Bu hafta üç şirket arka arkaya anket sonuçlarını açıkladılar. Üç ankette de CHP az farkla birinci. Söz konusu şirketlerden güvenilir olduğunu düşündüğüm PANORAMA’ ya göre; CHP %35, Ak Parti %32,1, MHP %7,1, Dem Parti %9, YRP %6, Zafer Partisi %3,6, İyi Parti %2,7, İP %1,4 oy oranına sahip. Diğer anket şirketleri gibi PANORAMA’ da her zaman MHP’nin oy oranlarını olduğundan düşük tahmin ediyor. Bunun çok basit bir sebebi var. Anket şirketleri seçimden hemen önce yaptıkları anketler dışındaki anketleri çok pahalı olduğundan 81 ilde yapmıyorlar. Bölgesel dağılımı da dikkate alarak en kalabalık 25-35 ilde yapıyorlar. MHP’nin metropollerdeki oy oranı küçük şehirlerden düşük olduğundan anketlerde ki oy oranı da gerçek oy oranından düşük çıkıyor. MHP’nin son genel seçimlerdeki oy oranını koruduğunu düşünüyorum.

Yerel seçimlerde CHP’ye oy veren Dem Partili (İstanbul ve Mersin gibi bazı metropollerde kent uzlaşısı yapılmıştı.) ve Zafer Partili seçmenler partilerine dönerken İyi Partili seçmenler CHP’de kalmışlar. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın İyi Parti tabanına sıcak gelmesinin yanında Egeli ve Rumelili Özgür Özel’in CHP genel başkanı olmasının da bu sonuçlarda etkisi var. Zira İyi Parti sahil kentlerinde güçlüydü. Meral Hanım Rumelili olduğundan hemşerilerinden çok oy alıyordu. CHP’nin üç muhtemel cumhurbaşkanı adayının da milletin rahatlıkla oy verebileceği isimler olması siyaseti daha rekabetçi hale getiriyor.

DP’nin ve ilk dönemlerinde AP’nin karşısında milletin asla oy vermeyeceği İnönü vardı. Bu nedenle ülkeyi yönetirken rahattılar. Asla memleketin aleyhine olacak popülist uygulamalara tevessül etmediler. Zira İnönü CHP’sinin tek parti devrindeki icraatları hafızalarda tazeydi. Nitekim ne DP ne de AP iktidardan seçim kaybederek gitmediler. İhtilaller ve muhtıralarla iktidardan indirildiler. Eğer DP ve AP’nin karşısında CHP değil de milletten oy alabilecek bir parti olsaydı muhakkak dana büyük hizmetler yaparlardı, daha başarılı olurlardı. Zira rekabet siyasetçiyi diri tutar, daha çok çalışmaya zorlar.

Ecevit CHP’sinin 1973 seçimlerinde birinci olmasının başarı olarak değerlendirilmesi yanlıştır. Zira CHP’nin 1973 seçimlerindeki oy oranı 1957 ve 1961’den düşüktür. CHP birinci oldu çünkü AP bölündü. AP’den ayrılanların kurduğu DP ve MSP toplam %23 oy aldı. CHP’nin 1977 seçimlerinde %40 bandını aşarak birinci olması gerçekten başarıdır. Bu zaferin sebebi Kıbrıs çıkarmasıdır. 1977 seçimleri aynı 2019 ve 2024 yerel seçimleri gibi bir gerçeği ortaya koyuyordu: Adayları milletin değerlerinden kopuk değilse uzak değilse millet CHP’ye de bir başka partiye de oy verebilir.

CHP’nin asıl sorunu hizmet üretememesi. Bu nedenle CHP 2024 yerel seçimlerine kadar genel ya da yerel iktidarda girdiği her seçimi fark yiyerek kaybetti. CHP, 1946 yılında açık oy, gizli tasnif usulüyle yapılan hileli seçimleri kazandı. 1950’ye kadar olan dönemde ülkeye büyük kısmı hibe şeklinde para aktı. ABD, komünizm yayılmasın diye kesenin ağzını daha sonra hiç açmayacağı kadar açtı o yıllarda. Buna rağmen CHP 1950 seçimlerini fark yiyerek kaybetti. Zira taş üstüne taş dikilmedi. İnönü, kendisine altın tepsi de sunulan 1961 seçimlerini kazanamamasına rağmen darbecilerin baskı ve tehditleriyle başbakan yapıldı. 1965 yılında CHP kendisine oy veren üç seçmenden birini kaybederek %30 bandının altına düştü. Her iki seçimlerin de kaybedilmesinin nedeni CHP’nin hizmet yapmaması ve eser siyaseti takip etmemesidir.

Ecevit, 1979 seçimlerinden de büyük oy kaybıyla çıktı. 20 aylık başbakanlığı milletin güvenini kaybetmesine yetmişti. Ecevit’in DSP’si iktidarda gittiği 2002 seçimlerini de %22 olan oy oranını %1’e düşürerek kaybetti. Yerel seçimlerde de durum benzerdir. SHP, 1989 yerel seçimlerinde hem fark atarak birinci parti oldu hem de metropollerin tamamını kazandı. Sadece iki yıl sonra yapılan genel seçimlerde üçüncülüğe düştü. 1994 yerel seçimlerinde ise 1989’da aldığı oyun %70 kadarını yitirmişti. Bu kısır döngü 2024 seçimlerine kadar devam etti. CHP veya türevi bir sol parti iktidara geldiğinde ülkeyi iyi yönetemediğinden ilk seçimlerde büyük oy kaybıyla iktidardan düştü. Kötü yönetim 15-20 yıl sonra unutulunca millet yeniden CHP’ye kredi açtı ama sonuç değişmedi.

2024 seçimlerinde CHP’nin oy patlaması yapması ve Hatay dışında daha önce kazandığı metropolleri oylarını arttırarak kazanması, milletin CHP’nin hizmetlerini beğendiğini en azından şikayetçi olmadığını gösteriyor. Ak Parti ve MHP’nin olan metropollerin CHP’ye geçmesi ise hükümetin icraatlarından memnun olunmadığının göstergesi. Yani Ak Partinin artık güçlü bir rakibi var.

PANORAMA’ nın ve diğer anketlerin ortaya koyduğu tablo şu; Ak Parti, MHP ve Yeniden Refah’ın toplam %45-48 bandında oyu var. CHP, Dem Parti ve İşçi Partisinin de oy oranı %45-46 seviyelerinde. İyi Parti ve Zafer kilit durumda. Ak Parti memleketi iyi yönetirse ve ekonomiyi düzeltirse seçimleri kazanabilir. CHP belediyeleri iyi yönetirse, hizmet yapmıyor eserler meydana getirmiyor imajını yıkarsa seçimleri kazanabilir. İki tarafta çalışmak, koşturmak zorunda.

CHP’nin handikabı, İyi Partiden gelen milliyetçi seçmenle, kendisinin ulusalcı seçmenini Dem seçmeniyle aynı potada tutmasının gerekmesi. İlaveten hem Zafer ve İyi Partiden hem de Demden oy almak zorunda olması. Önümüzdeki günlerde Suriye, Irak ve Libya tezkereleri meclise geldiğinde CHP ilk büyük sınavını verecek. CHP’nin bir diğer sorunu da Ekrem Beyin şatafat ve özel jet merakıyla belediyelerde akrabaların görevlendirilmesi. Ak Partiye oy kaybettiren uygulamaları neden yaparlar anlamak mümkün değil.

Bazı okurlarım ‘’Refah, Cumhur ittifakından ayrıldı.’’ diyebilir. Refah en azından ikinci turda Ak Parti karşısında CHP adayına oy veremez. Yönetim böyle bir karar alsa bile partililer bu karara uymaz.  CHP’nin peşine takılan Saadetin, Geleceğin ve DEVA’nın düştüğü durum ortada. Ak Parti üzerindeki ölü toprağını atmalı. Yeniden reformist, yatırımcı ve hizmet üreten çizgiye dönmeli. Yolsuzluklar, adrese teslim ihaleler ve adam kayırmacılığı engellenmeli. Ak Parti üç beş il başkanını görevden alarak oy kaybını durduramaz.