Seçim tarihinin yaklaşmasıyla birlikte anketler de önemini giderek artırmış durumda.Yaklaşık 750 bin takipçisi bulunan 'Con Sinov' twitter hesabından çok geniş katılımlı bir anket düzenledi.Siyasilere olan güveni soran hesap seçime girecek bütün partilerin liderlerini tek tek oylattı.Çıkan sonuçlarda ise büyük sürprizler vardı.

'Liderlere güveniyor musunu?' anketinin ilk 5 sırasını;

-Mansur Yavaş  %77 güven

-Muharrem İnce %52 güven

-Ekrem İmamoğlu %42 güven

-Ümit Özdağ  %36 güven

-Meral Akşener %36 güven

Bu sonuçların üzerine bir takım analizde bulunan 'Con Sinov';

Göze çarpan ilk sonuç Erdoğan oylarının kademeli düşüşüdür. Ağırlıklı muhalif kitledeki Erdoğan güveni 2020'de %20 civarından 2023'te %10 civarına düşmüş. Erdoğan'ın son 2 yılda ülke genelinde oy kaybettiğini hesaba katarsak kitlenin eğilimiyle ülke eğilimi paralel seyretmiş.

Göze çarpan diğer bir sonuç Kılıçdaroğlu hakkında: 2020'de %15-17 olan eğilim, 2022'de adaylık iddiasının ortaya çıkmasıyla %27'ye yükselmiş ve 2023'te %24'e gerilemiş. Buradan çıkan sonuç: Adaylık iddiası Kemal Bey'in kitledeki konumunu kısmen yükseltmiş. Ama hala yetersiz.

Son iki yıllık siyasi sürecin kitle üzerindeki etkisi Meral Akşener ismiyle oldukça göze çarpıyor: Akşener 2020'de potansiyel bir adayken %45'lik güvene sahipti. Fakat adaylıktan çekilince kitledeki eğilim 2022'ye gelindiğinde %27'ye düştü.

İmamoğlu hakkında siyasi yasak kararı, Akşener'in Kılıçdaroğlu'nun adaylığına soğukluğu, İyi Parti'nin Yavaş ve İmamoğlu adaylığına örtülü desteği... Bu gelişmelerden sonra Akşener eğilimi %35 olmuş.

Özetlemek gerekirse, Akşener 2020'de ciddi bir eğilim sahibiyken adaylıktan çekilinde düşüşe uğramış ama son kertede Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı İmamoğlu ve Yavaş ismine eğilim göstermesi, kitledeki güvenini artırmış.

Bu anketlerdeki en çarpıcı sonuç ise Muharrem İnce üzerinde gerçekleşmiş: İnce, 2020 yılında, seçim gecesinin tartışmalarından henüz kurtulamamıştı ve partisinden dışlanmış konumdaydı. O tarihte İnce'nin kitle eğilimi %30 civarındaydı.

İnce, daha sonra CHP'den ayrılıp kendi partisini kurdu ve 2022'de güven eğilimi %26'ya düşüp aynı yıl Ağustos ayında yeniden %30'a yükseldi. Yani özetle İnce 2020-2022 döneminde, Ağustos ayına kadar kitle üzerinde %25-30 bandında bir eğilime sahipti.

2022'deki son anketin ardından bazı gelişmeler yaşandı: Kılıçdaroğlu'nun adaylık ihtimali yükseldi. Altılı Masa politik süreçte bazı hatalar yaptı. İnce, Babala TV'de yaşadıklarını anlattı. İmamoğlu ve Yavaş, Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı'na destek açıklaması yaptı.

Tüm bu gelişmelerden sonra 2023'te Muharrem İnce'ye güven eğilimi bir anda %52'ye yükseldi. Yani neredeyse iki katına yükseldi. Bu veri gösteriyor ki kitle Kılıçdaroğlu-Yavaş-İmamoğlu üçgeninde bir miktar hayal kırıklığına uğradı ve İnce, türbülanstan yararlandı.

Yavaş, anketlerinin tamamının tartışmasız yıldızıydı. 2020-2022 döneminde güven eğilimi %85-87 bandında seyretti. Akabinde Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kuvvetlendi ve Yavaş son açıklamasında Kılıçdaroğlu'nun adaylığını alenen kabullendi.Yavaş'ın Kılıçdaroğlu adaylığını kabullenir tavrı, son ankette etkisi gösterdi. 2 yıl boyunca %85'in altında düşmeyen eğilim, bir anda %77'ye düşüverdi. Bunun anlamı açık: Kitle, Yavaş'a karşı bir miktar hayal kırıklığı yaşıyor. Fakat Yavaş hala kitlenin yıldızı konumunda.

Son olarak Ümit Özdağ'a geliyoruz. Özdağ benim için ideal bir eğilim ölçer örneğiydi zira onun ön plana çıkışı tamamen konjönktürel bir meseleydi. Özdağ ismi büyük oranda sığınmacı sorunuyla yükseldi. Haliyle akla gelen soru şuydu: Sığınmacı gündemi geçince ne olacaktı?

2020 yılındaki anket yapıldığında sığınmacı sorunu popüler bir konu halinde değildi. Zira bu gündem patlama noktasına 2021 yazında ulaşmıştı. Haliyle Özdağ'ın 2020'deki (sığınmacı sorunu patlama yapmadan önce) kitle eğilimi %25'ti.

Akabinde sığınmacı sorunu Türkiye'nin gündemi haline gelmeye başladı. Özdağ bu tehlike karşısında net şekilde ortaya çıkınca kitle eğilimi 2022 yılında önce %41'e ve sonrasında %45'e sıçradı. Bir kez daha görülüyor ki yaşanan gelişmeler, kitle eğiliminde kritik öneme sahip.

2023'e gelindiğinde sığınmacı gündemi büyük oranda siyasi sahnede donup kaldı. Gündem ağırlıklı olarak seçime odaklandı. Bu gelişmeler karşısında Özdağ'ın kitle eğilimi %36'ya geriledi fakat %25'e düşmedi.

Buradaki sonuç açık: Özdağ, sığınmacı gündemi dalgasıyla yakaladığı ivmenin bir kısmını korumayı başardı. Açıkçası Özdağ'ın daha düşük bir eğilim alabileceği konusunda şüphelerim vardı. Ama böyle olmadı.

Normal şartlarda konjonktürün yarattığı ilgi, o gündemin ortadan kalmaya başlamasıyla sönümlenmeliydi. Özdağ belli ki sığınmacı sorununda uyguladığı strateji ile kendisine kalıcı bir kitle edindi.