Silkinin, korkutulmuşluktan sindirilmişlikten kurtulun. Vicdanınızın sesini torunlarının geleceğini düşünün. Yeter artık dur demeyi bilin.
Kimsenin hür iradesine ipotek koyma hakkım yoktur. Kimsenin de olmaması gerekir.
İsteyen istediği partiyi tercih etme hakkına sahiptir saygı duyuyorum.
Benimki sadece bir tavsiyedir.
Burada kendi düşüncelerimi sergilemekteyim. Kabul görür kabul görmez tercihlerinize de saygı duyuyorum. Kalp rahatsızlığımdan ötürü strese girdiğimi düşünen dostlarımdan stresten uzak durmam siyasetin beni strese soktuğu için uzak kalmam konusunda birçok uyarı aldım. Uyarıları için dostlarıma ayrıca teşekkürlerimi arz ediyorum.
Yazmayı hem milli hem vicdani bir görev addederek yazmaktayım.
Her malın paranın zekâtı olduğu gibi bildiklerimin de zekatını vermem gerektiği için yazmaktayım.
Hz. Ali "Allah insana niye öğrenmedin diye sormadan önce niye öğretmedin diye soracak" diyor.
Bu şuurla yazmaktayım. Yazılarımla dostlarımı incittim üzdüm ise helallik istiyorum ve ben helal ediyorum.
Her parti bu memleket için kurulmuş her partinin değeri de beğenilmesi de kişilere göre değişmektedir.
Ben yazılarımda partilerden ziyade mevcut iktidarın zaaflarını dile getirmeye gayret etmekteyim. Özellikle de başkanlık sisteminin demokratik olmadığını teokratik bir sisteme götürmekte olduğunu vurgulamaktayım.
Ülkenin birinci önceliğinin mülteci konusu olduğunu dile getirmektedir. Bunun da ülkem için bir felaket olacağını bir siyaset bilimi uzmanı olarak milletime bildirmeyi milletimi uyarmayı hem milli hem vicdani bir görev addetmekteyim.
Bundan ötürü siz dostlarıma uyarım acizane hangi partiye oy verirseniz verin saygı duyuyorum.
Başkanlık sistemi ve mülteciler konusu, memleketi felakete götüreceği aşikârdır. Bu sistem bize göre değildir. Her geçen gün demokrasiden adaletten uzaklaşılmaktadır.
Mülteci konusunun bu denli pervasızca birileri tarafından savunulabilmesi de bu sistemin verdiği yetkilerdendir.
Ekonominin dış politikanın durumu malum.
Önce Büyükşehir yasasını değiştirdiler.
Sonra Başkanlık sistemini getirdiler.
Şimdide yerinden yönetimlerde başkanlık sistemini dillendirmektedirler.
"Çeşitlendirilmiş millet anayasası“ ifadesi ise ülkenin bölünmesini gerçekleştireceğinin ifadesi ve emperyal güçlere verilen sözün yerine getirileceğinin garantisi şeklinde yorumlanmalıdır.
Mayınların sökülmesi, ikiz yasaların çıkartılıp meclisten onaylanması mültecilerin getirilmesi ve ileride istenilen bölünmenin alt yapısıdır. Bunlar üniter devletten vazgeçmek federe devlete geçmenin son adımlarıdır.
Şimdiye kadar Üniter yapının ateşli savunucusu bir partinin eliyle bu değişiklikler yaptırılmaktadır.
Dikkatleri dağıtmak gözden uzak tutmak art niyet aranmaması için bu yol seçilmiştir.
Vatandaşın yargıya güveni kalamamıştır. "Adalet mülkün temelidir" Burada mülkten kastedilen devlettir. Adaletin olmadığı bir toplumda devletten bahsedemezsiniz.
Tarihte yıkılan imparatorluklara devletlere bakın yıkılış sebeplerinin başında adalet yokluğu gelmektedir.
Bu ülkenin mürekkep yalamış aydınları yeter artık uykudan uyanın korkudan sıyrılın en büyük görev sizin omuzlarınızda olmalıdır.
Birinci vazifeniz vicdani milli dini göreviniz bu toplumu aydınlatmak demokrasi bilincini yurttaşlara aşılamak adaletin tesisi için gayret sarfetmektir. Bunun yolu da siyasetten geçmektedir. Onun için yeniden demokratik laik hukuk devletini parlamenter sistemi kuracak partileri iktidara taşımak olmalıdır.