Geçen yıl, 24 Haziran seçimleri öncesi Sn. Erdoğan, “Ahdim olsun ki!.. “ başlığı altında: bir “Birlik ve Adalet” manifestosu yayımlamıştı.
O gün bu manifestonun altına gözüm kapalı imzamı atmıştım.
Çünkü manifestoda taahhüt edilenler, ülkemizin, demokrasimizin, kadın haklarının, kalkınmanın, ekonominin, gençlerimizin, ülke huzurunun olmazsa olmazları idi.
Bu manifestoda Sn. Erdoğan, “Ahdim olsun ki” diyerek:
1-“Türkiye küresel bir güç haline gelecek” demişti. Geldi mi?
2- “Terör örgütleri ile mücadele devam edecek” demişti. Etmesine ediyor da yeteri kadar mı? Şehitler gelmeye devam ediyor, içim yanıyor, analar ağlıyor, eşler dul, bebeler yetim kalıyor.
3-“Faizler, enflasyon ve cari açık düşecek” demişti. Hangisi düştü? Enflasyon patladı, faizler tavan yaptı, cari açık hortladı.
4-“Milli projelerimiz hızla tamamlanacak” demişti. Hangi proje tamamlandı?
5-“Dar gelirlilerin hayat standardı artacak” demişti artı mı? Yiğit, soğan ve patatesi tane ile karpuzu dilimle almaya başladı.
6-“Dış politikada bağımsızlıkçı duruş sürecek” demişti. Bu söylemini sizin yorumlarınıza bırakıyorum.
7-“Bireysel özgürlüklerimiz güvence altına alınacak” demişti. 48 ceza evi daha niçin yapılıyor, millet konuşmaktan ve yazmaktan korkar hale gelmedi mi? Karşısında olanlar illet-zillet, fetö suçlamasına tabi tutulmadılar mı?
8-“Adalet, sosyal adalet her alanda tesis edilecek.” Demişti. Gelinen noktaya bakınca adalet ve hukuk adına dünya liginde kaçıncı sırada olduğumuz belli. Adalete güven yerler de sürünmüyor mu?
9-“Kadına karşı cahiliye adetlerini çiğneyeceğiz.” Demişti. Kadın cinayetleri kuma gelenekleri zirve yapmış değil mi? Kadın hangi kategoride malumunuz değil mi?
10-“Gençlerimize daha çok alan açacağız.” Demişti. Gençler alandan vaz geçtiler konuşmakta, fikirlerini beyan da bile zorlanmaktalar. Gençlerde işsizlik oranı % 25’ler de değil mi?
Geçen yıl bu günlerde yukarıdaki 10 maddeyi, “ Bu kardeşinize oyu verin yapmazsam ahdim olsun” diyerek bizlere umut vermişti.
Bugün ise bu umutların tükendiğini değil, hiç ele alınmadığını görmekteyiz.
Enflasyon maaşları eritmekte, alım gücü sabun gibi erimekte; et yemekte zorlanan bu asil millet, sebze ve ot yemekte bile zorlanmaktadır.
Faizler her geçen gün tırmanmakta, iş insanları faiz kıskacında öz sermayelerinin mum gibi eridiğini üzülerek çaresizce seyretmekteler.
Carı açık, en yüksek dönemde bütçe, seçim ekonomisi, lüks ve savurganlık karşısında iki yakası dikiş tutmaz durumdadır.
Maalesef! Verilen umutlar hayal olarak belleklerde kalmış, ülkeye ve ülke insanlarına hiçbir yararı olmamıştır.
En iyisini asil ve necip milletim bilecektir. Karar onun, tercih onundur. Saygıyla.