CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Batman'da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen, verilen takipsizlik kararı sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine soruşturması yeniden başlanarak bakanlık gözetimine alınan kız çocuğu TBMM gündemine taşıdı. Bankoğlu, "Sekiz yaşındaki bir kız çocuğunun iç genital bölgesinde sperm bulunmasına rağmen 'somut delil yok' diyerek dosyayı kapatmak ne akla ne de vicdana sığmaz" ifadelerini kullandı.
Batman'da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen, verilen takipsizlik kararı sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine soruşturması yeniden başlanarak bakanlık gözetimine alınan kız çocuğu meclis gündeminde. Adli tıp raporundaki somut deliller ve çocuğun ailesinin hükümet ile olan ilişkilerinin altını çizen CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, konunun aydınlatılması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Adalet Bakanı ve Sağlık Bakanı'na sorular yöneltti.
"ÜÇ ERKEĞİN DE KIYAFETLERİNDE SPERM TESPİTİ"
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bankoğlu, şunları kaydetti:
''Batman'ın Kozluk ilçesinde sekiz yaşındaki bir kız çocuğu olan Ş. S., 7 Ocak günü evinin önünde asılı bulunmuştur. Olayla ilgili cinsel istismar şüphesiyle soruşturma başlatılmış ancak 'somut delil olmadığı' gerekçesiyle takipsizlik kararı verilerek dosya kapatılmıştır. Ş. S.’nin hastaneye kaldırıldığı gün tutulan hasta kayıt formunda; çocuğun kalbi durmuş şekilde hastaneye annesi tarafından getirildiği, kalp masajı yapıldığı tekrar hayata döndürüldüğü, boyun çevresinde bir santim eninde ası izi olduğu ve entübe edildiği belirtilmiştir. 27.03.2024 tarihli adli tıp raporuna göre, olay yerinden alınan ve biri çocuk olmak üzere üç erkek şahsın kıyafetleri incelenmiş hem kıyafetlerde hem de çocuğun, iç genital bölgesinde sperm saptandığı ancak rapordaki önemli bulgulara rağmen, 26 Nisan 2024’te alınan ek bir raporla 'somut delil yoktur' denilerek soruşturma dosyasının kapatıldığı görülmüştür. sekiz yaşındaki bir kız çocuğunun iç genital bölgesinde sperm bulunmasına rağmen somut delil yok diyerek dosyayı kapatmak ne akla ne de vicdana sığmaz."
"Gizli bir elin dosyaya müdahale ederek konunun karartılmaya çalışıldığı şüphesi"
''Soruşturmanın kapatılmasının arkasında karanlık bir elin olduğu şüphesine'' dikkati çeken Bankoğlu, şöyle devam etti:
"Kozluk Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararında; 'Olay günü mağdur ile aynı ikamette bulunan annesinin ve kardeşlerinin beyanları ile olayın meydana geldiği yerin özellikleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde, mağdurun oyun oynarken bahçelerindeki direkte asılı halde bulunan ipi oyun maksadıyla boynuna dolaması sonucunda olayın gerçekleştiği değerlendirilmiştir' ifadelerine yer verilmiştir. sekiz yaşındaki bir çocuğun oyun oynarken kendini boynundan ağaca asması hayatın olağan akışına aykırı bir davranıştır. 27 Mart 2024 tarihli adli tıp raporuna göre çocuğun üzerinde üç ayrı erkeğe ait DNA ile iç genital bölgede bir erkeğe ait sperm bulgusuna rastlandığı belirlenmiştir. Bulgular ve adli tıp raporuna göre aile savcılık aile üyelerinden kan örneği alınmasını istenmiş ancak sonrasında ek adli tıp raporu düzenlendi ve 'somut delil yoktur' denilerek soruşturmaya takipsizlik kararı verilmiştir. Bu ek rapor neden istenmiştir, savcılık ailedeki erkeklerden kan örneği istemesine rağmen alel acele dosyanın katılmasının nedeni nedir? Çocuğun ailesinin AKP’nin üst düzey yöneticileri ile olan ilişkileri kamuoyunda tepkilere neden olmakta ve gizli bir elin dosyaya müdahale ederek konunun karartılmaya çalışıldığı şüphesini doğurmaktadır."
"AİLE, SİYASİLER İLE YAKIN İLİŞKİLER İÇERİSİNDE Mİ?"
Batman'da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen sekiz yaşındaki kız çocuğu Ş. S. ile ilgili takipsizlik kararı verilen soruşturmanın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine yeniden başlatıldığı, sekiz yaşındaki Ş. S.’nin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gözetimine alındığı 18 Ekim'de basına yansımıştı.
Konuyla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına sorular soran Bankoğlu, Adli Tıp raporundaki bulgulara rağmen Ş.S’nin neden ailesine teslim edildiğini, bakanlığın neden sürece zamanında itiraz etmediğini sorarak, ''ailenin akrabalarından Kozluk Muhtarlar Derneği Başkanı Muhittin Serikli’nin siyasi bağlantılarının güçlü bir kişi olduğunun sosyal medya paylaşımlarından görüldüğü hatta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ı 2 Ocak 2024 tarihinde Batman’da resmi bir ziyarette karşıladığı ve protokolde yer aldığına'' işaret etti.
Bakan Göktaş’ın, Serikli ailesinden ve Muhittin Serikli’nin siyasi bağlantılarından haberdar olup olmadığı, olay gününden sonra aile ile Bakan Göktaş’ın konuyla ilgili dolaylı ya da direkt bir görüşmesi olup olmadığını merak ettiğini söyleyen Aysu Bankoğlu, yine Muhittin Serikli’nin olayın gerçekleştiği 7 Ocak 2024 tarihinden hemen sonra 17 Ocak 2024 tarihinde Facebook hesabından yaptığı ilk paylaşım, AKP Genel Merkezi’nde dayısı AKP Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Veysel Ayhan’a yaptığı ziyareti hatırlattı. Bankoğlu, Serikli’nin dayısı Ayhan’a yaptığı bu ziyaretin, soruşturmanın içeriğiyle ilgili olup olmadığı kamuoyu nezdinde soru işaretlerine neden olduğunu, bu durumun sosyal medyada büyük tepkilere neden olduğunu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine yeniden başlatılan soruşturma kapsamında bu ilişkilerin üzerinde durulup durulmayacağının kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini kaydetti.
Dosyanın adli tıp raporundaki istismar bulgularına rağmen kapatıldığı ortaya çıktıktan sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığın dosyanın kapatılmasına itiraz etmiş ve soruşturma dosyası yeniden açılmıştı. Bakanlığın itiraz gerekçesinin ne olduğu Bakanlığın neden şimdiye kadar çocuğu gözetim altına alma gibi bir girişimi olmadığını merak ettiklerini ifade eden Bankoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın görevlerini yapmayarak ihmaller zincirini oluşturup dosyanın kapanmasına zemin hazırladığını söyledi.
"EK ADLİ TIP RAPORU İLE KONU KARARTILDI"
Ocak ayında cinsel istismar iddiasıyla başlatılan soruşturmada müşteki olarak küçük kızın annesi ve Batman İl Sağlık Müdürlüğü’nün yer aldığı görüldü. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndan alınan ilk ATK raporunda cinsel istismar bulgusu somut bir şekilde yer almasına rağmen bu dosyanın nasıl ve hangi gerekçeyle kapatıldığının peşini bırakmayacaklarını belirten CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, "Dosyanın kapatılma gerekçesi olarak sunulan ek adli tıp raporunun içeriği nedir, ilk adli tıp raporuna rağmen neden ikinci bir rapor alınma ihtiyacı duyulmuştur? Bu soruları Adalet Bakanı yanıtlamalıdır. Olayı kamuoyuna duyuran gazeteci Canan Kaya’nın haber kaynağı, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda ilk adli tıp raporuna ulaşmak isterken bilinmeyen bir numaradan aranıp tehdit ediliyor. Tehdit eden kişi ya da kişiler devletin kurumu içerisindeki bu durumdan nasıl haberdar oluyor da konunun araştırılmasını engellemek istiyor? Kim ya da kimler bu kişilere bilgi veriyor, tüm bu sorular yanıt bekliyor" dedi.
"SAVCILIĞIN İSTEDİĞİ KAN ÖRNEKLERİ NEREDE?"
Batman İl Sağlık Müdürlüğü’nün, adli tıp raporuna rağmen ve soruşturma devam ederken neden mağdur Ş. S’nin devlet korumasına alınmasını sağlamadığını ve adli tıp raporundaki somut bulgulara rağmen Ş. S.’nin neden ailesine teslim edildiğini soran Aysu Bankoğlu, "Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nun ilk raporunda belirtilen sperm hücresi ve erkek DNA’sı örneklerinin kime ait olduğunu tespit etmek amacıyla savcılığın istediği kan örnekleri kuruma teslim edilmiş midir? Sonuçları nedir? Raporda geçen DNA’lar kim ya da kimlere aittir? Bu soruların cevabını bulamıyoruz. Konunun kapanması ve küçük kızın kaderine terk edilmesi için dosyanın üzerinde malesef karanlık bir el dolanıyor, Adalet Bakanlığının soruşturmanın hangi aşamada olduğuyla ilgili kamuoyunun vicdanını rahatlatacak bir açıklamayı derhal yapması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.