Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı, Prof.Dr. Esin Şenol, erişkinlerde en önemli ölüm nedenleri arasında aşı ile önlenebilir hastalıkların yer aldığını kaydetti. Esin Şenol, "Grip ve zatürre aşı ile önlenebilir iki önemli hastalık.  Ülkemizde maalesef zatürreden ve gripten ölünebileceğine ihtimal verilmiyor. Zatürre trafik kazalarından 4 kat daha ölümcül. Gribin de  öldürücü ve farklı seyirleri olabilen bir hastalık olduğu bilinmiyor.  Aşı ile ilgili dayanaksız spekülasyonlar nedeni ile "bu yılı da atlatayım" şeklinde davranabiliyorlar. Eğer aşılar istenilen düzeyde yapılırsa gripten her yıl  ölen 500 bin insanın yüzde 80'i, zatürreden ölen 4 milyon insanın da 3'te biri ölmez." dedi. 

Esin Şenol, aşılama oranlarının çok düşük olduğunu,  risk gruplarında grip aşısının geçen yıl sadece yüzde 5 oranında, zatürre aşısının da yüzde 1 , zona aşısının da inanılmayacak düşük düzeyde yapıldığını ifade ederek "Türkiye'de aşı ile önlenebilir  hastalıklardan ciddi  ölüm riski yüksek olan 65 yaş üzeri nüfus yüzde 8-10 civarında.  Üstelik 65 yaş üzerindekilerin yaklaşık yüzde 75'i ayrıca diyabet, kronik akciğer hastalığı ,kalp ve böbrek hastalıkları gibi ek riskler taşımaktadır" dedi.  
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı, (KLİMİK) Prof. Dr. Alpay Azap da aşıya direncin en önemli sebeplerinden birinin yapılan sorumsuzca açıklamalar  olduğunu belirterek  "Aşıya direncin ikinci önemli nedeni aşıdan ve olası yan etkilerinden korkuluyor olması.  Sorumsuzca yapılan açıklamaların da etkisiyle insanlar aşıdan uzak duruyor. Oysa aşılar üretilme aşamasında bilim insanlarının ve sağlık yöneticilerinin güvenlik açısından en çok üzerinde durduğu ve en yakından izlediği maddelerdir. En ufak bir şüphede dahi o aşı kullanıma sokulmaz. Aşıların çok sınırlı yan etkileri vardır ve bu yan etkiler örneğin sağlıklı olmak adına tüketilen bitkisel gıdalar veya tıbbın kullandığı tüm tedavi yöntemlerinde de az veya çok vardır. Dolayısıyla bir aşının baş ağrısı için alınan bir ağrı kesiciden yan etki açısından çok farkı yoktur" diye konuştu. 

65  yaş üzeri herkesin her yıl grip ve bir defaya mahsus zona ve zatürre aşılarını yaptırmaları gerektiğini belirten  Prof.Dr. Azap,  "Çocuklar için yapılan tüm aşılar , erişkinlerde yapılabilir. Ancak bazıları örneğin suçiçeği, kızamık, kabakulak gibi aşıları çocukluk çağında yapıldıysa veya hastalık geçirildi ise artık erişkinde yapmaya gerek yoktur. Erişkinlere mutlaka yapılması gereken aşılar Hepatit A ve Hepatit B aşıları, her on yılda bir tetanoz ve difteri aşısı, bir doz boğmaca aşısı, her yıl grip aşısı, 65 yaş ve üstündekiler için zatürre ve zona aşıları.  Bunun dışında çeşitli hastalıklar ve ameliyatlar nedeniyle belli enfeksiyonlara yatkınlık gelişeceğinden özel aşılar yapılması gerekir. Örneğin dalak ameliyatı olan veya kanser tedavisi nedeniyle dalağı görevini yapamayan kişilere zatürrenin yanı sıra menenjit aşısının da yapılması gerekir" dedi. 

Prof.Dr. Alpay Azap,  ayrıca ebola hastalığı, kuş gribi, HIV gibi hastalıklar içinde aşı geliştirme çalışmalarının yapıldığını kaydederek "Sıtma ve HIV/AİDS aşısı üzerinde en çok durulan aşılar. Uzun yıllardır çok fazla çalışma yapıldı. Henüz insanlarda kullanıma girebilmiş bir aşı geliştirilemedi ancak orta vadede bekliyoruz" dedi. 

Alpay Azap, "İğneden korktuğu için aşı olamayan çok sayıda insan olduğunu belirterek, iğnesiz, sprey ve bandaj şeklinde aşı çalışmalarının da yakın gelecekte kullanıma gireceğini vurguluyor. Grip aşısının etkinliğini artırmaya yönelik yüksek doz antijen içeren aşılar, 4 virüs içeren aşılar ve canlı aşılarla ilgili uygulamalar hayata geçmiş durumda. Bunun dışında iğne korkusunu aşmak üzere , iğnesiz ; sprey, bandaj şeklinde aşı çalışmaları var." diye konuştu.