Türkiye'nin en kapsamlı yolsuzluk operasyonunun yapıldığı 17 Aralık 2013 tarihi, medyada önemli kırılmalara neden oldu. Bu kırılmaların başında da yolsuzlukların örtülmesi için var gücüyle çalışan AKP Medyası'nın referans kaynaklarındaki değişiklikler. Bu değişikliklerden en anlamlıları ise bugün yolsuzlukları üzerini örtme ekibinde olanların geçmişte AKP'ye yönelik bizzat yolsuzluk haberlerini kaleme almış olmaları. Bu isimlerden bir tanesi de yaptığı 'yalan haberler ve sahte belgeler'le tanınan ve yolsuzluk operasyonu ardından Savcı Zekeriya Öz ile ilgili haberleri yapan Sabah'ın Haber Koordinatörü Şaban Arslan.
Şaban Arslan, Hürriyet Gazetesi'ndeki muhabirlik günlerinde, Hürriyet'in diğer Emniyet muhabiri Toygun Atilla ile birlikte AKP'yi hedef alan yolsuzluk haberlerine de imza attı. Bunlardan bir tanesi İGDAŞ'taki yolsuzluk iddialarını konu alan 21 Ekim 2001'deki haber. Haberin başlığı "İGDAŞ'ta ‘Lonca’ kurup 1.3 trilyon lirayı götürmüşler" İstanbul Mali Şube dedektiflerinin İGDAŞ'a yönelik yürüttüğü operasyon sürecini anlatan haberde, Ahmet Hamdi Pınarcık'ın başında bulunduğu Lonca adlı şirketin, saat okuma ihalesiyle İGDAŞ'tan 1.3 trilyon aldığı ifade edildi. Şaban Arslan'ın, Bülent Ovacık ve Toygun Atilla ile birlikte yaptığı haberdeki iddiaya göre, işin 'mobil tahakkuk sistem ihalesi' altında, farklı bir kılıfa sokularak yapıldığı kaydedildi. Aynı işin, yine bir belediye teşekkülü olan İSKİ'de 22 cent'e yapılırken, İGDAŞ'ta 7 katına, yani 1 dolar 55 cent'e (2 milyon 480 bin lira) ihale edildiğinin görüldüğü kaydedildi.
YOLSUZLUKLARIN KİLİT İSMİ, TAYYİP ERDOĞAN'IN 'GİZLİ KASASI'
Şaban Arslan'ın kaleme aldığı haberde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki yolsuzlukların kilit ismi ve Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Gizli kasası' olduğu iddia edilen Tufan Mengi'nin , İGDAŞ operasyonunu haber alır almaz yurtdışına kaçtığı bilgisine yer verildi.
TAYYİP ERDOĞAN'IN, 'DOLANDIRICILIK' SUÇUNDAN YARGILANMASI İSTENİYOR
Operasyon kapsamında hesap uzmanlarının hazırladığı raporda, 'zimmet', 'şartlı zimmet (irtikap)', 'dolandırıcılık' ve 'sahte evrak' suçlarından yargılanması istenen kişiler arasında Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yardımcısı Ali Müfit Gürtuna'nın da bulunduğunu belirten Şaban Arslan, suç tanımlarına şu şekilde vurgu yapıyor: "Hesap uzmanlarının raporunda, İGDAŞ'ta sayaç okuma, dergi, kitap ve promosyon yapım işlerinden sağlanan paralar, 'kara para' olarak tanımlanıyor. 18 Nisan 1999 yerel seçimleri öncesinde, vergileri ödenerek aklanan paraların bir havuzda toplanarak, Ali Müfit Gürtuna'nın seçim kampanyasını yürüten yandaş şirketlere aktarıldığı vurgulanıyor." Şaban Arslan'ın bugün AKP Medyası için kullanılan 'yandaş' ifadesini de kullanması dikkat çekiyor.
İHALE BEDELİNİN YÜZDE 10'U VAKFA AKTARILDI
Şaban Arslan, haberinde soruşturmanın içeriğine ilişkin bilgiler de veriyor. Habere göre, ihale alan Lonca A.Ş.'nin sahibi Ahmet Hamdi Pınarcık'ın, ifade alma işlemi sırasında, 1999 yılında Belediye İktisadi Teşekkülleri'ne (BİT) karşı yapılan operasyonda gözaltına alındığında, ihalelerin, FP'ye yakın şirketlere el altından verildiğini ve kendisinin de bu şekilde ihale aldığını itiraf etti. Yakın ilişkiler sayesinde alınan ihale bedelinin yüzde 10'u kadar paranın, bir vakfa aktarıldığını söyledi. 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarında da ihale alan işadamlarının Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan'ın yönetiminde olduğu TÜRGEV'e para aktardığı iddiaları gündeme gelmişti. İddialara bakılırsa taktik pek değişmemiş.
Hürriyet'te iken Başbakan Erdoğan ve Albayrak Grubu ile ilgili bu tür yolsuzluk haberlerine imza atan Şaban Arslan, Akşam Gazetesi'nde iken ise Türk basın tarihine kara bir leke olarak geçen "Ucuz mazot bulunur" haberini yapmıştı. Daha önce haklarındaki yolsuzluk iddialarını yazdığı Albayrak'ların Yeni Şafak Gazetesi'ne geçince de Tuncay Güney'in yalanladığı röportajla dikkat çekmişti. Sabah'taki ilk skandal haberinde, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın dün Sivasspor maçından sonra işaret ettiği yalan haber olan ve Fenerbahçeli eski futbolcu Kazım Kazım'la ilgili Almanya'da Bochum Savcılığı'nın yürüttüğü şike ve operasyonu iddiasını günlerce sürmanşetten yayınladı.
Arslan, şimdi 'habercilik' serüvenini, Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü olarak yolsuzluk skandalını örtbas etmek için yazdığı haberlerle sürdürüyor.
3-5 yıl sonra nerede olur, hangi tür haberler yapar bilemiyoruz.
Ancak bugüne kadarki çizgisi bize fikir veriyor...
Yaşayıp göreceğiz...