Bolu F Tipi Cezaevinden tutuklu olarak yargılan Furkan Vakfı Kurucu Başkanı Alparslan Kuytul'un ailesi ile telefon görüşme süresiz olarak yasaklanmıştı. Gelen tepkiler ve hukuki girişimler sonrasında yasak savcının olumlu mütalaası ile kaldırılmıştı. 

Kuytul'un eşi Semra Kuytul bugün sosyal medya hesabından çarpıcı ifadeler kullandı. Kuytul, eşiyle bir önceki görüşmelerinde cezaevinden bir yetkilinin Alparslan Kuytul'un susması için kendilerinden ricada bulunduğu kabul etmeyince görüş hakkının yeniden gaspedildiği söyledi. 

RİCA YÖNTEMİ İLE 'SUSAR MISIN' DEDİLER

Semra Kuytul, Twitter hesabından "Kıymetli kardeşlerim ve dostlarım! Şimdi sizlere Türkiye'de bir insanı susturmak için başvurulan envai yollardan bir yenisini daha açıklayacağım. Rica (!) yöntemi! 'Susar mısın' diye rica (!) edilerek, susturma!" ifadesini kullandı. 

SAÇMA SAPAN GEREKÇE İLE TELEFON GÖRÜŞMELERİ KISITLANDI

Kuytul, "Bilmeyenler için önce olayı özetleyeyim. Eşim Alparslan Kuytul ile haftalık telefon görüşmelerinde aldığım ses kayıtlarını sizlerle paylaşıyorduk. Önce cezaevinde kendisinden bu kayıtlarla ilgili savunma istendi, sonra onunla alakası olmadığı anlaşıldı (!) ve soruşturma kapandı. Ardından; gerçekten ama gerçekten saçma sapan bir gerekçe ile birden bire, küt diye, hiç bir hukuk prosedürü uygulanmadan telefon görüşmeleri süresiz olarak kısıtlandı. Tabi itiraz ettik ve itirazımız savcının bile olumlu mütalaası ile kabul edildi. Buna çare bulunursa arayacak, bulunmazsa (!) arayamayacak!" dedi.

YASAL HAKKIMIZ OLDUĞUNU SÖYLEYİNCE OLAYIN BOYUTU DEĞİŞTİ

"Hukuken yasak olmadığı için yasaklanamayan (!) ses kaydı paylaşımına çare ararken akıllarına son çare rica yöntemi geldi" diyen Kuytul, "Sanırım ki bu hafta görüş için cezaevine gittiğimde yetkili birisi benimle görüşerek, eşimin arayacağını bildirdi ve 'rica etsem yayınlamasanız olur mu?' dedi. 'Kişisel ricam' (!) diye de ekledi. Ben de inandım (!) (Konuştuğum kişinin şahsını olayın dışında tutmak istiyorum. Baskılardan yılmış, usanmış millet (!) Bende cevaben ve kibarca, bunun yasal hakkımız olduğunu ve vazgeçmeyeceğimi söyledim. Sonra ne olduysa (!) olayın boyutu değişti." ifadelerini kullandı.

Semra Kuytul paylaşımlarının devamında şu ifadelere yer verdi: 

"ŞİMDİ MEMLEKETTE DİKTATÖRLÜK YOK MU?"

"Yani susar mısınız diye rica (!) ettiler, baskıyla söyledik anlamadınız bir de kibarca söyleyelim dediler. Bizde ne anlayışsız mışız ki susmamız gerektiğini bir türlü anlayamıyoruz. Kabul etmeyince de yine hakkı gasbettiler. Demek ki neymiş? Alparslan Hoca suçsuzmuş, tertemizmiş ama! Aması var tabi (!) tek suçu varmış; konuşmak! O da artık memlekette meşhur suçlar arasındaymış! Kanunda yeri olmayan ama yerli ve milli olarak uygulanan çok tehlikeli suçlardan biri! Şimdi memlekette diktatörlük yok mu? 

İŞTE HUKUKUN KATLİ, İŞTE KEYFİLİĞİN İSPATI, İŞTE ÜSTÜNLERİN HUKUKU

Bu tweet dizisini dikkatlice okuyanlar, kanunsuzluklara, keyfi uygulamalara, susturma operasyonlarına ve Türkiye'de diktatörlük gerçeğine dair; net, basit, açık bir misal görebilirler. Daha görünmeyen, gösterilemeyen neler neler var tabii... Her şey bir bir ortaya çıkacak elbet! İşte hakkın gasbı. İşte hukukun katli. İşte keyfiliğin ispatı. İşte üstünlerin (!) hukuku. İşte Türkiye gerçeği. İşte AKP iktidarı. Allah var diyorum artık başka da bir şey demiyorum!!!

ALPARSLAN KUYTUL'UN TELEFON GÖRÜŞÜ YENİDEN KISITLANDI

Bu arada ben Salı günkü 'rica' görüşmesinden ve benim ses kayıtlarını yayınlamaya devam edeceğimizi söylememden sonra 'telefon görüşünün yeniden bir kez daha kısıtlandığını' bugün Ali Alagöz'ün eşini arayarak söylemesiyle yani bir saat kadar önce öğrendim."