TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş,  ekim ayından itibaren siyasi partilerin anayasa tekliflerinin görülebileceği bir portal oluşturacaklarını belirterek “Şu anda anayasa meselesi toplumun gündeminde yer almıyor derseniz tabii ki yer almadığı aşikardır. Ama nihayetinde partiler Meclis'in iki iktidar partisi, birinci ve ikinci partileri belli konularda uzlaşı sağlar, diğer partilerle de uzlaşı içinde olurlarsa o zaman daha açık söyleyeyim 400'ün üzerinde katılım sağlanmış olan bir anayasa teklifi millet tarafından benimsenmiş demektir" dedi. 

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “28. Dönem 1. ve 2. Yasama Yılı Değerlendirme Toplantısı”nda gazetecilerle bir araya geldi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "İlk dört madde konusunda TBMM'de temsil eden partilerin hemen hemen tamamının mutabık olduğunu" belirterek, tartışmaları 'zaman kaybı' değerlendirdi.

Kurtulmuş'tan Üsküp Büyükelçiliği Ziyareti Kurtulmuş'tan Üsküp Büyükelçiliği Ziyareti

Yeni anayasa için önümüzdeki dönemde toplumun bütün kesimlerinin görüşlerinin alınacağını söyleyen Kurtulmuş, “Türkiye’de sadece bir ya da birkaç partinin değil bütün toplumun anayasası olarak kabul edilebilecek bir millet sözleşmesine ihtiyaç olduğu aşikardır” diye konuştu. Kurtulmuş açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından ilk yetkili açıklamanın kendisinden gelmesine ilişkin Kurtulmuş, "Bu benim kendi inisiyatifim. İsrail'in saldırısı karşısında herkesin şunu görmesi lazım. İsrail 'Bu Filistinlidir, bu Araptır, bu Sünnidir, bu Hristiyandır' diye ayırt etmiyor. İsrail'in bölge halklarının tamamına karşı bir saldırısı var. Devlet anlayışı içerisinde değil, kendisi de terör örgütüymüş gibi davranıyor" dedi.

“Yeni anayasa sendikal haklar, toplantı ve gösteri yürüyüşleri, AİHM kararlarının uygulanmasındaki sorunları ortadan kaldıracak mı" sorusu üzerine Kurtulmuş, “Anayasayla ilgili herhangi bir eleştiri yapılabilir. Mevcut anayasanın bütün maddelerinin uygulanmasının en doğru yol olduğuna inandık, anayasanın maddeleri değiştirilene kadar hüküm odur. Muhalefet ve iktidar eleştirilerini tabii ki yapabilir ama bu süreç eğer ciddi bir şekilde tartışılırsa Türkiye'nin demokratik olgunluğuna da katkıda bulunabileceği kanaatindeyim" diye konuştu.

Kurtulmuş, Can Atalay için düzenlenen oturumda TBMM İdare Amiri Alpay Özalan'ın TİP Milletvekili Ahmet Şık'a saldırmasıyla ilgili soru üzerine şu ifadeleri kullandı:

"Kavgayı sürdürmek isterseniz, mahalle kavgası sonuna kadar uzar gider. Demokrasi her olumsuz adımdan ders alma işidir. O görüntüler, ağır sözleri kabul edilemez durumdur. Benim yapabileceğim bütün siyasi parti gruplarının bu süreçte müzakereyi insani bir üslupla sürdürebilmelerinin temin edilmesi için tavsiyede bulunmaktır. Burada içtüzükte gerekli düzenlemeler yapılarak kavga çıkarıp ortalığı karıştıranlara ve yaralayıcı sözler söyleyenlere daha ağır cezalar verilebilir."

Kurtulmuş, TİP Hatay Milletvekili seçilen ancak Gezi Parkı davasında hakkında verilen hüküm nedeniyle milletvekilliği düşürülen, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliye edilmeyen Can Atalay'ın durumuna ilişkin de "Hukuken meselenin bundan sonraki kısmı tamamen hukuki süreçlerle ilgilidir. Sonuç almak bakımından Meclis'in bu aşamada yapabileceği bir şey yoktur" dedi.

Muhalefetin yeni anayasa tartışmalarının "halkın gündemi olmadığı", "iletişim stratejisi" olduğu eleştirisi ve yeni anayasa çalışmalarında Cumhurbaşkanı seçimi de dahil somut önerilerinin ne olduğunun sorulması üzerine Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ben Meclis Başkanı olduktan sonra da olabildiğince tarafsız yönetmeye çalışıyorum ama kusura bakmasınlar 29 Meclis Başkanı, onlar da siyasi partiden seçilerek geldiler. 'Siyaset yapacağız' diye basit kuralı unutmamak gerekir. Benim de güçler ayrımı prensibiyle, denge denetim mekanizmalarıyla hatta yargı hiyerarşisiyle ilgili söyleyebileceğim görüşlerim var ama benim Meclis Başkanı olarak bunları baştan söylememin, görüşmeleri nezaket ve açık yüreklilikle yürütülmesini engelleyebileceğini düşündüğüm için bundan kaçınıyorum. Yeri geldiğinde biz de görüşlerimizi söyleyeceğiz. Ekim ayından itibaren bütün partilerin anayasa ile ilgili bütüncül bir hazırlığı olan ya da 'şu madde değiştirilsin' diyen herkesin anayasa tekliflerinin görülebileceği bir portal oluşturacağız. 'Bir iletişim stratejisidir' sözünü de politik olarak söylenmiş biz söz olarak görüyorum. Meclis Başkanı seçildiğim gün daha hiç ortada anayasa ile ilgili çalışmalar başlamamışken dile getirmeye gayret ettim. Biz siyaseti biliyoruz, 'Şu anda anayasa meselesi toplumun gündeminde yer almıyor' derseniz tabii ki yer almadığı aşikardır ama nihayetinde partiler Meclis'in iki iktidar partisi, birinci ve ikinci partileri belli konularda uzlaşı sağlar diğer partilerle de uzlaşı içinde olurlarsa o zaman zaten bu mesele daha açık söyleyeyim 400'ün üzerinde bir katılım sağlanmış olan bir anayasa teklifi millet tarafından benimsenmiş demektir. Millet 'anayasa istiyor musunuz, istemiyor musunuz' sorusuna muhatap değil şu anda. Biz burada zorla şu anayasa şu maddeler çıkacak diye bir yaklaşımın içerisinde değiliz. Partiler 400'ün üzerinde büyük güç koyarlarsa toplum tarafından benimsendiğini de gösterir." (ANKA)