İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün gece düzenlediği basın toplantısında, ABD içinden ve dünya genelinden kendilerine yönelik ‘baskının’ arttığını belirterek, “Meslektaşlarımla birlikte bu baskıları reddediyor ve dünyaya sesleniyorum. Zafere kadar savaşmaya devam edeceğiz. Hamas'ı yok edene ve rehinelerimizi evlerine geri getirene kadar” dedi.
İsrail Başbakanı Netanyahu, son haftalarda ABD içinden ve dünya genelinden gelen baskının arttığını belirterek, “ABD içinde ve dünya genelinde bile son haftalarda bize karşı giderek daha ağır bir baskı uygulanıyor. Tam bir ateşkesi kabul etmemiz için bize baskı yaptılar, biz de reddettik. Sadece geçici bir ateşkesi ve sadece rehinelerimizin iadesi karşılığında kabul edeceğiz. Meslektaşlarımla birlikte bu baskıları reddediyor ve dünyaya sesleniyorum. Zafere kadar savaşmaya devam edeceğiz. Hamas'ı yok edene ve rehinelerimizi evlerine geri getirene kadar” ifadelerini kullandı.
“DÜNYANIN EN AHLAKLI ORDUSU BİZİM ORDUMUZ”
Netanyahu, dünyadaki ‘en ahlaklı’ ordunun kendi orduları olduğunu iddia ederek, “İnsani yardım konusunda yorum yapmak istiyorum. Her şeyden önce, İsrail savaş kanunlarına göre hareket etmektedir. Dünyanın en ahlaklı ordusu olan ordumuz işte böyle çalışır. İnsani yardım aynı zamanda uluslararası desteğin devamı için de elzemdir. İnsani yardım olmadan en iyi dostlarımız bile zaman içinde bizi desteklemekte zorlanır ve savaşı sonuna kadar sürdürmemiz çok zor olur” dedi.
“BASKI ARTSA BİLE GÖREVE BAĞLI KALACAĞIZ”
Netanyahu, baskı artsa bile ‘kendisinin belirlediği ve herkesin uyması gereken’ üç göreve bağlı kalmaktan vazgeçmeyeceğini söyleyerek, “Baskı artsa bile, belirlediğim ve herkesin uyması gereken üç göreve bağlı kalmaktan vazgeçmeyeceğim. İlk görev, mutlak zafere ulaşmak, Hamas'ı yok etmek. İkinci görev ise rehineleri geri getirmektir. Bu kutsal görevden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu görev bize daima rehberlik edecektir. Üçüncü görev, zaferden sonra Gazze'nin bir daha asla İsrail vatandaşlarını tehdit etmemesini sağlamak. IDF her türlü tehdide karşı Gazze Şeridi'nde tam bir hareket serbestisine sahip olacak” dedi.