelişmekte ve değişmektedir. Değişmeyen tek şey yeni nesil ve gençliğin dinamiği ve etkenliğidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, gençliğe her zaman değer vermiş ve geleceği onlardan ummuştur ve şu çok önemli cümleyi söylemiştir “ Her kafanın anlamaktan aciz olduğu yüksek bir varlıktır gençlik”. Gençliği anlayabilmek, yeni kurulacak olan partinin en önemli dinamiklerinden biri olacak, bunun için gerekli altyapının oluşması çok önemli yer tutacaktır. Çok modern, medeni bir gençlik kolları Türk halkına hitap etmek için fazlası ile yeterli olacaktır.
Adalet kisvesi altında yıllarca emek verdiğimiz ancak gençliğe ve 2000’li yılların değişimine direnen, bunun yerine piyonlaştırılan ve gasp edilen partinin taklitçisi olmak yerine gelmiş geçmiş tüm liderleri ve başarı yakalamış tüm oluşumları incelemek, doğru kişilerle profesyonelce analizler yapıp halkın sesine kulak vermek gerekmektedir. Öncelikle adaletin yeniden sağlanabildiği bir ortamın çok hızlı bir şekilde tertip edilmesi için çalışmaların şimdiden yapılması ve hazırlanan yol haritalarının halka iyi anlatılabilmesi gerekmektedir. Halkımıza Osmanlı’nın şekilciliğini dayatmak ve onlarla avunacak bir nesil yaratmak yerine, Osmanlı’nın kuruluş devrindeki gibi ilimi, bilimi ve gelişimi destekleyen bir vizyona sahip olmak, yükseliş devrindeki gibi kanunlara, adalete ve hoşgörüye sahip olmak gerekmektedir. Ne demiş Kutlu Hükümdar Fatih Sultan Mehmet, “Kadı’yı Satın Aldığın Gün Adalet Ölür, Adaleti Öldürdüğün Gün Devlet de Ölür”.
Büyük Türkiye hayalimizi anlatacak genç, dinamik, eğitimli, vizyonlu kişilerle birlikte dil ve icraatlar bence yeterli olacaktır! Marjinal görünümlü her şeyden uzak durarak vatanını seven herkesin bu benim partim diyebilecek ölçüler baştan ortaya konmalıdır. Herkesi kucaklamalı ve herkese sahip çıkmalıdır. Çünkü bu partinin hamuru Millet olmalıdır.