İçeride sıkışınca dışa dönük bir atakla kendini aklama Yahudi lobi ve sermayesine ardına alma derdine düştü. Ama kullanılan araç el değil gövde hatta bölge yakan cinsinden. Bizim siyasal İslamcılar Obama gitsin Trump gelsin hayaliyle yanıp tutuştular ne oldu? Beterin beteri oldu. BM de kınadı kabul edilemez buldu bu kararı, haklı. Çünkü BMGK 1980 de aldığı bir kararla Kudüs’ün statüsünün tek taraflı olarak değiştirilmesini uluslararası hukukun ihlali olarak kabul etmişti. Bu karar da değişmedi..BM’de veto hakkı olan daimi üye ABD başkanının bunu bilmemesi düşünülemez. Hoş kendi bilmeyebilir ama etrafındakiler danışmanlar kesin bilir. Uluslararası hukuk da değişmedi.
Öyleyse bunu neden ve niçin yapar onu anlamak ve karara karşı iç politika hesaplarıyla değil akılcı dış politika araçlarıyla ve mümkün olan en geniş devlet-çevreyle birlikte tavır almak icap eder. İslam Konferansı Teşkilatı dönem başkanlığı bizde, Müslüman ülkeleri yönlendirme imkanı var. Ama sanki küçük dünyevi menfaatler uğruna uygulanan ahmakça politika İslam alemi üzerinde etkimiz de yok etti. Bakınız bir Acem uşağı devletimizin tüm sırlarına vakıf olmuş, bakanları önüne yatırmış, rüşvet dağıtarak hayali ihracatla başkasını değil bizi soymuş. Şimdi casus dedikleri bu çocuğa 3 yıl önce neredeyse tüm hükumet meftunmuş.
Erdoğan dünya beşten büyük derken haklı.. Lakin Türkiye Cumhuriyeti de Erdoğan’dan büyük. Hesapsız kitapsız Ortadoğu üzerinde ham hamasetli etkili olma sevdası Suriye’yi parçaladı.. Bu sadece YPG eliyle ABD ve her halde İsrail’in işine yaradı. Mısır’la papaz oldu. Suudilere madalyalar taktı ama onlar şimdi tam manasıyla ABD'nin kucağında. Şimdi eğer BM ve diğer etkili örgüt ve mahfillerde bağırıp çağırmadan yalandan efelenmeden soğukkanlı bir diplomasiyle dur demek gerek. Aksi halde ya bölgeyi yakacak ya da Siyonizmin bin yıllık hayali olan Kudüs’ü yiyecekler!
İçeride çok konuşulabilir bir durum. Ancak asıl dışarıda olup bitenler bizi kıskaca alıyor. Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak kabul etmesi tarihi bir hatadır ve barış sürecine ciddi zarar verecektir. Kim bilir belki de istenen bu. Bölgede çıkacak bir savaş silah tüccarlarını abâd eder belki. Nerede duracağını kimse kestiremez. İyi kötü yürüyen İsrail-Filistin barış süreci sona erdiğinde vekalet savaşçısı terör örgütleri cenneti olmuş bölge kan gölüne döner. Ve son yıllarda yapılan hatalarla gelinen noktada o gölün bize ulaşması mukadder. Aniden çıkan ve gene aniden sönen şu IŞİD'ın militanları nereye kayboldular? Bize giren 3,5 milyon Suriyeli içinde kaç bin terörist var? Bilen var mı?
Tarih bilgisi ve millet bilincinden yoksunların idaresi o ülkeler için felakettir! Hele bu coğrafyada tüccar mantıklı sığ siyasetçilerin yönetimi asıl derttir! Bu dertten kurtulmadan diğerlerine deva bulmak da imkansızdır. Allah milletimizin ve Müslümanların yardımcısı olsun.