Ülkenin bütün alanlarda çivisi çıkmış. Hiçbir alanda Anayasa ve yasalara uyan tek bir kurum ve yönetici kalmamış. Mevcut Anayasa zaten darbe Anayasası özelliğini çoktan yitirmiş; yüze yakın maddesi sivillerce değiştirilmiş.
Yeni ve sivil bir Anayasa isteğinden önce şunlara bir yanıt arayalım:
Hukuk sağlıklı mı?
Adalet, adaletli mi?
Anayasa ve yasa kurumlarca kale alınıyor mu?
Yönetenlerde ve makam sahiplerinde yeterince vicdan, insaf ve merhamet var mı?
Ortak akıl devrede, meşveret işletiliyor mu?
Meclis tam bağımsız mı?
Basın ve ifade özgürlüğü uluslararası düzeyde mi?
Liyakat var mı?
Ne dediniz?
Bütün bunlar tartışmalı iken; Eğitimin dibe vurduğu, sağlık sisteminin çöktüğü, yargı ve hukukun içler acısı hali, ekonominin allak bullak olduğu, enflasyonun Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdığı, çiftçinin borç ekip HACİZ biçtiği, dinin güven kaybettiği, din görevlilerinin Arap seviciliği yaptığı, asil Türk insanının her alanda inanç ve umudunu yitirdiği, emekli maaşının:7.500, ev kiralarının 12.500 olduğu, sığınmacılar kanalıyla demografik yapının bozulmaya başladığı bir Türkiye’de: YENİ SİVİL BİR ANAYASA istemi göz boyama, gündem saptırmadan ibaret bir girişimdir!.
Bundan ötürü, Yeni ve Sivil bir ANAYASA, bu ülkenin birincil önceliği olmamalıdır.
Ekonomisi zayıflamış, sınırları kevgire dönmüş, cumhuriyet değerleri ve kazanımları tarumar edilmiş, çiftçisi kazanamayan, ekonomisi bitirilmiş, emeklisi sürünen, yaz aylarında bile karpuz, şeftali, fasulye alamayan, kasaba girmekten korkan, lokantada nasıl oturulacağını unutmuş, banklarda pineklemek durumuna düşürülmüş bir yapı varken:
Yeni ve Sivil ANAYASA istemi, bütün bunların üstünü örtmek, halkı sıkıntı ve dertlerinden uzaklaştırmak, yokluğu ve fakirliği konuşturmamak projesi ve hinliğidir.
“ Anaysa kararlarına uymuyorum, saygı da duymuyorum.” Diyen bir anlayışın: nasıl bir SİVİL ANAYASA yapacağını düşünebiliyor musunuz?
Yeni ve Sivil bir ANAYASA için önce zihniyet değişikliği şarttır.
Muhalefetçe hayra, hukuka, umuda, akla, insani değerlere ve uluslararası normlara uyan hiçbir eylem ve söylemi olmadığı iddia edilen zihniyetin sivil ANAYASA istemine ne kadar güvenilir?
Hükümetçe, MHP’lilerce ve cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ca istenen bu SİVİL ANAYASA isteği:
Ulaşılamayan et, süt, yumurta,
İçilemeyen çay, kola, meşrubat,
Emekliye ödenen 7.500 TL’lik sadaka,
Okullarını bırakan emekli çocuklarını,
Bitme noktasına gelen tarımın, çiftçinin,
Sayıları milyonları bulan ve ülke geleceği için bir tehdit olan sığınmacı sorununu,
Kimilerinin aldığı üç-beş maaşı,
Kızılay’ın sattığı çadırı, AKP’linin otelinde çıkan kavurmaları,
Vatandaştan tasarruf istenirken, tasarruf etmeyen yöneticileri,
Arabası olandan ek MTV istenirken, gemiciklere verilen vergisiz yakıtları,
Unutturma ve gündemi saptırma projesi ve taktiğidir.
Ya değilse çok zeki ve siyaset uzmanı Sn. Erdoğan’da BİLİYOR ki, ülkenin yeni ve sivil bir ANAYASA’ya gereksinimi yoktur. Neyi yapıyor, yapmak istiyor da mevcut ANAYASA’nın hangi maddesi kendisine engel oluyor?
Öncelik ekonomiyi, hukuku ve yargıyı adil kılmak, eğitimi, sağlık sistemini, tarımı, sığınmacı sistemini, vergide adaleti, gelir dağılımında eşitliği sağlamak olmalıdır.
Sıkıntılı olan 50+1’in değiştirilmesi, ölünceye kadar Cumhurbaşkanı olmanın önü mü açılacak?
31 Mart seçimlerine kadar gündemi değiştirip, toplumu oyalamak mı?
Muhalefet, neden getir bakalım arkadaş senin şu Anayasa teklifini bir görelim; neler var, neler değiştirilmek isteniyor demiyor? AKP’nin elde olmayan Anayasa teklifine, yokuz demenin de bir kıymeti harbiyesi yok.
Ülkelerin itibarı önemlidir. 200 TL ilk çıktığında 131 Dolar alma gücüne sahip iken; bugün ancak 7,6 Dolar alabiliyorsa, 2002’de 1 Türk lirası 9 Bulgar Levası alabiliyorken, bugün 1 Bulgar Levası 17 Türk lirası alabiliyorsa İTİBARINIZI sorgulamanız gerekir.