Gündem

Türkiye'deki suç örgütlerinin ve çetelerin "hiç bilinmeyen gerçekleri" ve dünyadan örnekler!

Gazeteci Emin Demirel, Türkiye'deki çeteleşme ve suç örgütlerini incelediği yazısında dikkat çeken tespitlerde bulundu.

Abone Ol

Yeniçağ'daki yazısında Emin Demirel, çetelerin taktiklerini şöyle açıkladı: "Taktikleri; öldür, kaçır, işkence yap, uyuşturucuyla zehirle"

Ayrıca yazısında emekli Emniyet Müdürü Necdet Keleş ile röportajını aktaran Demirel, 

"Çetelerin kullandıkları silahlara baktığımızda, dehşet verici bir tablo görüyoruz. Ele geçirilen silahlar arasında akla hayale gelmeyen her şeyi görmek mümkün. Susturucu tabancadan, tam otomatik piyade tüfeklerine, hatta roketatarlara kadar her türlü silahları kullanıyorlar. Geçmiş yıllarda Söylemez Kardeşler çetesinin kiraladıkları bir helikopter ile Silahlı Kuvvetler’den çaldıkları roketi kullanarak bir belediye başkanına nasıl suikast planladıkları ortaya çıkmıştı." ifadelerini kullandı.

Emin Demirel'in Necdet Keleş ile görüşmesinin ayrıntıları şöyle:

“Silah kaçakçıları, uyuşturucu çeteleri, terör örgütleri ve sokak çeteleri gibi yasadışı yapılanmalarla iç içe. Kaçakçıların potansiyel müşterileri bunlar. Yurt dışından daha çok kontrol altına alınamayan sınırlardan silah sokulabiliyor. Son yıllarda mülteciler önemli rol oynuyor. Bir dönem İran ve Irak sınırından yapılan kaçakçılık şimdilerde Suriye sınırından yapılıyor. “

Çeteler ile uyuşturucu kaçakçılığı iç içe geçmiş durumda. Hatta sözünü ettiğimiz çeteler, uyuşturucu baronlarının tetikçiliğini yapıyor. Ortadoğu, Güney Amerika ve Balkan ülkelerinden Türkiye’ye ve Avrupa ülkelerine uyuşturucu sevkiyatı yapan 4 suç örgütü çökertildi. 12 ilde yapılan operasyonlarda “Hayalet Orhan” lakaplı Mert (Orhan) Ünğan, “Limanlar Kralı” lakaplı Aydın Razaki, İbrahim Kurtar ve Recep Özyıldız yakalandı. 4 örgütün ele geçirilen toplam 3 ton 367 kilogram uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden sorumlu oldukları tespit edildi.

İsveç tarafından çıkartılan İnterpol Kırmızı Bülteniyle “uyuşturucu madde ticareti, kara para aklama, doping ve sahtecilik" suçlarından uluslararası seviyede aranan Alexander Gustafsson İstanbul’da yakalandı.

İstanbul'da yakalanan bir diğer isim ise Karadağ tarafından çıkartılan İnterpol Kırmızı Bülteniyle aranan Dragan Pavlıcevıc.

Yerli çetelerin yanı ülkemizde faaliyet gösteren, Çeçen, Özbek. Afgan, Arap gibi sığınmacıların oluşturduğu yapılanmalar da mevcut. Konumuz dışında olsa da bu tür çeteler, bir anda türeyen yabancı suç örgütleri her şeyi alt üst ederek, yaşam alanlarını adeta sokaklar olarak belirledi. Neredeyse her gün yeni bir olay çıkaran bu çeteler için halka açık yerler ve sokaklar kanlı hesaplarının kolayca görülebileceği yerler haline geldi. Bu çeteler, zaman zaman aralarında silahı çatışmaya girmektedirler. Kapalıçarşı da iki grup arasında çıkan çatışmada biri polis 7 kişinin vurulduğunu, Fatih Aksaray’da sığınmacı çeteler arasındaki cinayetleri unutmadık…

Günümüzdeki sokak çetelerin palazlandıktan sonra uluslararası baronlarla gözlemliyoruz. Öyle ki bu cinayetler sadece ülkemizde değil, yurt dışında da Türk çete üyeleri tarafından gerçekleşiyor. İşte bunlardan birkaç örnek;

İspanya’da Kartallar Grubu’nun lideri Tekin Kartal adlı kişinin öldürülmesi. Tekin’in Baybaşin ailesinden Abdullah Baybaşin ile yakın olduğu, ölümünden de A. Baybaşin’in oğlu Çağdaş Baybaşin olduğu öne sürülüyor. Bu durumda akıllara mafya içindeki iç hesaplaşma geliyor. Barselona'nın göbeğinde infaz edilen İlmettin Aytekin'in (Tekin Kartal) ismi ilk kez 11 Haziran 2021 tarihinde Şişli'de iki grubun silahlı çatışmasının ortasında kalan Okan Karaten'in kızını korumaya çalışırken başından vurularak öldürülmesiyle gündeme gelmişti. İddiaya göre İlmettin Aytekin (Tekin Kartal) Deniz Saruhan ile birlikte Taksim'de H.E.'ye ait otelin işletmecisi gibi görünüyordu. Kartal, uzun bir süredir otelin yan tarafında bulunan A.A.'ya ait boş alanı otopark yapmak istiyordu.

Sırp mafya liderlerinde Vukotic’in İstanbul Mecidiyeköy’de öldürülmesinden sorumlu tutulan Barış Boyun’un liderliğini yaptığı Daltonlar Çetesi üyeleri, tuzağa düşürdükleri rakip çeteden 6 Türk’ü Yunanistan’ın Lutsa kenti yakınlarında otomatik silahlarla öldürmüştü.

Benzer örnekleri çoğaltmak mümkün…

BARIŞ BOYUN SUÇ ÖRGÜTÜ VE DALTONLAR ÇETESİ

1984 yılında Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde doğan Barış Boyun, Beyoğlu'nda mahalle çetesi olarak faaliyet yürütmeye başladı. Barış Boyun ve alt grubu “Daltonlar Çetesi”, Kolombiya Kartellerinden esinlendikleri motosikletli suikast timi ile işledikleri cinayetlerle bilinmektedir. Barış Boyun'a bağlı çete, 4 farklı grup ile çatıştı. Basındaki verilere göre taraflar arasında 20 kişi hayatını kaybetti.

Uluslararası baronlarla çalışmaya başlayan Boyun, aranmaya başlanınca Gürcistan’a kaçtı. Gürcistan'da silah ticareti yaptığı için gözaltına alınarak tutuklandı. Tahliye olduktan sonra İtalya'ya geçti. Barış Boyun Gürcistan'da bulunduğu sırada Türkiye'deki örgüt faaliyetlerine devam etmek amacıyla örgüt yöneticileri Bahadır Akdağ ve Tolga Gültepe'yi görevlendirdi. Bu isimlerin görevi, uyuşturucu madde ticaretinin yönetimi ve kontrolünü sağlamaktı. Bahadır Akdağ aynı zamanda örgütün silahlı eylem grubunun başındaydı. Yardımcılığını yapan Beratcan Gökdemir ise Yenibosna bölgesinde faaliyet yürüten Daltonlar çetesinin başında bulunuyordu. Örgütün silah ticaretinin başına ise ağabeyi Zafer Boyun'u getirildi. Özellikle başta Beyoğlu bölgesi olmak üzere İstanbul'un genelinde silah ve mühimmat ticaretini Zafer Boyun ve adamları aracılığıyla yönetti.

İstanbul Haliç'te, hasım grup lideri Halil Ay'ı tuzağa düşürerek saldırıya uğraması eylemini de bu çete yapmıştı. Bu olayla ilgili suçlanan Gizem Karamelek, bir ara birlikte olduğu Anıl Doğu Alyaz’ı, kendisinden ayrılma kararı alınca bu kişiyi darp ettirdiği ortaya çıktı. Daltonlar çetesinin 4 üyesi Alyaz'ın başına poşet geçirerek dakikalarca darp etmişti...

ATİNA’DA CİNAYET

Örgütün en önemli cinayetlerinden biri de Atina’da 6 kişinin öldürülmesi idi. Yunanistan'ın başkenti Atina'da 11 Eylül 2023'te çeteye mensup 6 kişi araç içinde kalaşnikof silahla saldırıya uğrayarak olay yerinde öldü. Saldırı alan aracın içinde ölenlerin de sahte pasaport taşıdıkları tespit edildi. Bu saldırıda da zanlılar motosiklet kullanmışlardı. İddialara göre meslekten ihraç edilen eski bir devlet çalışanı organize etmişti. Atina suikasti, Daltonlar Çetesinin suikast tarzı motosikletli kişilerce işlenmişti. Sahte Alman plakası takılmış olan Ford marka araçtaki 6 kişi, yaylım ateşine tutulmuştu. Öldürülen kişilerin, çete içi hesaplaşmada Barış Boyun’un adamları olduğu öne sürüldü. Bunlardan Doruk Ersu Büyüktunç, çete adına karıştığı kanlı eylemlerin ardından İstanbul polisinin takibi altındaydı. Çekmeköy’de düzenlenen operasyondan son anda kaçmayı başarmış ve ormanlık alanda izini kaybettirmişti… Büyüktunç ile birlikte kaçanlardan Oğuzhan H. birkaç ay sonra bir TIR’ın dorsesinde Gürcistan’a geçmek isterken sınırda yakalanmıştı. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Büyüktunç’un aynı günlerde Yunanistan’a kaçtığını belirledi. Çete üyeleri Abdurrahman Tekru, Ozan Kaan Tozlu, Barış Çağan, Ömer Kanza ve Burak Tahmaz’ın öldürülenler arasında olduğu tespit edildi.

Cinayetten 10 gün sonra 21 Eylül 2023'te Daltonlar Çetesinden 10 kişi intikam hazırlığındayken emniyet tarafından yakalandı. Tutuklananlardan iki kişi Atina suikastında ölen Abdurrahman Tekrü'nün kardeşleri oldukları tespit edildi.

Öte yandan, Antalya merkezli bir operasyonda ise 34 Daltonlar üyesi daha yakalandı. Daha sonra aralarına husumet girecek olan “Can Dalton” lakaplı Beraatcan Gökdemir’in liderliğini yaptığı “Daltonlar” çetesi, Barış Boyun’un bir alt grubu olarak faaliyet gösteriyordu.

22 Mayıs 2024 tarihinde yakalanan ve İtalya’da tutuklu bulunan Barış Boyun’un arasında olduğu şüpheliler hakkında dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 574 sayfalık iddianamede 8 kişi maktul, 136 kişi müşteki, 6 kişi müşteki-şüpheli ve Barış Boyun ile kamuoyunda “Daltonlar” olarak bilinen ve Boyun grubu ile hareket eden grubun lideri Beratcan Gökdemir’in de arasında bulunduğu 305 kişi ise şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, suç örgütü tarafından gerçekleştirildiği öne sürülen 95 eylem de ayrıntılı olarak anlatıldı.

DİZİLERDEN ETKİLENEN ‘KAMİKAZE DRONLARI’

İddianameye göre örgüt, üyelerini 15-20’li yaşlar aralığındaki gençlerden seçiyor. Bilgisayar oyunlarıyla yetişen bu gençler, sokak suç şebekelerini anlatan internet tabanlı dizilerden çok etkileniyor. Bu dizilerden kendilerine rol model seçiyor... Örgüt üyesi olan bu gençler de örgüt liderinin ve yöneticilerinin bu video ve fotoğraflardan etkilenerek örgüte dahil oluyor. Yeni nesil suç örgütü denilebilecek bu gruplar hem söylemlerindeki ‘jargon’ hem de kendilerince tabi oldukları ‘racon’ denilen kriminal ilkelerde aynı zamanda internet tabanlı diziler ve sosyal medya paylaşımlarının etkisini taşıyor. Bu dizilerdeki ana karakterle özdeşleştirilen suç örgütü liderleri ve yöneticileri, 15-20’li yaşlar aralığındaki gençler adeta ülke içerisinde ‘kamikaze dronu’ gibi kullanılıyor.

POLATLAR’A DA BULAŞMIŞLAR

Ataşehir’deki Dilan Polat Güzellik Merkezi’ne, sonrasında da Engin Polat For Men isimli işyerine düzenlenen silahlı saldırıların Barış Boyun’un adamları tarafından gerçekleştirildiği iddianamede yer aldı.

İki aile arasındaki kan davasında intikam almak isteyen taraflardan birinin Barış Boyun silahlı suç örgütünden yardım talebinde bulunduğu, ‘Daltonlar’ olarak bilinen örgüt yöneticisi Beratcan Gökdemir ve örgüt üyesi Batıncan Gökdemir’in, Algül Ailesi’nin teklifini geri çevirmeyerek para karşılığında yardım etmeyi kabul ettikleri ifade edildi. Ayhan Özekinci’yi öldürmek için plan yapmaya başladıkları ve nihayetinde Ayhan Özekinci’ye silahlı saldırıda bulunarak öldürdükleri kaydedildi.