İçişleri Bakanı Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı'nda, '105-110'uncu Dönem Mülki İdare Amirleri Eğitimi'ne katıldı.

Burada yaptığı açıklamalarda uyuşturucu imalat ve ticaretiyle mücadele çalışmalarına ilişkin konuşan Soylu, Avrupa'nın uyuşturucuyla mücadeleden vazgeçtiğini öne sürdü.

Soylu, "Uyuşturucunun kullanımı, Avrupa'nın birçok bölgesinde serbest bırakılmıştır. Bunu cezalandırmamaktadır. Amerika'da uyuşturucu kasabaları vardır, şırıngalar bedava verilmektedir. Bu bir teslimiyettir ve bütün dünyayı bu teslimiyete davet etmektedirler. Oysa biz, Türkiye'nin en büyük uyuşturucu operasyonlarını gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Bu ülkede uyuşturucunun 4'te 1'i doğuda yakalanırken şimdi 4'e 3'ü Van, Hakkari ve Ağrı illerinde yakalanıyor. Yani Türkiye'ye girer girmez yakalanıyor. Bu yıl 15 ton metamfetamin yakalandı. Bizde uyuşturucuya bağlı ölümler milyonda 5 iken Amerika'da bu rakam milyonda 330 civarı" iddialarında bulundu.

Sığınmacılar ile ilgili değerlendirme yapan Soylu, Türkiye'nin Suriye'de iç savaşın başlamasından bu yana bir politika belgesi ortaya koyduğunu aktararak "Savaş başladığından itibaren biz, yüzyılladır aynı topraklarda yaşadığımız, beraber bağımsızlık mücadelesi verdiğimiz, aynı kıbleye yöneldiğimiz bu insanları yalnız bırakmadık, bırakamayız da. Topraklarından edilen insanlara, insanlığa, sırtımızı dönmedik. Savaştan kaçanlara kucak açtık, hepsinin kaydını tuttuk ve hepsinin sağlık kartlarını hazırladık. Avrupa'nın gördüğünde parmak ısırdığı kamplar yaptık. 'Mış' gibi yapmadık" diye konuştu.

"SURİYELİ SAYISI 800 BİN ÇOCUK DOĞMASINA RAĞMEN ARTMADI"

Soylu, göç ile ilgili Almanya ve İngiltere'den örnek göstererek, şöyle konuştu:

"Almanya, dünyanın en çok göç alan ülkelerinden bir tanesi. Hala da almaya devam ediyor; ama batmadı. Yine İngiltere, dünyanın en çok göç alan ülkelerinden bir tanesi ama ulusal hasletlerinden bugüne kadar hiç vazgeçmiş değiller. Aynı istikamette devam ediyor. Son 5 yıldır Türkiye'de Suriyeli sayısı, 800 bin çocuk doğmasına rağmen artmadı. Aldığımız tedbirler var. Kaçak göçle mücadelemiz aynı şekilde devam etmektedir.

Avrupa'nın toplam geri gönderme merkezi kadar geri gönderme merkezi var Türkiye'nin. Bunu görmesek, böyle bir sağanakla karşı karşıya kalacağımızı anlamasak böyle bir kapasitemiz olur mu? Elbette olmaz. Kamplarımız hariç 20 bin 500 kapasitemiz var ve önümüzdeki günler, bu kapasite yaklaşık 23 bine çıkacak. Sadece bugünü değil, geleceği de düşünen, buna plan yapan bir anlayışı sürekli olarak uygulamalısınız. Türkiye'de sınır duvarlarının kilometresi 1080 kilometreye kadar çıktı. Bundan 10 yıl önce Türkiye'de sınır duvarları mı vardı?

Ümitleri Amerika ve Avrupa değildir, ümitleri biziz. Biz, 'Türkiye Yüzyılı'nı ifade ederken bunu sadece kendi topraklarımız içerisinde bir hedef olarak ortaya koymuyoruz. Dünyada bizim gibi olan ülkelere 'siz de savunma sanayinizi yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıkarabilirsiniz' diyoruz. 'Siz de sömürgeci devletlere rağmen kendi otomobillerinizi yapabilir, kendi insansız hava araçlarınızı yapabilirsiniz' diyoruz. Böyle bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluk şuradan kaynaklanıyor. Kabe-i Muazzama'nın etrafında tavaf edenler, bizim milletimizden olmayanlar, bize dua ediyorlar. Çünkü bizim o bayrağı taşıyabileceğimizi görüyorlar. Mağdur ve mazluma el uzatabileceğimizi görüyorlar"