SARAY'IN PARTİLERİ...

Abone Ol

 Düne kadar Saray'ın bir partisi olduğu sanılıyordu. Son gelişmelerden sonra iki partisi olduğu ortaya çıktı. Art arda alınan Mahkeme ve YSK kararlarından sonra kimse Saray'ın tek partisi olduğunu söyleyemez.

19 aralıkta Yargıtay kararı ile MHP olağanüstü kongresini topladı. Olağanüstü kongrelerde genel başkan seçimini engelleyen tüzük maddesi ile diğer bazı maddeleri değiştirerek 10 Temmuz'da seçimli kongre kararı aldı. Bu arada mahkeme kararını işlevsiz hale getirmek için MHP yönetimi de 10 Temmuz için kongre kararı almıştı. O zaman da yazdık,Bahçeli kongre kararında samimi değildi. Hedefi kongreden önce adayları ihraç ederek tek başına kongreye gitmekti. Tüzük değişikliği ile ihraç silahı elinden alınınca, koltuğunu kaybedeceğini anlayarak 19 Haziran'da yapılan değişiklikleri mahkemeye götürdü. Ankara 3 Asliye hukuk mahkemesi ihtiyati tedbir kararı verince de tekrar başa dönüldü.

YSK'nın, kurultayın -şimdilik- yapılamayacağına dair verdiği karar 3.Asliye Mahkemesinin tedbir kararına dayanıyor. Bu karar ortadan kalktığı an kurultay süreci kaldığı yerden işlemeye devam edecek.

Bir partinin tabanı ve delegesinin talebine rağmen aylarca kurultay yapamamasının demokrasi ve hukukla izah edilebilir bir tarafı yoktur. MHP kongresi boyunca verilen kararlar yargının nasıl çürüdüğünü gösteriyor. Demokrasilerde esas aktör halktır,son sözü o söyler. MHP kurultay sürecinde tabanın hiç bir etkisinin olmadığı, her şeyin bir kaç adamın dudağı arasında olduğu ortaya çıkmıştır.Ülkede demokrasinin bir türlü kurumlaşamamasının nedeni budur. Partiler demokratikleşmeden ülke demokratikleşmez.

MHP kongresini bu hale getiren Bahçeli'nin strateji zekası veya bilgisi değil. Bir lider tabanı ve delegesine rağmen bir koltukta oturuyorsa onu orada başka bir güç tutuyor demektir.Aksi takdirde hiç kimse bu ölçüde bir taban baskısına dayanamaz.

O gücün kim veya hangi kurum olduğu bellidir.MHP'nin büyümesinden en büyük zararı AKP görecek. Daha MHP liderliği değişmeden muhtemel bir değişimde MHP'nin oylarının yüzde 25'leri aşacağı,AKP'nin iktidara,Erdoğan'ın hayallerine veda edeceği ortaya çıktı.Bu açık gerçek Saray'ı MHP kongresinin direk tarafı haline getirdi.

Mahkeme sürecinde yaşananlar,engellemeler,paralel yalanları hep Saray kaynaklı hamlelerdi. Nitekim dosya Yargıtay'da iken bir bakanın bir kaç defa Yargıtay'a gidip geldiği, sürece müdahale etmeye çalıştığı yazılıp çizildi. Yargıtay'ın kararından sonra da, kalabalık bir ortamda Erdoğan'a yakın bir bakanın- MHP'de değişime müsaade etmeyeceğiz,gerekirse kanun çıkaracağız-diye konuştuğu siyasi kulislerde dillendirildi. O zaman -kanun çıkaracağız-sözünü çok uçuk ve gerçek dışı bulmuştum,bir iki gün sonra Yargıtay ile Danıştay'ı sıfırlayacak kanun teklifi gündeme gelince bu değişimin MHP kongresi ile de ilişkisi olduğunu anladım. Yargıtay sürecinde istediği sonucu alamayan iktidar partisi, Yüksek yargıda ki düzenlemeyi öne alarak, yeni bir yargı sürecini önceden garantiye aldı.

Bundan sona ne olacak sorusu aslında flu değil. Her şey 3 Asliye Mahkemesindeki tedbir kararına bağlı. Muhtemelen muhalefetin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi ret edilecek. Mahkeme süreci uzatılarak erken seçime kadar MHP'deki dağınıklığın sürmesi sağlanacak. Kasım'da tabanı ile zıtlaşmış bir MHP ve terörle ilişkisi yüzünden taban kaybetmiş bir HDP ile seçime gidilecek.AKP'nin anayasayı değiştirecek çoğunlukla gelmesi sağlanacak. Ardından da başkanlık sistemine geçilecek.

Böyle bir Türkiye'nin MHP ve Milliyetçilere faydası olacaksa bazılarının Bahçeli inadı devam edebilir.Ama bunun MHP'ye de ülkeye de hayır getirmeyeceği açık. Bir liderin her hamlesi rakip partiye yarıyor, onu daha güçlendiriyorsa o partinin bırakınız iktidarı, ayakta kalma şansı bile yoktur. Bütün bu engellemelere rağmen muhalefet pes etmeyecektir. Çünkü bu sadece bir partinin değişim talebi değil,bütün bir Türkiye'nin değişim ihtiyacıdır. Saray'ın talepleri ile milletin talepleri karşı karşıya.Sonunda milletin kazandığını hep beraber göreceğiz.Atatürk'ün dediği gibi; Bir millet bir şeye karar verirse onu kaderi ilahiden başka hiç bir güç engelleyemez! Muhalefet kararlı olursa Saray maray kalmaz.