12 Punto'da yer alan habere göre; Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Antalya'daki konuşmasının ardından "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklandı. Bu süreç, Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesine dayandırılırken, kamu güvenliği ve suçun içeriği üzerine tartışmalar gittikçe derinleşiyor.
Avukat Onur Şahin, Özdağ'ın tutuklama sürecini değerlendirirken, Türk Ceza Kanunu'ndaki halk tanımının belirsizliğine dikkat çekti.
Anayasa’daki "Türk Milleti" vurgusu ile mevcut tutuklamalar arasında çelişki bulunduğunu belirtti.
Özdağ’ın tutuklanması, iktidarın medyada ve siyasetteki muhalefeti bastırma aracı olarak kullanıldığına dair kuşkuları artırdı.
Türkiye'de kara para, insan ticareti ve uyuşturucu gibi gerçek suçların gündemi meşgul ettiği bir ortamda Özdağ'ın tutuklanması, birçok kesim tarafından eleştiriliyor.
Suçlamaların soyut bir "halk" ifadesine dayandığını savunan eleştirmenler, tutuklamanın hukuki bir dayanağı olup olmadığını sorguluyor.
Tutuklama kararının, Türk Milletinin demokratik haklarını tehdit eden bir unsur olarak değerlendirildiği belirtiliyor.
Siyasi iktidarın bu tür uygulamaları, halkın korku içinde yaşamasına neden oluyor. Böyle bir uygulamanın devam etmesi, Türkiye'nin demokrasi ve hukuk devleti niteliğini sorgulatırken, toplumsal huzursuzluk oluşturma potansiyeli taşıdığı ifade ediliyor.