Batı Şeria bariyeri, İsrail tarafından Filistin'in bazı bölgelerinde inşa edilen bir duvar. İsrail bu bariyere “ güvenlik” bahanesini yüklese de Filistinliler bunu ırkçılığın bir unsuru, İsrail apartheidinin bir temsili olarak tanımlıyor ve "Apartheid Duvarı" olarak adlandırıyorlar.
Halim Gençoğlu’nun INDEPENDENT TÜRKÇE’de yer alan yazısında bariyerin uzunluğunu ve işlevini şöyle anlattı: “Tamamlandığında toplam uzunluğu 708 kilometre olacak olan bariyerin güzergahı, Yeşil Hat'ın uzunluğunun 2 katından fazla olup, yüzde 15'i İsrail içinde, geri kalan yüzde 85'i ise Batı Şeria'nın 18 kilometre içine kadar uzanarak, yaklaşık 25 bin Filistinliyi diğer Filistin topraklarından izole ediyor.”
Gençoğlu ayrıca bu bariyerin Filistinlilerin psikolojileri üstündeki olumsuzluğa dikkat çekti:
“Bu duvar sadece fiziksel bir yapı değil, aynı zamanda İsrailliler ve Filistinliler arasındaki derin sosyal bölünmenin bir simgesi olarak psikolojik etkileri geniş çapta eleştirilere sebep oldu.”
Filistin nüfusu, duvarın her iki tarafından da evlerine, işlerine, okullarına ve sağlık hizmetlerine kısıtlı erişimle karşı karşıya.
Özellikle eğitim üzerindeki menfi etkileri oldukça büyük. Birçok Filistinli öğrenci, kontrol noktaları ve kapalı alanlar nedeniyle okullarına gitmekte zorlanıyor ya da tamamen gidemiyor.
Okullar çoğu zaman duvara yakın bir şekilde inşa edilmiş olduğundan, çocuklar askeri baskınlara karşı savunmasız kalıyorlar.
Ayrıca, hareket özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalar, aile üyelerinin özellikle düğünler, cenazeler veya tatil gibi zamanlarda birbirlerini ziyaret etmelerini engelliyor.
Bu izolasyon, kolektif bir travma ve acı duygusunu pekiştiriyor.
Duvarın somut etkilerinin yanı sıra, sosyal zulüm, Filistinlilerin yaşadığı güvensizlik, mağduriyet ve duygusal sıkıntıların sürekli hatırlatılması yoluyla kendini gösteriyor.
Duvarın taşıdığı mesaj, yabancılaştırma, ayrım ve aşağılanmadır.
Bu, Filistinliler arasında sürekli bir boyun eğmişlik hissi oluşturuyor ve kaosa sebep oluyor.”