Tek taraflı fedakarlık olmaz!

CB Erdoğan sık sık vatandaşın sabretmesini istiyor. Sabır tavsiye etmek, bu kriz bugünden yarına çözülmeyecek demektir. Demek ki, sn Cumhurbaşkanı da , krizin kısa vadede çözülmeyeceğini  kabul ediyor.

Abone Ol

Vatandaşa sabır tavsiye edenlerin önce kendi yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekir. Bu, vatandaşın sabretmesini kolaylaştırır, tahammülünü artırır. Kendi sorumluluklarını yerine getirmeyen bir iktidarın sabır tavsiyesi, beklenen etkiyi yaratmaz. Sn Erdoğan'ın sabır tavsiyesi de yaratmıyor. Çünkü fedakarlık sadece vatandaştan isteniyor. İktidar eliti herhangi bir özveriye yanaşmıyor. Mesela sabır demeden önce şu 5-10 maaşlı yağdanlıkların maaşlarına son vermek gerekir. Kamudaki araç ve kira savurganlığını durdurmak gerekir. Ekonomistlerin," gittiğiniz yol doğru değil, aklın bilimin yolu şu yoldur" şeklindeki tavsiyelerine kulak vermek gerekir. İhalelerin şeffaf yapılması, Merkez Bankasının özerkleştirilmesi, siyasetin etkisinden kurtarılması gerekir. Bunlar yapılmadan sabır tavsiye etmek, "ben nefsimin isteklerinden vazgeçmiyorum ama siz vazgeçin" demektir.

Çözüm belli, ekonomideki kırılmalar başkanlık sistemine geçmekle başladı. Önceden yapılan yanlış yatırımlara -her şeyi ben bilirim- kibri de eklenince herhangi bir çıkış yolu kalmadı. "Ben yetkilerimden vazgeçmiyorum, siz sabredin ekmeğinizden, çorbanızdan, huzurunuzdan vazgeçin" tavrı doğru değil. Türkiye'nin ekonomik krizden önce bir yönetim ve ego sorunu var, bu çözülmedikçe hiç bir şeyin düzelmesi mümkün olmayacaktır.

BU NASIL MİLLİYETÇİLİK?

Milliyetçilik milli menfaatleri her şeyin önünde tutmayı gerektirir. Ayrılıkçılığa, bölücülüğe, despotizme geçit vermemek milliyetçiliktir. Milliyetçilik millete dayandığı, ondan hareketle  fikri  yapısını oluşturduğu için demokrattır. Milliyetçi demokrasi dışı yönetim biçimlerine geçit vermez.

Gerçek bu iken;

Bu nasıl  bir milliyetçiliktir ki, APO'nun mektubu Anadolu ajansı tarafından servis edildiğinde sesi çıkmıyor?

Bu nasıl bir milliyetçiliktir ki, 64 askerimizin katili Osman Öcalan'ın TRT Kürdi'ye çıkarılmasına itiraz etmiyor?

Bu nasıl bir milliyetçiliktir ki, Avrupa'nın çöpü, pisliği bu ülkeye gönderilirken en küçük bir tepki göstermiyor?

Bu nasıl bir milliyetçiliktir ki, sistemli bir göç hareketiyle Türkiye'nin demografik yapısı değiştirilirken en küçük bir rahatsızlık duymuyor?

Bu nasıl bir milliyetçiliktir ki,Türkistan'da ezanlar/Kametler değiştirilirken, Türklüğün vatanında Türklük ve İslam boğdurulurken Çin'in birkaç milyar doları için bu zulme sessiz kalınıyor?

Bu nasıl bir milliyetçiliktir ki, Maoculara, Apo'ya, Osman Öcalan'a, sığınmacı istilasına, ülkenin Batı'nın çöp tenekesine çevrilmesine,Atatürk ve milli devlet karşıtlarına toleransla bakıyor, yan yana gelebiliyor da, sn. Akşener'e, Mansur Yavaş'a,  Rahmetli Yazıcıoğlu'na, Rahmetli  Ozan Arif'e ve daha nicelerine düşmanlık ediyor?

Bu asla milliyetçilik değildir!

Bu, milliyetçiliğin, milliyetçi görünenlerin eliyle yok edilmesidir.Uyanın artık!