Halk TV'de yayımlanan "Perdenin önü arkası" programında Sedat Peker ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Saymaz, Peker'in uzun bir sessizliğe gömüleceğini iddia etti. Sedat Peker'e dünyanın herhangi bir yerinden, kendi ya da başkasının sosyal medya hesaplarından yapacağı herhangi bir paylaşımın yanı sıra beğeni veya yorum bile yapması halinde bulunduğu Birleşik Arap Emirliklerinden deport edileceğini açıklayan Saymaz, iade süreci ile ilgili ihtimalleri de açıkladı.
İsmail Saymaz'ın programda yaptığı konuşmanın satırbaşları şöyle:
"Emre Olur ifadesinde Sedat Peker ile son iki karşılaşmasını anlatıyor. İfadesinin en dikkat çeken yeri orası. Ayın 12'inden Tiran'dan Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidiyor, 14'ü ve 15'i akşamı Sedat Peker'in kaldığı villaya gidiyor. Marina Maall denilen bir bölgede bir villada kalıyormuş, özel güvenlikler tarafından korunuyormuş.
Sedat Peker Birleşik Arap Emirlikleri'nde dijital bir tecrite maruz kaldığını, ne kendi hesabından ne kurdurduğu deliçavuş ya da uzunçavuş adlı hesaplardan, ne de Emre Olur gibi bir çalışanının hesabından ne bir gazetecinin ne de dünyanın herhangi bir yerinde x bir kişinin hesabından paylaşım yapmaması konusunda sıkı sıkıya uyarıldığını, eğer paylaşım yaparsa- sadece paylaşım da değil- beğeni yorum gibi sosyal medya işlemlerini yaparsa Birleşik Arap Emirlikleri'nden deport edileceği söylenmiş.
Sedat Peker dış dünya ile temasını ya Emre Olur üzerinden kuruyordu ya da bazı gazetecilere demeç veriyordu. Ya da kendisi dolaylı hesaplar üzerinden açıklama yapıyordu. Bütün bunlar son buldu.
Emre Olur'un Türkiye'ye getirilmesi ile beraber bence Sedat Peker uzun bir suskunluğa gömülecek. Bence anca avukatları üzerinden hakkındaki iddialara hukuki yanıtlar verebilir, demeç değil de...
Ben tekrar tweet atabileceğini, retweet yapabileceğini açıklama yapabileceğini zannetmiyorum. Bu ihtimal büyük ölçüde kalktı. Kendisi seçime 2 ay kala çekeceğini söylediği video da dahil bu ve benzer eylemleri bu şartlar altında yapamaz. O halde şartları değiştirebilir mi?
Birincisi bunun için oradan deport edilmeyi göze alması gerekir. Kendisi orada tek başına değil. Çocuklarının da olduğu mahiyetinin oradan alınmasını göze alması gerekir. Bu zor ve riskli... Bir de nereye deport edileceği de muamma. Türkiye'ye mi? Son geldiği yere mi?
Çünkü Birleşik Arap Emirlikleri'ne Türkiye'den değil Fas'tan gitti, Fas'a da Türkiye'den gitmedi, Arnavutluk'tan gitti.
Peki başka bir ülkeye geçebilir mi? Yasal olarak geçemez. Çünkü pasaportu iptal edildi. Türk pasaportu kullanıyordu, iptal edildi.
Peki kaçak geçebilir mi? Hayır... Tek başına olsa belki. Ama gözetim altında yaşayan, her anı takip edilen, belli bir mahiyeti ile birlikte gezen birinin öyle kaçak bir şekilde Dubai'den çıkması da mümkün değil.
Bu durumda, bir ihtimal kalıyor. Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri'nin diplomatik ilişkilerinin bozulması... O da yakın gelecekte mümkün görünmüyor. Mevcut İnterpol Başkanı Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı ve onun Interpolun başına gelmesinde en büyük desteği Türkiye Cumhuriyeti verdi. Seçilmeden önce Türkiye'deydi ve Bakan Soylu ile görüştüler...
Bizim Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerimiz Sedat Peker'den sonra düzeldi. Sedat Peker ona vesile oldu. Biz 15 Temmuz'dan sonra Birleşik Arap Emirlikleri ile olmazı düşünüyorduk. Şerefsiz diyerek onlara hakaret ettik. Sedat Peker vesilesi bizi yakınlaştırdı ve barış imzalandı.
Göz ardı etmemek gerek Türkiye Suriye Mısır ile son dönemlerde barışmak için adım adım ihvancıları dehlemeye çalışıyor. Bu da Birleşik Arap Emirlikleri'nin ve Arap dünyasının en büyük korkusu. Onlar ihvanın gelip krallıkları devireceğini düşünüyorlar. Türkiye'nin bu adımları Birleşik Arap Emirlikleri'nin tutumunu değiştirmiş olabilir. Ve unutmayalım İnterpol Başkanı Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı...
Şimdi Sedat Peker'in statüsü neye göre değişiyor, ifadesi alınacak statüsünden dünyanın her yerinde aranıyor şekline çevrilmesine sebebiyet verdi. Bu Interpol başkanının vatandaşı olduğu ülke açısından şunu gerektirir. Türkiye'ye iadesi gibi bir sonucu gerektirir. Bunu uygularlar mı bilemiyorum. O başka bir politik süreç. Her zaman da kırmızı bülten yakalayıp iade etmiyorlar. Türkiye çok sayıda kırmızı bülten ilan etti ama kimseyi göndermediler. 15 Temmuz'da aranan adamlar gittiler, helikopterle kaçtı adamlar... Geri gelen yok yani. O bir siyasi irade meselesi. Ben Birleşik Arap Emirlikleri iade etmez demiyorum. Şu süreçte Sedat Peker'in tavrı o süreci hızlandırabilir. Bundan sonra ben Sedat Peker'in suskunluğa gömüleceğini düşünüyorum. Elindeki araçlar büyük ölçüde ortadan kalktı.