Ankara'daki evinin önünde 1993'te bombalı suikast sonucu hayatını kaybeden araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu, köşe yazılarında Türkiye'de ve dünyada yaşanan olaylara ışık tutuyordu. Suikastı, İBDA-C ve Hizbullah gibi örgütler üstlense de aradan geçen 29 yıla rağmen cinayetin üzerindeki sis perdesi aralanamadı.

SON MAKELESİNDE UĞUR MUMCU PKK-BARZANİ-YAHUDİ-ABD İLİŞKİSİNİ DEŞİFRE ETMİŞTİ!

Mumcu’nun işte o makalesi:

MOSSAD ve Barzani

Ortadoğu'nun karanlık bir kuyu olduğu her gün biraz daha anlaşılıyor.

Kanıtlanan son ilişki MOSSAD-Barzani ilişkisidir. MOSSAD, İsrail'in gizli istihbarat örgütüdür. Bu örgütün, Kürt lideri Molla Mustafa Barzani ile ilişkileri olduğu söylense daha önce kim inanırdı?

Barzani'nin CIA ile ilişkisi artık belgelendi. Kimse bu ilişkiye, “Hayır olmadı” diyemiyor.

CIA-Barzani ilişkileri biliniyordu da MOSSAD-Barzani ilişkileri bilinmiyordu. MOSSAD'ın Barzani ile ilişkileri Londra ve Sydney'de yayınlanan “Israel's Secret Wars-A History of Israel's Intelligence Services” adlı kitapta sergileniyor. Kitap, İngiliz The Guardian Gazetesi'nde 1984 yılından bu yana Tel-Aviv muhabirliğini yapan Ian Black ve Washington'daki Brooking Enstitüsü‘nde çalışan öğretim üyesi Benny Morris tarafından yazılmış. Kitapta MOSSAD-Barzani ilişkileri, İsrail Dışişleri Bakanlığı ve MOSSAD yazışmalarına dayanılarak açıklanıyor. Önsözde, kitabın yayından önce İsrail ordu yetkilileri tarafından da incelendiği yazılıyor.

Kitapta 1967 Arap-İsrail Savaşı'ndan sonra, MOSSAD'ın Kürtlerle ilişki kurduğu (sh.327), Mısırlı ünlü gazeteci Hasan El-Heykel'in İsrailli subayların Kürtler aracılığıyla Irak'tan radyo bağlantıları kurduğunu 1971 yılında açıkladığı anlatılıyor.

1969 yılı Mart ayında Kerkük petrollerine yapılan saldırının da İsrail tarafından yapıldığı açıklanıyor. 1972 yılında imzalanan Sovyet-Irak Dostluk Antlaşması'ndan sonra İran Şahı ABD Başkanı Nixon ile gizli görüşme yapıyor; bu gizli görüşmeden sonra CIA tarafından “Kürdistan Demokratik Partisi”ne üç yıl içinde 24 milyon dolar gönderiliyor.

Barzani'nin Irak rejimine karşı ayaklandığı yıllarda, ABD-İsrail-İran üçlüsü bu ayaklanmayı destekliyor. Barzani-ABD ilişkileri, ABD Dışişleri eski Bakanı Henry Kissinger eliyle yürütülüyor. MOSSAD-Barzani ilişkileri de İsrail'in Tahran'daki askeri ateşkesi Yaakov Nimrodi (MOSSAD Ajanı) aracılığı ile gerçekleşiyor.

Nimrodi'nin üstlendiği görev ilginç: Nimrodi Sovyet silahlarının Barzani'nin eline geçmesinde rol oynuyor. (sh. 328-329)

Kitapta, MOSSAD'dan Kürtler'e 50 milyon dolar para verildiği, ABD kaynaklarına dayanarak açıklanıyor. (sh.328)

70'li yıllardaki bu ilişkiler bugün sürüyor mu? Kitaba göre sürüyor. “Körfez Savaşı” sırasında Irak'ın attığı Scud füzelerinin Tel-Aviv'e düşmesi üzerine bu ilişkiler yeniden başladı. (sh.521) Baba Molla Mustafa Barzani ile kurulan ilişkiler, şimdi de oğul Mesud Barzani ile sürüyor. MOSSAD, Barzani'ye Avrupa kahvelerinde çekler vererek bu desteği sürdürüyor. Kitapta, Mesut Barzani'nin İsrail'e gizlice giderek yardım istediği yazılıyor. Bu ilişkiler sürüyor ve anlaşılıyor ki daha da sürecek… Gizli yollarla sürecek, açık yollarla sürecek… İlgi belli… İlişki de belli… Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD'ın Kürtler arasında? Yoksa CIA ve MOSSAD, antiemperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?

Uğur MUMCU, ( Cumhuriyet, 7 Ocak 1993)

ÖLDÜRÜLMEDEN ÖNCE UĞUR MUMCU’YU PKK’NIN GAZETESİ ‘ÖZGÜR GÜNDEM’ HEDEF GÖSTERMİŞTİ!

Uğur Mumcu öldürülmeden önce PKK ve arkasındaki gizli servislerin rollerini yazıyordu. CIA ve MOSSAD ilişkisini ortaya döküyordu. Öldürülmeden iki hafta önce 7 Ocak 1993’te Cumhuriyet’te yayınlanan, Güldal Mumcu’nun da kitabında yer verdiği yazısını şu soruyla bitirmişti:

“(...) Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD’ın Kürtler arasında? Yoksa CIA ve MOSSAD, antiemperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?”

Uğur Mumcu PKK terör örgütünü yazdıkça ona “Kürt düşmanı” iftirasını atıyorlardı, hedef gösteriyorlardı, tıpkı bugün olduğu gibi.

Nitekim Mumcu başına gelecekleri cinayetten kısa bir süre önce eşi Güldal Mumcu’ya anlatmıştı. Güldal Mumcu, ‘İçimden Geçen Zaman’ kitabında yaşadıklarını şöyle aktardı:

“1992 yılının sonbaharında bir sabah... Uğur gazeteleri okumuş, ayakta duruyor. Ben yine bordo koltuktayım. Birden, ‘Güldal’ dedi, ‘Bunlar beni öldürecekler!’

‘Kim?’ dedim.

Yaşar Kaya’nın Özgür Gündem gazetesindeki makalesini gösterdi, şu satırları okudum:

‘Kürtler Cumhuriyet’in kurulmasında temel taş oldular. 1925’ten sonra Kürtler inkâr edildi. Bu konuda Mumcu’nun Kürtler için istediği bir şey var mı? Herkes maskesini çıkarsın!... Yoksa yüzlerindeki maskeyi biz yırtacağız. Biz yırtmazsak bile Kürt halkının dinamiği yırtacak. Herkesin notu, karnesi belli olmuştur. Kürt düşmanlığı yapmamak bile namus borcudur...’

‘Nereden çıkarıyorsun?’ dedim.

‘Halkın dinamiği yırtacaktır, sözünden. Bundan daha açık söyleyemezler’ dedi.” (Sayfa 47-51)

FETÖCÜ’LER DE UĞUR MUMCU’YU HEDEF GÖSTERMİŞTİ!

FETÖ’nün kapatılan yayın organı, Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin yayın organı Taraf gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'ın Cumhuriyet gazetesine yazması büyük tepki çekmişti.

Uğur Mumcu'nun gazetesine yazan Altan, FETÖ'nün Zaman gazetesinde Uğur Mumcu'yu 'ajan' ilan etmişti.