Ülkemiz Osmanlının Kanun-İ Esasiye ile 1878 de yaptığı ilk seçimler dahil olmak üzere hep seçim kanunlarını tartışmıştır.
Toplumların bazı meseleleri vardır ki hem günlük yaşamını hem de toplumsal geleceğini ilgilendirir
Yukarıdan aşağıya saymaya kalkarsak yaklaşık 10 maddede toparlayacağımız konular var.
Son 20 yılda milli eğitim sistemimizin değişiklilerini sayamadık devlet ihale kanunu tam 168 değişikliğine uğramış ekonominin temellerinden biri olan merkez bankası kanunu bile birkaç kez değişti.
Seçim kanunu daha yeni geçen seçimde değişmişti ve siyasi partilerin seçime ittifakla girmesi kanunlaştı ve uygulandı.
Özal zamanında ANAP’ta işler kötüye gitmeye başlayınca hemen seçim sistemi iktidarın olabilecek en lehine doğru değiştirilip seçimlere gidilmiş (1989 daraltılmış bölge sistemi)ve devri iktidarının bir dönem daha devamı sağlanmıştı fakat partinin ayakta kalması sağlanamamıştı.
Yazının önceki bölümünde bahsedilen toplumun temel yasaları tabiî ki zamanın şartlarına göre yenilenebilir.
Bu kanunlarda yapılacak yenilenmeler mutlaka nitelikli çoğunlukla (2/3 ) hayata geçirilmeli dolayısı ile toplum hayatını temelden ilgilendiren kanunlarda muhalefetin de katkısı aranmalıdır.
Bu demokratik düzenleme anayasaya eklenecek bir paragraflık yazı ile toptan çözülebilir fakat önce beyinlerin demokrasiye dönük olması gerekiyor burada.
Değiştirilmesi düşünülen seçim kanununun iktidar ve yan partilerinin salt kendi parti menfaatleri doğrultusunda yapılacağı görülüyor.
Burada kanalların hepsi kapalı değil.
Kamuoyu kanalı halen açıktır tam açık olmasa da kapı aralıktır.
İktidar kendine dönük bir seçim kanunu dayatmaya çalışırken muhalefet de kalıcı uzun ömürlü olacak çoğulcu kapsayıcı katılımcı teşvikçi özgürlükçü birlikçi ilerlemeci gerçekten demokratik bir seçim kanunu tasarısı hazırlayabilir.
Muhalefet hazırlayacağı toplumun ihtiyaçlarını gerçekten karşılayacağını düşündükleri seçim kanunu tasarısını TV’lerden ve sosyal medyadan tüm halka duyurabilir.
Milletimizin inanacağı tatmin olacağı bir kanunu hazırlayıp sunabilirlerse milletimiz kendi geleceği için yapılan işe mutlaka sahip çıkar.
Fakat muhalefetin uygulaması ne?
Yan gelip yatmak iktidarın kendi lehine toplum huzuruna getireceği kanun teklifini beklemek doğru sayılabilecek eleştirilerini getirmek ama sadece eleştiri getirmek.
Çare üretmemek.
İşte böyle olunca atı alan Üsküdar’ı geçiyor.
Sizde sadece atlıyı seyrediyorsunuz.
Yapamıyorsanız yardım isteyin bari.