Geçtiğimiz 04 Mayıs 2018 tarihinde bir yazı kaleme almış ve bu yazımın başlığını da şu şekilde atmıştım. ''Bu seçimin heyecanı meycanı yok!...'' peki neden böyle bir başlık seçtim ve bu gün neden böyle bir yazı kaleme alıyorum birlikte irdeleyelim.
04 Mayıs'ta kaleme aldığım yazıyı bir dizinin film müziğinden esinlenerek Manisa'ya uyarlamıştım. Aslında pekte yanıldığım söylenemez. Neden mi? İşte tamda bu yüzden.
Herkes gerek ulusal gerekse yerel medyayı takip ediyor. Bende buradan sizlere bir soru sormak istiyorum.
1- Ak Parti ve MHP Manisa Merkezde neden miting yapamadı?
2- 24 Haziran seçimleri için Ak Parti ve MHP, Manisa merkezde miting yapamamasının ardında yatan sebep sizce ne olabilir?
3- 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimleri öncesinde Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Manisalı seçmenlerini ciddiye almadığı için mi? Miting yapmıyor yoksa, meydanlara Manisalı seçmeni toplayamamaktan mı çekiniyor?
4- Ak Parti Genel merkezi ve genel başkanı Akhisar ilçesinde yaptığı miting ile seçmenlerini bir nebzede olsa geçiştirip gönlünü almaya çalışırken, MHP neden seçmenlerine bir çağrıda bulunup seçmenleriyle bir araya gelmiyor?
Cumhur İttifakına olan tepkiler sonucunda Manisa'daki kendi tabanından bir çok seçmeni İYİ Parti’ye kaçıran MHP’nin miting alanlarını dolduramayacağını korkusuyla, salon tipi seçim çalışmaları yaptığı görülüyor ve bu gerek tabanda gerekse parti içerisinde konuşulmaya devam ediyor.
Bu duruma tepki gösteren bir çok seçmenin kendi partilerine oy vermeyeceği iddiası seçimlere az bir süre kala kulislerde gündeme geldi. Bu Tepkilerin sandığa yansıması halinde Cumhur İttifakının Manisa’da ağır yara alacağı da iddialar arasında yerini koruyor.
Hatırlarsınız kısa bir süre önce bir yazı kaleme almış ve o yazımda şu ifadelere yer vermiştim.
Tavanda Heyecan var, Tabanda Heyecan Yok! Millet bir tarih yazacaktır elbet! Genelde Heyecan var, Yerelde Heyecan Yok!...
Bu seçimin heyecanı meycanı yok, Milletin cebinde yok kuruş, Zırvalıyor herkes müneccim sanki, Milletin adam akıllı bir kazancı yok, Bu şekilde devam ederse kaybetmeksiniz kaçarı yok, Millete dair bir hedefiniz yok, siyasi çıkarlar dışında bir temenniniz yok, İllegal legal bir düzeniz var projeniz yok, Bizler için yaptığınız bir şey yok.Bu milletinde bundan sonra size verecek oyu moyu yok. Desem de inanmayın biz severiz birilerini yüceltmeyi ve sorgusuz sualsiz onlara itaat etmeyi bizim her şeyden önce eleştiri kültürümüz yok.
Bahsi geçen makaleyi okumak için tıklayınız
Yine bugün basında yer alan haberlere göz gezdirdiğimizde bir haber dikkatimi çekti. Bu haber MHP Lideri Devlet Bahçeli hakkındaydı. Haber ise şu başlıkla yer aldı. ''Bahçeli’den seçim yapılmadan erken seçim sinyali... '' Haberin ayrıntısında ise, Bahçeli, 24 Haziran seçimleri sonrasında TBMM'de çoğunluğun sağlanamaması ile ilgili "Cumhurbaşkanlığı ile Meclis uyumlu çalışamaz ise sistem içinde çözüm üretilebilir. Uyum sağlanamaz ise erken seçim düşünülebilir" İfadeleri dikkatimi çekti.
Bu konuyla ilgili yine geçtiğimiz günlerde bir yazı kaleme almış ve bu yazımda da; şu başlığa yer vermiştim. İşte o bahsini ettiğim yazımın başlığı; ''Yeniden bir erken seçim olabilir'' yazımın içeriğinde ise, ''Ülke yönetmeye talip olanların daha tedbirli ve hazırlıklı olmaları gerekmektedir; Muhaliflerin aday listeleri beni endişelendirdi;alternatif bir devlet yönetme kadrosu göremedim.İktidar partisinin adaylarında da bir heyecan yada alışa gelmiş biatçılar dışında pek de hedefleri olan adaylar olmadığı kanaatindeyim.
Ortalık keşmekeş, yaşadığımız ve yaşandığına şahitlik ettiğimiz olaylar, bakış açımız, yaşananların arka planlarını görme şansımız ortadan kalkıyor.
24 Haziran'da mevcut iktidar değişirse; Çiçeği burunda iktidarı yeni başkan neyle karşılaşacak bilen yada bir tahmini olan var mı? diye devam ediyor.
Bahsi geçen makaleyi okumak için tıklayınız
Yazımın başında ifade ettiğim gibi AKP ve MHP Manisa Merkezde miting yapmadı. Yine geçtiğimiz günlerde bir yazı kaleme almıştım. Ancak burnu havada siyasetçilerimiz yine bu söylemlerimizi görmezden geldiler. Neden mi? çünkü etraflarında o kadar çok sahte şak şakçılar var ki etraflarını göremez olmuşlar.
Bahsini ettiğim yazıda şu başlığı kullanmıştım. ''DİKKAT! İYİ Parti'ye MHP'den Ciddi Bir Ölçüde Sızma Var'' yazımın devamında ise, İYİ Parti'ye MHP Genel Merkezi talimatıyla ciddi manada sızmalar var. Son zamanlarda MHP'den ciddi ölçüde İYİ Parti'ye geçişler yaşanıyor. Bu geçişlerde gönülden geçenler de var. MHP'nin son zamanlarda ki politikalarına kızanlarda var. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye kızanlar da var. MHP'nin kendi içerisinde yaşadığı çekişmelerde ve AK Parti ile yakınlaşmasından dolayı geçiler de var. En önemli geçiş ise sızmalar.İfadelerine yer vermiştim. Şimdilerde bu yazdıklarımın ne kadar anlamlı ve yerinde tespitler olduğu gün yüzüne çıkıyor. Neden mi? Dün Manisa'nın Salihli ilçesinde MHP'den İYİ partiye nasıl geçişler olduysa şimdide İYİ Partiden AK Partiye geçişler yaşandı. demem o ki; yine üzerine basa basa söylüyorum. Manisa'da bu seçimin heyacanı meyacanı yok! ve Manisa'da tüm partileri büyük sürprizler bekliyor.
Yine Manisa'da yapılmaya çalışılan siyaset hakkında özellikle ramazan ayında meydanlara insanları ve partilileri toplayacaklarını anlayanların Aday tanıtımlarını yapabilmek için iftar programları düzenlediklerine şahit olduk. Aday tanıtımlarını düzenledikleri iftar ve sahur programlarında tanıtan veya tanıtmaya çalışan siyasilerin dini duygularımızı nasıl siyasete alet etiklerine bir kez daha görmüş olduk. Bu bahsini ettiğim konuyla ilgili de bir yazı kaleme almıştım. Bu yazımda ise şu başlığa yer vermiştim. ''İftar ve Sahur Sofraları Siyasete Alet Ediliyor'' yazımın devamında da; Bu mübarek ayda Allah için yapılması gereken hayrın siyasi çıkar ve emellere alet edilmesi vicdanları derinden yaralıyor.Bir elinin verdiğini diğer elin görmemesi gerekmez mi?... Bir yoksula, bir hayır işine yaptığınız yardımı, en yakınlarınız dahi bilinmelidir. Çünkü bu çeşit yardımlar dini, ya da sosyal bir ödevdir. Amaç kendini göstermek değil, bir yaraya merhem olmak birlik ve beraberliğimizi korumak saflarımızı sıklaştırmaktır.
Herkes görsün, işitsin, kendisini övsün diye yapılan yardım, din ya da insanlık duygusu ile yapılmış iyilik olmaktan çıkar. Her seçim döneminde olduğu gibi, yine dinimizin ve dini duygularımızın siyasete alet edildiğini açık ve net bir şekilde bu seçim sürecinde de görmekteyiz.Maalesef bunu her siyasi parti ve temsilcileri yapıyor yapmaya da devam ediyor. İnsanlarımızın samimi duyguları istismara uğruyor.ifadelerini kullanmıştım.
Bahsi geçen Makeleyi okumak için tıklayınız
Yazıma son verirken ifade etmek istediğim son söz olara şunu ifade etmek istiyorum. 24 Haziran seçimleri ülkemize ve milletimize hayırlar getirsin bu Vatan ve bu millet için hayırlı olan ne ise o olsun. Selam ve dua ile...