Türkiye yaklaşık 10 yıldır adı konmuş bir işgal yaşamaktadır.
Devletimizin Milli Savunma bakanı Hulusi Akar, ülkemizde 9 milyon Suriyeli olduğunu söyledi.
Bilgi devletin eski Genelkurmay şimdiki Milli Savunma Bakanı, yurt dışı tahsilini İngiltere’de Abdullah Gül ve Fehmi Koru ile yapan, 15 Temmuz gecesi FETÖ’nün pazarlık ettiği ve ABD gazetelerinde, raporlarında ABD’nin Ankara’daki en mutemet kişisi olduğu yazılan kişi tarafından verilince, dikkate almak ve inanmak lazım.
Demek ki 84 milyon Türk vatandaşı olarak ekmeğimizi 9 milyon Suriyeli ile paylaşıyoruz.
En hafif tabiri ile durum bu.
Suriyeli göçünü incelediğimizde yapılan işini bir emperyalizm planı olduğu net olarak görülmektedir.
Ülkemize Suriyeli göçü bir Büyük Ortadoğu Projesi uygulamasıdır. Suriyeli göçüne taraftar olanlarda ülkemizde yaşayan emperyalizmin yerli işbirlikçileridir.
Türk ordusunun toplam mevcudu 380 bin askerdir (700 bin idi ama düşürüldü) yani nüfusumuzun yüzde 0,5 i askeri varlığımızdır.
Ülkemizdeki Suriyeli sayısı ise toplam nüfusumuzun yüzde 12 sine yaklaşmıştır. Zaman içinde Suriyelilerin toplam nüfusumuz içinde yüzde 25’e ulaşacağı hesaplanmaktadır.
İç karışıklık yaşandığında Suriye’nin nüfusu 20 milyon idi. Yani tüm Suriye nüfusunun yarısı Türkiye’ye göç ettirilmiştir.
Yani 15 sene sonra Anadolu’da her yaşayan 4 kişiden 1’i Suriye kökenli olacak.
Ülkemize Suriyeli göçünün ülkemizdeki emperyalizmin aparatlarıyla uygulandığına bir delil de, Türkiye ile Suriye arasındaki sınır boyu ve çevresindeki mayınların temizlenmesidir.
Yıllar boyu önce kaçakçılar için, sonrada PKK terör örgütü için Suriye sınırına yerleştirilen mayınların kaldırılma ihalesi yapıldı.
İhale şartnamesinde mayınların temizlemesini yapacak firmaya, temizledikleri sınır boyundaki toprağın kullanma hakkı 49 yıllığına verildi.
Birde ihale İsrail firmasına verildi ki, asıl cambaza bak oyunu burada oynandı.
Toplum mayın temizleme ihalesinin İsrail firmasına verilmesiyle oyalanırken, işlem yapıldı ve tüm sınır mayınlardan temizlenip Suriyeli göçü için saha temizlendi ve zemin hazırlandı.
Ve Suriyeli göçü safha safha yapıldı.
Suriyelilerin Anadolu’daki varlığı her geçen gün Anadolu’da yaşayan toplumu fakirleştirmektedir ve güvenliklerini tehdit etmektedir.
Tarihte batı Roma, Bizans ve Abbasi devletlerinin yıkılışı bir kavimler göçü sonunda olmuştur.
Emperyalizm haklı olarak kendi adına uzun vadeli planını yaptı.
Suriye’nin kuzeyindeki Türk illerinde neredeyse Suriyeli çoğunluk oluşuyor. Büyük kentlerimizin merkez çarşılarına pazar günleri gittiğinizde daha bugünden neredeyse Türkçenin ikinci dil olduğuna şahitlik edebilirsiniz.
Suriye’nin nüfusunun yarısının Anadolu’da yaşaması, Suriye’nin kuzeyini boşaltmış, PKK/PYD’ye zemin açmış ve devletleşme sürecini ABD yardımlarıyla hızlandırmış durumdadır.
Bu durumda ülkemize Suriyeli göçüne sebep olanlar, bölünmemize hizmet etmiş oluyorlar.
Anadolu’nun emperyalizm eliyle Suriyelilerce istila edilmesinde en masum insanlar ekmeğinin, canını kurtarmanın, belki de bir gelecek umudunun peşinde olan gariban Suriyelilerdir.
Bizler Suriyelileri Suriye’ye göndermek üzere harekete geçtiğimizde emperyalistler ve yerli işbirlikçileriyle mücadele etmemiz gerektiğinin bilincinde olmalıyız.
Çünkü Suriyeliler Suriye’ye geri gönderilince ilk etkisi ekonomiye olacak ve ülkemizdeki tüm emtia fiyatlarında bir ucuzlama olacak, istihdam Türk vatandaşları lehine döneceğinden işsizlik azalacak. Türk vatandaşlarında bir zenginleşme başlayacak.
Tabi ki emperyalistler ve yerli satılmış işbirlikçileri Türk insanında yaşanacak bu iyileşmeyi istemezler.
Türk vatandaşlarının yapacağı tek şey.
Dikkatli olmak.
Devletini devşirmelere, yabancı işbirlikçilerine, şüpheli insanlara, FETÖ artıklarına, Biden dostlarına, PKK gizli ortaklarına teslim etmemek.
Şüphelendiği partilere rey vermemek.
Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi, milleti merkezine alan, vatanını milletini asla satmayacak, gerekirse yardan da serden de geçecek milletin çocuklarını devletinin yönetimine seçim yolu ile getirmek.
Çok zor değil.
Aksine çok kolay.
Biraz dikkat sadece…