Ülke sandık başına gidiyor. Referandum sonucu n’olur.. ramak kala bile kestirmek güç. Bizim millet, bu işlerde muhkem oldu; rengini, kararını kamufle etmekte uzmanlaştı. Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, Kemal Kılıçdaroğlu.. hangisi ikna edici konuştu dersiniz? Bence Tayyip Erdoğan’ın saha işçiliği iyiydi ve “EVET” için artı getirisi olmuştur. Takribi iki aylık süreçte toplum kendi mevziinde meseleyi tartışmadı; ama saflaştı, bölündü, birlik ülküsü refüze edildi.

Samimimi düşüncemi paylaşayım; EVET çıkarsa ülkemde neler değişecek bilemiyorum. Pekâlâ, HAYIR sonucu ülkemize bir erdem, beka kazandıracak mı?.. Orası şüpheli!    

Parlamenter sistemin (bu şekliyle) bir faydası görülmemiştir. Suç elbette parlamentarizmde değil; siyaset kültürü, sivilleşme formu, parti kültü ve militarizmin müdahil süreçleriyle analiz edersek, meclis rejiminde pek kabahat bulamayız. Aygıtın kendisi değil, o aygıtı hakça kullanamayanların vasıfsızlığı nazara alınmalı. Meclisten çıkan yürütme kuvvetini iğdiş eden Türk Siyaset anomalisinin bizatihi kendisidir. Türkiye coğrafi kader ve stratejik denklemden mülhem, zaten büyümeye mecbur bir memleket. Sosyal ve ekonomik hacmin nüfusla yaratacağı etkileşim çarpanı gördüğümüzden çok daha ötelere bizi sıçratabilirdi… Gurur duyacağımız Türkiye’yi bizden esirgeyenler politikacılar olmuştur. Açıklıkla ifade ediyorum; Türkiye’nin tüm geri kalmışlık sorununun günahı siyaset zümresinin üzerinedir. Siyasiler sorumsuz, gayri samimi, ilkesiz ve umarsız çıkmışlar; memleketi hak ettiği noktaya getirememişleridir.

Sistemimiz iyi işlemiyor. Gerçek o ki; yürütme makinesinin daha hızlı ve nitelikli çıktılar üretmesi, bizim Kamu idare işlerimizin en fasit sorunları arasında. Türkeş, 9 Işık isimli kitabında bu sıkıntıya 40 yıl önce değinmiş. İcracı güçlü hükümet vücudunu dile getirmiş. Meclis sorun çözmeye ve devlet makinasını sağlıklı işletmeye tevessül etmediği için bürokratik ataletin sergüzeştliğinde zaman kaybeder dururuz. İstisnalar hariç, konu mankeninden öteye bir meziyeti bulunmayan MEBUS profili siyasetin handikabıdır.

Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye İdare Sitem değişikliğinin uğurlara sebep olacağını düşünmek ham hayal! 2019 yılında RTE yoksa mesele yok! RTE ve onun siyasi hareketinin paradigması Cumhuriyet ve Mustafa Kemal düşmanlığıyla örgülüdür. Aleni şekilde Türk kimliğine, Türk Milliyetçiliğine karşıdır! Yobaz, fırsatçı ve mezhepçi dünya görüşüyle bölücüdür. Siyasi maslahatta pek başarısız olduklarının çarpıcı karineleri ise mertek misali gözümüzün önünde duruyor:  AÇILIM ve CEMAAT günahının hesabını vermeyenler ZİNHAR, O DEVLETLU koltukta bir an dahi oturmamalıydı. Lakin MİLLİ İRADE isimli elma şekerini yedirmeye devam ettikçe, koltukları garanti hesabındadır.

Şimdi, referandumdan EVET çıktığı takdirde Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar Cumhurbaşkanı seçilme ihtimali çok yüksek. Yarın neler değişir, toplum siyasete ve siyasi figürlere nasıl bakar müphem! Kanımca da RTE devam ederse ülkenin hayrına olmayacaktır. Asıl olarak iktidar değişmeden sistem değiştirmenin faydası görünmüyor; ancak Sn. Devlet Bahçeli işe el atınca AKP, mal bulmuş mağribi gibi işi kaptı…

Ne bugünkü meclis yapısı, ne ortaya konulan REFERANDUMLU EVET tercihi, Türkiye’nin sorunlarına dokunacak sihirli bir değnek değildir. Cumhuriyetin temel ilkelerine sadık kalarak devlet idare ve kamu yönetim anlayışımızı hızla modernleştirme ihtiyacımız varit; fakat bu siyaset kültürüyle değil!.. Hele şimdiki toplum yapımızla asla mümkün değil!

İddiam o ki, REFERANDUM sonucu EVET’e daha meyilli… Etrafıma bakınca, İstanbul’un gettolarına akınca; işçisi, esnafı ve sair vatandaşın tutumuyla tatavadan uzak bir “evet” sandığı zorlayacaktır. Kahinler kime ne fısıldadı bilemiyorum?!. Ancak, bu ülke idare-i maslahatta gelişmez ve değişmezse ikbalimiz parlak olmaz. Siyaset, siyasi temsiliyet ve vatandaşlık bilinci  bir anlam mefhumuna iktibas etmeli.

Sorun REFERNADUM değil… Sorun, EVET olsun, HAYIR olsun temsil eden siyasi kafaların posalığı, acizliği ve ufuksuzluğu. CHP ile Türkiye’nin gideceği bir yol mu var? MHP’nin o kadar çok kör kaldığı nokta var ki… Şu Ak Parti’nin hala iktidarda kalması ve devam edeceğe benzemesinin müsebbibi bu partiler değil mi?  

Bir sözümüzde MHP için… Devlet Bahçeli referandum sonucunda şahsi istikbalini EVET’e bağlamış durumda. İstediği sonucu alacak bir genel başkan MHP’de sorgulanamazlığını ilan edecektir. O halde muhaliflere tek yol kalır; yeni parti kurma uğraşısı… Yeni parti, ancak hata olur! Siyasi görüngü bizim memlekette pek kaygan ve değişkendir; her nevi görüşe sahip Ülkücü’nün MHP’de yekvücut kalması pek hayra dokunur iş. Yarının neler getireceği Tanrı indi hariç, bilinmez!  

TANRI TÜRK’Ü KORUSUN!