Sabahattin Önkibar'ın "Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey " kitabı Kırmızı Kedi Yayınları'ndan piyasaya çıkmış, Bahçeli'nin başvurusuyla kitaba toplatma kararı çıkmıştı.

İşte o kitabın 78. sayfasındaki çok ilginç anektod.

Ecmain ya da yeşil komünistler

Bizim “ecmain” diye tanımladığımız o dönemki adıyla Akıncılar Grubu, Ülkücülere hasımken solla müttefikti.

Solun hâkim olduğu üniversitelere Ülkücüler giremez­ken Akıncılara böyle bir kısıtlama yoktu.

Onlar solun bütün fraksiyonlarıyla sarmaş dolaştı.

Öyle ki biz o ecmain Akıncı tayfasına “yeşil komünistler” derdik.

O güruh etkili oldukları birkaç semt ve mahallede solun hiçbir afişine dokunmazken, Ülkücü afiş ve yazıları anında yok ediyordu.

Dahası, Metin Yüksel isimli Akıncı önderin Fatih Camii avlusunda, “Dinsiz Türkçülerin camide ne işi var?” deyip sal­dırması ve bunun üzerine Ülkücüler tarafından öldürülmesi sonrasında işi hasımlığa ve intikam almaya kadar vardırdılar.

Tayyip, Şişli Ülkü Ocağı’nda niye sorgulandı?

İşte 8 Haziran 2011 tarihli Yeniçağ gazetesinde yayımla­nan, ecmainlerle o çatışma günlerini yansıtan yazımdan bir bölüm:

12 Eylül darbesi öncesi.

Adı: Numan Selimoğlu.

Ülkücü bir öğrenci.

Kasımpaşa merkezde cuma namazına gider.

Namaz bitiminde avluda saldırıya uğrar.

Yumruk ve tekme sallayanların dilinde şu ifadeler vardır:

“Kavmiyetçi-Türkçü köpek, senin camide ne işin var?”

Numan Selimoğlu yara bere içinde Şişli Ülkü Ocağı bina­sına gider.

Ülkü Ocakları bölge başkanı İsmail Hakkı Parlak’tır (Cer­rahoğlu) ve dayak yiyen Ülkücüye sorar

“Numancığım geçmiş olsun. Nerede saldırıya uğradın?

“Başkanım, ecmainler Kasımpaşa’da cuma namazı çıkı­şınca cami avlusunda hücum etti.”

“Onların olduğuna emin misin?”

“Eminim Başkanım... Saldıranlardan birini tanıyorum. Ayrıca saldıranlar bana ‘kavmiyetçi köpek’ dedi ki, bu slo­gan onların...”

Cerrahoğlu yanındaki gençlere talimat verir:

“Kasımpaşa’da Akıncıların başında omuzu önde yürüyen o uzun boylu çocuk var. Onu hemen bulun ve buraya getirin.”

O isim birkaç saat içinde bulunup Şişli Ülkü Ocağı bina­sına götürülüp sorgulanır ve İsmail Hakkı Cerrahoğlu’nun önünde, yapılan saldırı için özür diler.

Peki kim miydi o özür dileyen?

O dönem MSP gençlik önderlerinden olan Kasımpaşalı Recep Tayyip Erdoğan!

Sorgulayan isim ise 12 Eylül sonrası yıllarca hapis yatan İsmail Hakkı Parlak’tı (Cerrahoğlu) ve 1999 genel seçiminde MHP’den Zonguldak milletvekili seçildi...

Devlet Bahçeli ve Derin Ülkücüler

Sabahattin Önkibar

Sayfa 78