Kıbrıs Barış Harekatı'nın 49. yıldönümü kutlanıyor. Adada akan kanı durdurmak ve Türklerin uğradığı baskı ve zulme dur demek için harekete geçen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 20 Temmuz 1974'te gerçekleştirdiği harekat ile tarihe büyük bir başarı daha kaydetti.

Birleşik Krallığın adadan çekilmesine, 1960 yılında uluslararası anlaşmalara dayanan bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmasının yolunu açan ve yıllar sonra Kıbrıs'ta “Atilla” kod adıyla gerçekleştirilen harekata zemin hazırlayan gelişmeler, ilk olarak 1950’li yıllarda başladı.

Rumlar, Birleşik Krallık'ın adadan çekilmesinin ardından Türklerle birlikte ortak devlet kurulmasını kabul etmedi. Uluslararası anlaşmaları ve anayasayı çiğneyerek Türklere saldırılarda bulunmaya başlayan Rumlar, Kıbrıs’ın tüm yönetimine el koymak istedi. 

Rumlara ait silahlı gruplar, 1963'ten itibaren gerçekleştirilen saldırılarla Kıbrıs Türklerini, ülke yönetiminden baskı ve zulümle uzaklaştırmaya çalıştı. Adayı Yunanistan'a bağlama hedefine ulaşmak isteyen Rumlar, Türklere yönelik saldırı ve ambargolarını 1963-1974 yılları arasında artırarak devam ettirdi.

EOKA MAKARİOS'U DEVİRDİ

Yunanistan hükümeti 1967 yılında değişince ENOSİS’e ulaşmak için tekrar harekete geçen hükümet, Türk Devleti ile mutabakat sağlanamayınca Kıbrıs’ta bulunan Boğaziçi ve Geçitkale köylerine saldırmaya başladı. Saldırılar üzerine Türkiye adaya müdahale hakkını kullanacağını açıkladıktan sonra Yunanistan askeri güçlerini adadan çekti. Makarios adanın Türklerden ancak ekonomik yıpratma ile alınabileceğini iddia ederken, Makarios'a karşı örgütlenen EOKA, Nikos Sampson etrafında toplanarak Makarios’u devirdi.

Türkiye, 1974 yılında adada sular tekrar ısınmaya başlayınca 1960 Anayasasına dayanarak, İngiltere’ye ortak müdahale etme teklifinde bulundu. Bunun üzerine 20 Temmuz 1974'te “Kıbrıs Barış Harekâtı” başladı. Türkiye'nin bu girişimi, Yunanistan’daki Sampson darbe hükümetinin de sonunu getirdi. 

EOKA-B liderlerinden Nikos Sampson, Yunanistan'da cuntanın desteğiyle darbe yaptı ve 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'u devirdi.

Makarios

Adadaki darbe haberi Ankara'ya ulaştığında Milli Güvenlik Kurulu toplandı.

HAREKAT 20 TEMMUZ'DA BAŞLADI

Türkiye, EOKA'nın Kıbrıs’ta gerçekleştirdiği darbe ile adadaki Türklerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve askeri müdahalenin şart olduğunun farkındaydı. Bunun üzerine 20 Temmuz 1974 tarihinde Türk uçakları Kıbrıs semalarındaki hücumuna başladı. Yunan birlikleri havadan bombalanırken bir yandan da adaya havadan ve denizden asker indirildi. Komando birlikleri adaya sevk edildi. Aynı anda 33 donanma gemisi de yola çıktı. Gönyeli ve Kırnı bölgelerine komando birlikleri indirilirken, bir yandan da Girne Pladini plajına sevkiyatlar sürdürüldü. Girne plajına çıkan ilk birlik olan SAT Komandoları, güvenliği sağlayarak, Geçitköy (Panağra) Boğazına doğru ilerleyip ana yola ulaştı.

Gönyeli’ye indirilen komandolardan bir kısmı Kıbrıs Türk taburunu korudu, bir kısmı da Dikmen Bölgesi ve Rum Bozdağını ele geçirmek için harekete geçti. Kırnı bölgesine indirilen komandolar ise dik yamaçları tırmanarak St. Hilarion ve Beyaz Ev bölgesine ilerledi. Donanma yerini aldıktan sonra sahil güvenliği donanmaya geçti ve II. Taktik Hava Kuvvetleri unsurlar ada genelindeki Yunan stratejik hedeflerini yok etmeye başladı. Askerlerimiz, Beşparmak Dağlarını aşarak kıskacı kapatamamış ve gece çökmüş ve yalnız kalmaya başlamıştı. Çatışmalar hızla devam ederken, gece olduğu için hava kuvvetleri ve donanmadan destek alınamıyordu. Türk askeri sabaha kadar gözünü kırpmadan çarpışmaya devam etti. Sabahın ilk saatlerinde ise hava kuvvetleri askerlerin imdadına yetişti.

Rumlar gece boyunca Gönyeli ve Boğaz bölgelerini ele geçirmek için Hilarion, Bozdağ, Dikmen Tepe ve Gönyeli bölgelerinde amansızca çarpıştı. Türk birlikleri 21 Temmuz'da Rumların üzerinde üstünlük kurarak ilerlemeye devam etti. Doğu ve batı yönünde 22 Temmuzda birleşen Türk birlikleri, Ada’daki ilerleyişin sürdürürken Girne-Lefkoşa yolu tamamen ele geçirildi. Türk Devleti BM tarafından Rumlara karşı verilen ateş kararını 22 Temmuz 1974 tarihinde uygulamaya koydu. Ateş kes kararının ertesinde 29 araçlık Rum konvoyu Türk Hava Kuvvetleri tarafından imha edildi.

Rumların yenilgisinin ardından Yunanistan’da cunta ve Kıbrıs'ta bulunan EOKA Lideri Sampson istifa etti. İstifalardan sonra BM Güvenlik Konseyi'nin 20 Temmuz 1974'te aldığı 353 sayılı kararla adanın üç garantör devleti olan İngiltere, Türkiye ve Yunanistan arasında bir mutabakat sağlanmaya çalışıldı.

25 Temmuz'da Cenevre’de başlayan görüşmeler 30 Temmuz tarihine kadar sürdü. Sonunda taraflar 8 Ağustos'ta aldıkları kararla adada bulunan Rum-Türk taraflarının devamlılığı ve adanın federal devlet statüsünde kalmasında mutabakata vardı.

Ateşkesin ardından adaya çıkan 40.000 Türk askeri beklemeye başladı. Fakat Rumlar Türk köylerinde genç-yaşlı, kadın-çocuk demeden insanları katletmeye devam etti.

MAGOSA, LEFKOŞA VE LEFKE…

Birinci Cenevre Konferansında zaman kazanmak için anlaşmaya uyan Rum tarafı, II. Cenevre Konferansında alınan kararlara itiraz etti. Cenevre Konferansının ikinci yarısından beklenen karar çıkmayınca TSK II. Harekata başladı. 14 Ağustos tarihinde sabah saatlerinde 28. ve 29’uncu Tümenler Magosa ve Boğaz Deniz üssünü ele geçirmek için doğuya doğru taarruza geçti. 39. Tümen, Rumlar için hayati önem taşıyan İngiliz Tepe ve Kara Tepe’ye saldırı başlattı. 39. Tümen saldırının ilk gününde11:30 sırlarında İngiliz Tepe ve Kara Tepe’yi ele geçirdi. 28. Tümen ise aynı saatlerde Mia Milia’yı ele geçirdi. Saat 15:00’a geldiğinde 28. Tümen Timbu Havaalanını 39. Tümen ise Değirmenlik’i ele geçirdi.

Rumlar Türk ordusunun önünde kaçarken Taşkent, Terazi, Atlılar, Muratağa ve Sandallar köyünde bulunan halka karşı adeta katliam yaptı. Buna karşılık Türk ordusu 14 Ağustos tarihinde bütün mezalime karşı koyarak Paşaköy ve Serdarlı’da vatandaşlarıyla kucaklaştı. Ordu hareketine devam ederken 14 ve 15 Ağustos tarihlerinde Doğu ve Batı hattından geçip Magosa, Lefkoşa ve Lefke hattının kuzeyindeki bölgeyi tamamen ele geçirdi.

TSK'nın yürüttüğü Kıbrıs Harekatı ile adada yaşayan Türklerin katledilmesi önlendi. İkinci harekatın ardından Yunanistan’ın “Enosis” hayali sona erdi. Kıbrıs Harekatı'nda 415 Kara, 65 Deniz, 5 Havacı ve 13 Jandarma olmak üzere toplam 498 Türk askeri şehit oldu, 1200 asker de yaralandı. 70 ada vatandaşı mücahit ve 270 Kıbrıs Türkü de hayatını kaybetti.

Rumlarla girişilen savaş sırasında BM Barış Gücü askeri olan 3 Avusturyalı asker hayatını kaybederken 24 Avusturyalı, 17 Finlandiyalı, 4 İngiliz ve 3 Amerikalı asker yaralandı.