Biz geçen 15 yılda Anıtkabir’e çıkan yollarda ne engellemeler gördük.
Biz on beş yılda, her milli bayram ve 10 Kasım’da devlet adamlarının toptan hastalandığını da gördük.
Biz devrettiğimiz 15 yılda, cumhuriyetin kurucuları için, “İki ayyaş” lafını da duyduk.
Hamd olsun biz içinde bulunduğumuz yıl, “Aziz Atatürk” lafını da duyduk.
Yalnız iki ayyaştan birinin rahmetli İsmet İNÖNÜ olduğunu anladık da, öbürü kimdi hala çözemedik. “Aziz Atatürk” ve “kurduğun cumhuriyetle gurur duyuyoruz” dendiğine göre.
Atatürk Atatürkçülerin elinden alınacağa benzemekte! Gidişat onu göstermekte!
Ben CHP’lileri uyarayım da, durum böyle sürerse İsmet İnönü’de CHP’lilerin elinden alınacak gibi.
Bu yılkı 10 Kasım anma günü, muhteşemdi.
Engelleme yoktu, engel yoktu.
Devlet erkânı hasta da değildi. Raporlusu hiç yoktu.
Nazar değmesin alayı da zımba gibiydi.
Özlenen tablo bu olmalıydı. Oldu da Allah’a şükür.
Anlaşılmayan, “CHP’nin 1938’de Atatürk’le ilişiği kopmuştur” sözüydü. Atatürk kaçta ölmüş, Sn. iddia sahibi ne zaman doğmuştu?
On beş yılın sonunda bu asil, millet ağız tadıyla bir Atatürk’ü anma etkinliği yaptı; coşkuyla, neşeyle, saygıyla, şükranla…
Bu yıl 10 Kasım Cumaya denk gelmişti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurarak; din görevlilerine bir statü verip, ağaların ve muhtarların elinden kurtardığı din görevlilerinden de Atatürk için bir iki güzel laf duymak istedik.
Ama nafile… Bu kesim maşallah bu konuda duvar.
Son söz olarak: madem Anıtkabire gitmek, Atatürk’ü anmak put ve putçuluk değildi de şimdiye kadar bu karalama, bühtan ve iftiralar neyin nesiydi?
Acaba Allah’tan affımızı isteyecek miyiz?
Bu dönüşün devamlı ve samimi olmasını umuyor ve bekliyoruz.
AKP ve kurmayları, bu milletin samimiyet testindeler. Haberleri olsun.
10 Kasım törenlerini seyrederken, vatandaşların yorumları, bu konuda ki endişemizin kaynağıdır.
Bu aziz coğrafyayı bizlere vatan yapan, cumhuriyeti kuran Atatürk ve arkadaşlarını inkâr etmek; ülkenin DNA’sıyla oynamaktır. Sakın ola bu DNA’yı bozmayın, değiştirmeye çalışmayın.
Sonuçlarını tahmin dahi edemezsiniz.
Şunu da unutmayalım; “Milli bayramlarını kutlayamayanların, dini bayram kutlama özgürlükleri de yoktur.”
Neredeeeeeeeeeen nereye… Bu da bir kazanımdır.
Esen kalınız.