Son yıllarda sosyal medya, bireylerin kendilerini ifade etme biçimlerini köklü bir şekilde değiştirdi. Ancak bu değişimin beraberinde getirdiği olumsuzluklar da dikkat çekiyor. Özellikle kullanıcıların popülerlik arayışı, bazı durumlarda linç kültürü olarak adlandırılan davranış biçimlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu bağlamda, sosyal medya üzerinden yapılan eleştirilerin ve yargılamaların hızla yayıldığı gözlemleniyor.
Kullanıcıların paylaşımlarında daha fazla beğeni ve takipçi kazanma isteği, çoğu zaman başkalarını hedef alarak gerçekleştiriliyor. Bu durum, toplumsal normları ihlal eden bir dilin benimsenmesine yol açarken; aynı zamanda bireyler arasında kutuplaşmayı artırıyor. Eleştiri sınırlarının aşılmasıyla birlikte, sosyal medya ortamları giderek daha agresif hale geliyor.
Uzmanlar, bu tür davranışların yalnızca bireysel psikoloji ile değil; aynı zamanda toplumun genel yapısıyla da ilişkili olduğunu belirtiyor. Sosyal medyanın sunduğu anonimlik imkanı sayesinde insanlar kendilerini daha cesur hissedebiliyor ve başkalarına karşı saldırgan tutum sergileyebiliyorlar. Dolayısıyla, bu durumun önüne geçmek için hem kullanıcıların bilinçlenmesi hem de platformların sorumluluk alması gerektiği vurgulanıyor.
